Bildirgede şöyle dendi: “Suriye ordusunun korunması ve Suriye sınırlarını korumak, yabancı güçlerle ve terörizmle mücadele için göreve devam etmesi gerek. Suriye’nin güvenlik güçleri kanunla uyumlu şekilde çalışmalı. Din ya da etnik kimlik fark etmeden bütün Suriyeliler eşittir. Suriye halkı kendi geleceğine seçimle karar vermeli.”
Bildirgede ülkenin yeniden bütünleştirilmesi için uluslararası topluma yardım çağrısı yapıldı, bu amaçla anayasa komitesi kurulduğu kaydedildi.
AA’nın aktardığına göre bildirgede rejim delegasyonunun yanı sıra ‘geniş temsilli muhalefet delegasyonundan oluşan komitenin anayasal reform taslağı hazırlamak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına katkıda bulunmasına karar verildiği’ belirtildi.
Anayasa komitesinde rejim, muhalefet, Suriye uzmanları, bağımsızlar, aşiret liderleri ve kadınların yer alacağı kaydedildi.
Bildirgede, anayasa komitesinin yetkileri, prosedür kuralları, seçilme kriteri gibi hususlar üzerindeki nihai anlaşmanın BM gözetimindeki Cenevre sürecinde yapılacağı vurgulandı.
‘Yakından izliyoruz’
Dışişleri Bakanlığı da sonuçla ilgili şu açıklamayı yayınladı:
“Rusya Federasyonu’nun (RF) evsahipliğinde 30 Ocak 2018 tarihinde Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi, davet üzerine, muhalefetin garantörü sıfatıyla Türkiye tarafından da izlenmiştir.
Türkiye, RF’nin ‘Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ girişimi konusunda başından beri yapıcı bir tutum sergilemiştir.
Ülkemiz, BM’nin katılımı sağlanabildiği ve muteber muhalefetin siyasi süreçteki rolü layıkıyla teslim edildiği takdirde Cenevre sürecine katma değer sağlayabileceği düşüncesiyle bu girişimi desteklemeye hazır olduğunu Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı 22 Kasım 2017 tarihli Soçi Zirvesi’nde kayda geçirmiştir.
Son dönemde sahada yaşanan ateşkes ihlalleri ve Kongre konusunda giderilemeyen birtakım endişe ve belirsizlikler sonucunda Müzakere Yüksek Kurulu ve Suriye Ulusal Koalisyonu Kongre’ye katılmama kararı almıştır. Öte yandan, Kongre’ye katılmak üzere Ankara’dan Soçi’ye giden muhalefet heyeti, Kongre vesilesiyle havaalanına ve kongre merkezine yerleştirilen rejim bayraklı resim ve logolara tepki göstererek, ülkeye giriş yapmak istememiştir.
Kongre’nin en önemli sonucunu, bir anayasa komitesi kurulması yönünde çağrı yapılması ve bu komite için 150 kişilik bir aday havuzu belirlenmesi teşkil etmiştir. Kongre’ye katılmama kararı alan muhalif grupları Kongre’de temsil etme yetkisini üstlenen Türk heyeti, muhalefetle bilistişare hazırlanan 50 kişilik bir aday listesi sunmuştur.
Bundan sonraki aşamada, BM Suriye Özel Temsilcisi’nin, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca bugüne kadar yürütülen Cenevre süreci kapsamında, muhalefetin orantısal temsilini de gözeten bir anayasa komitesi kurması beklenmektedir. BM Suriye Özel Temsilcisi, bu komiteyi oluştururken 150 kişilik listeden veya dışarıdan isimler tayin edebilecektir. Anayasa komisyonunun oluşturulmasına dair çalışmalar muhalefetin garantörü sıfatıyla Türkiye tarafından da yakından takip edilecektir.
Türkiye, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Suriye’de gerçek bir siyasi değişim getirecek bir siyasi çözüm sağlanmasına yönelik çabalara her platformda katkı vermeyi sürdürecektir.
Türkiye, Suriye’deki çatışan tarafların muteber bir siyasi çözümün müzakeresine yönlendirilmesini teminen sahada ve rejim üzerinde nüfuzu olan tüm aktörlerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini beklemektedir.”