Beştepe'de muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, PKK ile mücadeledeki son durum, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki tutuklamalar ve kamudan ihraçlarla ilgili bazı rakamlar paylaştı.
Erdoğan, "Sadece bölücü terör örgütüne karşı verdiğimiz mücadelede, son 1,5 yılda 871 asker, polis ve korucumuzu, 337 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Buna karşılık 10 bine yakın terörist etkisiz hâle getirildi, 12 bine yakın terörist ve onlara yardım eden kişi tutuklandı. Ama bunların hiçbiri kayıplarımızın acısına karşılık gelemez" dedi.
Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen örgütüne yönelik operasyonlarda 43 bin kişinin tutuklandığını, 95 bin kişinin kamudan ihraç edildiğini belirterek, "Bir devlete ihanet olacak ve bu ihanet edenler devletin içinde olacak, siz yeniden bir inşa, ihyâ hareketi yapacaksınız, hâlâ bu mikroplar, virüsler, hâinler orada duracak. Böyle bir şey olamaz. Daha bu temizlik yapılmış, bitmiş değil. Daha çok işimiz var. Bu bitecek. Bitmeden olmaz" diye konuştu.
"Savunmadan hücuma geçtik"
"Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu ülkeyi etnik köken üzerinden bölemediler, mezhep, meşrep üzerinden bölemediler. Terör örgütleri üzerinden parçalayamadılar. Ekonomi üzerinden yıkamadılar. Artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde, bir kez daha ilân ediyorum. Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin gelip ülkemizde bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip orada yılanın başını ezmekte kararlıyız, bunu böyle bilin. Suriye'deki operasyonlarımızla buna başladık. Terörle mücadele anlayışımızı bu şekilde artık yönetiyoruz. Irak aynı şekilde. Türkiye'nin yanında olmayan karşısındadır prensibiyle mücadele alanımızı genişleteceğiz. Bizi gömmeye çalışanlara cevabımızı, bayrağımızı en yükseğe dikerek, ezanımızı en gür seda ile okuyarak, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirerek vereceğiz."
"Ne raporu hazırlarsanız hazırlayın"
"Döviz kuru üzerinden ekonomimize darbe vuruluyor. Tüketicileri ve üreticileri tedirgin ederek ekonomiyi yavaşlatmak için her yola başvuruyorlar. Yatırımları engellemek, yatırımcıları ürkütmek için her fırsat kullanılıyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş, ülkemize karşı haksız ithamlar yöneltiyor, tavırlar ortaya koyuyor. Müttefik dediğimiz, stratejik ortak dediğimiz ülkelerin yalanlarını, iki yüzlülüklerini, riyakârlıklarını, husumet derecesine varan tutarsızlıklarını saymıyorum bile. Ama tekrar söylüyorum; ne raporu hazırlarsanız hazırlayın, bizim raporumuzun sahipleri buradadır. Hans'ın, George'un, şunun bunun hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Bizi Ahmet'in, Mehmet'in, Ayşe'nin, Fatma'nın hazırladığı raporlar bağlar."
"DEAŞ tamamen artık kaçıyor"
Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde yürütülen Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında da konuştu; “Bizi tehdit eden hangi unsur varsa o unsurları bölgeden temizleyeceğiz. Terörden arındırılmış güvenli bölge diyoruz, bu bizim hakkımız” dedi.
"El Bâb'daki kuşatma harekâtı yoğun bir şekilde devam ediyor ve DEAŞ tamamen artık kaçıyor. PYD, YPG onlarla da bu mücadele kararlı bir şekilde sürüyor, sürecektir. Çünkü bizi tehdit eden hangi unsur varsa, o unsurları tehdit eden o bölgelerden temizleyeceğiz. Hep ne diyorum, 'terörden arındırılmış güvenli bölge.' Bu bizim hakkımız."
"Aslında çok kısa bir sürede bitebilecek El Bâb operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin gayet iyi farkındayız."
Erdoğan, Suriye'de devam eden operasyonlarda 45 şehit olduğunu da açıkladı.
"Haddini bileceksin. Bilmediğin zaman da haddini bildirirler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında gâzi olan biriyle yaptığı telefon görüşmesinden de bahsetti. İsim, il, ilçe bilgisi vermedi ancak bu kişinin yaşadığı bir sorunla ilgili, bağlı bulunduğu kaymakama tepki gösterdi.
"Dün gece yaşadığım bir hadiseyi anlatmak istiyorum. Bir telefon geldi. Ardından ben de gâzimizi aradım. Gâzimiz evrakını gönderiyor ama evrak işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. Tabii ilgili yerlere de durumu bildirdim. Şimdi de buradan sesleniyorum: Ey kaymakam! Sen kendini ne sanıyorsun ya, sen orada kalıcı mısın ya? O gâzi kendini niçin fedâ etti? Bu vatan için fedâ etti. Köprünün üzerine niçin yürüdü? Bu millet için yürüdü. Sen eğer o makamda varsan o gâzi sayesinde varsın. Haddini bileceksin. Haddini bilmediğin zaman da sana haddini bildirirler. Nitekim İçişleri Bakanıma da söyledim, öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır. Çünkü bizim gâzi ve şehitlerimize olan borcumuz farklıdır."
"Özgürlük, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçer"
Erdoğan’ın konuşmasından diğer bazı satır başları ise şöyle:
"Özgürlük, insanlara insanca yaşama erdemini huzurlarına getirmektir. Biz onun mücadelesini veriyoruz. Özgürlük, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçer, özgürlük, Marmaray'dan geçer, Avrasya Tüneli'nden, Osmangazi Köprüsü'nden, şimdi yapılıyor, Çanakkale Köprüsü'nden, bir numaralı havalimanından geçer."
"Ne inanç özgürlüğüne, ne fikir özgürlüğüne, ne düşünce özgürlüğüne asla bugüne kadar yasak gelmemiştir, bundan sonra da gelmeyecektir."
Kaynak: Al Jazeera, AA