Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen örgütü soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan ve etkin pişmanlık yasasından faydalanarak itirafçı olanları kastederek, "İçeride olanlardan çok iyi tanıdıklarım var, itirafçı namıyla ortaya çıkıyorlar. Fakat bunlar doğru konuşmuyor, itirafçı diye ortaya çıkarken bunlar gayet iyi aldatmacayı oynuyorlar" dedi.
Erdoğan, Beştepe’de Yargıda Birlik Derneği üyeleriyle bir araya geldi. İtirafçılardan bazılarıyla başbakanlığı döneminde baş başa da görüştüğünü belirten Erdoğan, "En tehlikeli olan da bu. Bunların bir kısmıyla zamanında başa baş görüşmelerim oldu. Şimdi söyledikleriyle başbakan olduğumda bana söylediklerine baktığımda tamamen aykırı ifadeler. Bu oyuna asla gelmemek gerekiyor" dedi.
Erdoğan, Gülen örgütünün yargıya sızmış üyeleriyle en büyük zararı yargının güvenilirliğine verdiğini belirtti, bağımsız kalması gereken yargının bir örgütün eline bırakılamayacağının altını çizdi. Erdoğan şöyle konuştu:
"367 garabetinden kapatma davasına kadar olmadık yöntemlerle karşımıza çıktılar. FETÖ, yargının içine sızdı. 40 yıllık geçmişi var, kısa sürede yapılmadı. Hayatımızın hiçbir döneminde insanları peşin hükümle kategorize etmedik. Devletine, milletine, hükümetine saygı duyan veya öyle gözüken herkese kapıları açık tuttuk."
Hiç kimseye veya gruba ne yargıyı ne de başka bir grubu peşinen teslim etmiş değiliz fakat bu örgütün zihin dünyası her türlü iyi niyeti istismara müsait olduğu için adeta saman altından su yürüttüler. Birçok kurumda güç temerküzüne şahit olduk. Darbecilerle, cuntacılarla, vesayet odaklarına karşı yaptığımız mücadeleye çok zarar verdiler. FETÖ, yargıya verdiğimiz desteği kendi militanlarına yol açmak için kullandı."
"Ülkeme, şahsıma kurulan bazı tuzakları fark etmede zaman zaman geç kaldık" diyen Cumhurbaşkanı, yargının bağımsızlığı için meseleye erken ve daha etkin müdahale edemediklerini ifade etti.
"Takke düştü, kel göründü"
"17 – 25 Aralık operasyonunu birileri şahsi meselem olarak göstermeye çalışıyor" diyen Erdoğan, "Halbuki bu, örgütün kendini açığa çıkarmasının adıdır. Hani ‘takke düştü kel göründü’ derler ya, tam da bu oldu. Sonra 15 Temmuz'da denediler. Milletimizin verdiği güçlü destek sayesinde bu darbe teşebbüsünü boşa çıkardık. Örgüt, ordu ve emniyetteki mensuplarıyla başaramadığını, yandaşlarıyla başarmaya çalıştı. Fakat neticeye ulaşamadılar" diye konuştu.
Erdoğan, "Pensilvanya’daki zat, bütün bunlar senaryodur diyor utanmadan. Gelecek yakındır, her şeyi açık ve net ortaya koyacaktır. Ben ilahî adaletin tecellisinden zerre şüphe etmiyorum" dedi.
"İt ürür, kervan yürür"
Yargıda Birlik Derneği'nin zor bir dönemde kurulduğunu ifade eden Erdoğan, "Size Batı'da birileri yol açmayabilir, pas vermeyebilir. Hiç umursamayın. Hani derler ya, 'İt ürür, kervan yürür'. Biz yolumuza devam edeceğiz" dedi.
"17 – 25 Aralık darbe girişiminin hemen ardından HSYK’yı tamamen ele geçirerek yargıyı kontrol altına almak isteyen örgüte karşı Yargıda Birlik Derneği kuruldu. İyi ki kurdunuz, çok isabetli oldu. Meydanı boş bırakırsanız birileri doldurur."
'İtirafçılardan tanıdıklarım var'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen soruşturması kapsamında tutuklu olan ve itirafçılık yapanların bazılarının yalan söylediklerini anlattı:
"İçeride olanlardan çok iyi tanıdıklarım var, itirafçı namıyla ortaya çıkıyorlar. Fakat bunlar doğru konuşmuyor, itirafçı diye ortaya çıkarken bunlar gayet iyi aldatmacayı oynuyorlar. En tehlikeli olan da bu. Bunların bir kısmıyla zamanında başa baş görüşmelerim oldu. Şimdi söyledikleriyle başbakan olduğumda bana söylediklerine baktığımda tamamen aykırı ifadeler. Bu oyuna asla gelmemek gerekiyor.
15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde, yargımızın sağlam duruşu çok hayati öneme sahiptir. Devamı şarttır. Kimseden çekinmemize gerek yok. Adalet terazisi sizin elinizde. Elinde tutanlar, yeryüzündeki gücü elinde tutanlardır. Bunu özellikle bilmenizi isterim. Tüm halkımızın beklentisi, bu teraziden çıkacak neticedir."
'Kamuda aksaklık yok, her geçen gün eriyorlar'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen örgütü soruşturması kapsamında kamudan ihraç edilen örgüt üyelerinin yokluğunun, kamuda ciddi sorun teşkil etmediğini söyledi:
"Vatandaşlardan aldığımız geri dönüşlere göre, kamudan FETÖ’cülerin çıkarılması nedeniyle bir aksaklık görmedim, duymadım. Reina saldırganının yakalanılması gibi, gerçekten zor işlerin üstesinden gelindiğini görüyoruz. Tüm emniyet teşkilatımızı ve valimizi kutluyorum.
17 günde yakalamış olmalarını, Türk polisinin ne denli ufku olduğunu göstermesi bakımından önemsiyorum. Demek ki bu örgüt mensupları devlet ve millet için değil kendileri için çalışıyordu. Yoklukları hiçbir şeyi değiştirmediğine hatta olayları kolaylaştırdığına göre bunu söyleyebiliriz.
PKK ile ortak çalışıyorlar bunlar. Bugün emniyet teşkilatımız içerisinde bunlar var, orduda var. Tabii ki bunlar terör örgütlerinin işini kolaylaştırıyorlar. Her geçen gün eriyorlar."
'Anayasa değişikliği'
Erdoğan, Meclis'te ilk tur görüşmeleri tamamlanan Anayasa değişikliğine ilişkin de konuştu, pratikte var olan çift başlılık durumunun sona ermesi yönünde bir adım olduğunu ifade etti.
"Her ne kadar kağıt üstünde farklı erkler olarak görünse de, yasama ve yürütme pratikte aynı. Bir terör örgütünün yargıda kurduğu etkinlik, burada da bir sorun olduğuna işaret ediyor. Üç erk arasındaki ilişkilerin demokratik bir anlayışla yeniden belirlenmesi, Türkiye için bir kazançtır.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi krizinin aşılması sürecinde getirdiğimiz referandum düzenlemesi, bu yönde köklü bir değişimin ilk adımı olmuştur. Yeni sistemle, gücünü halktan alan bir cumuhrbaşkanının milli iradenin temsilcisi olmasından doğal bir şey yoktur.
Anayasa’nın başbakanlık hükümeti sistemini esas alan yapısı değiştirilmemiştir. Böyle olunca her ikisi de gücünü milli iradeden alan iki başlı yapı ortaya çıktı. Şahsımın mevcut hükümetle uyumlu çalışıyor olması, ortada sorun olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Almamız gereken mesafe farklı.
Ben patinaj ifadesiyle kullandım. Devletin işlerliğinde bir patinaj var, bunun ortadan kaldırılması gerekiyor. Çift başlılık bunu getiriyor. MHP’nin bu gerçeği görmesi sayesinde Anayasa’da değişiklik yolu açılmıştır. Ben milletim adına MHP ve liderliğine teşekkür ediyorum.
HSYK'nın yapısı
Cumhurbaşkanı, görüşülen Anayasa değişikliği ile HSYK yapısında da reform yapıldığına dikkat çekerek sözlerini sonlandırdı:
"Ciddi hizipleşme ve sorunlar olduğunu bizzat sizler ifade ettiniz. Seçim sistemi kaldırıldı. Şimdi bu değişiklikle, HSYK’nın dördü cumhurbaşkanı, yedisi meclis tarafından seçilecek. İkisi bakan ve müsteşardan oluşan 13 üyeli yapı öngörülüyor. Şundan emin olmanızı isterim. Önümüzdeki dönemde de HSYK’nın çoğulcu yapısı korunacaktır.
Ülke olarak, bu çoğulcu yapıdan geri dönüş mümkün değildir. Göreve gelecek hiçbir cumhurbaşkanının bu yapıya zarar verecek tavra girmesi söz konusu değildir. Yargının rehin alınmasına asla izin veremeyiz. Derneğin önümüzdeki dönemde de çoğulcu yapısıyla yargının işleyişi hakkında görüş bildirecek ve gerektiğinde eleştirecek bir yapı olacağına inanıyorum."
Kaynak: Al Jazeera