Ana SayfaHaberlerGündemTürkiye, Rusya ve İran'dan Suriye mutabakatı

Türkiye, Rusya ve İran’dan Suriye mutabakatı

 

Toplantıya saatler kala Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesine rağmen planlandığı günde yapılan üçlü görüşme, Türkiye, İran ve Rusya’nın kendi aralarında bir araya gelerek yaptığı ilk toplantı oldu. Bu üç ülke arasında özellikle Halep’in tahliyesine yönelik olarak ikili düzeyde yoğun bir telefon diplomasisi gerçekleşiyordu. Ancak Moskova’daki toplantının gündemi tahliye konusunu aşacak bir kapsamdaydı. 

 

Ortak metin

 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Cevad Zarif, üçlü görüşmenin ve basın toplantısının ardından, Suriye'deki duruma ilişkin ortak bir metin yayınladı.

 

Ortak metinde, her üç ülkenin de Suriye rejimi ve muhalefeti arasında müzakere edilmiş, geleceğe dönük bir anlaşmaya garantör olmaya hazır olduğu vurgulandı.

 

İran, Rusya ve Türkiye'nin, "etnik köken, din ve mezhep gözetmeksizin Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne duyduğu saygının dile getirildiği" metinde, üç ülkenin de Suriye sorununun askeri yollarla çözülemeyeceğinde hemfikir olduğunun altı çizildi.

 

Suriye sorununun çözümünde, Birleşmiş Milletler'in (BM), BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda ortaya koyduğu çabaların öneminin vurgulandığı ortak metinde, uluslararası topluma bu toplantıda varılan mutabakatların önündeki engellerin kaldırılması için iyi niyet göstermeleri çağrısı yapıldı.

 

Metinde, "İran, Rusya ve Türkiye; Doğu Halep'ten sivillerin ve silahlı muhalefetin gönüllü bir şekilde tahliye edilmesi için ortaya konan ortak çabaları memnuniyetle karşılar. Bakanlar, aynı zamanda Fua, Kefreya, Zebadani ve Madaya'dan sivillerin tahliye edilmesinden de memnun. Sürecin, kesintiye uğramadan, güvenli ve emin bir şekilde tamamlanacağını taahhüt ettiler" ifadesi yer aldı.

 

Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne ve Dünya Sağlık Örgütü'ne de tahliye sürecindeki yardımları nedeniyle duyulan minnettarlığın dile getirildiği metinde şöyle denildi:

 

"Bakanlar, ateşkesin, kesintisiz insani yardımın ve sivillerin serbest dolaşımının ülke geneline teşmil edilmesinin önemi konusunda mutabıktır. İran, Rusya ve Türkiye, Suriye Hükümeti ve muhalefet arasında müzakere edilmekte olan ileriye dönük anlaşmanın kolaylaştırıcıları ve garantörleri olmaya hazır olduklarını belirtir. Sahadaki gelişmeler üzerinde nüfuzu olan tüm ülkeleri aynısını yapmaya davet eder."

 

Ortak metinde, taraflar, bu anlaşmanın BMGK'nın 2254 sayılı kararı gereği, "Suriye’de siyasi çözümün kaldığı yerden devamı için gerekli ivmeyi yaratmak konusunda yardımcı olacağına ilişkin güçlü inancını" dile getirdi.

 

Bakanların, Kazakistan Devlet Başkanı’nın Astana’da konuyla ilgili toplantılar yapılması konusundaki nazik davetinin önemini vurguladığı metinde, "İran, Rusya ve Türkiye; DEAŞ ve El Nusra’yla ortak mücadele ve silahlı muhalif  grupların bu örgütlerden ayrıştırılması hususlarındaki kararlılığı yineler" denildi.

 

Ortak basın toplantısı

 

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarifi görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Lavrov, "Türkiye, İran ve Rusya, Suriye'de rejim değişikliğine değil terörle mücadeleye odaklanma konusunda mutabık" açıklamasını yaptı. Türkiye-Rusya-İran işbirliğinin Doğu Halep'ten sivillerin tahliye edilmesini ve silahlı grupların ayrılmasını sağladığını da belirten Lavrov, "Tahliyelerin, bir iki gün içinde sona ereceğini düşünüyorum. Bu durum üçlü formatın verimli olduğunu gösterdi" dedi.

 

Toplantı sonrası Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:

 

"İlk defa bu formatta bir araya geldik. Halep'teki insanı krizin halledilmesi ve siyasi çözümü ele aldık. 37 bin 500 kişi şimdiye kadar Halep'ten tahliye oldu. Suriye'de bir ateşkesin sağlanması ve bunun tüm ülkeye yayılmasını ele aldık. Kalıcı çözüm siyasi çözümdür. Siyasi çözüm BM'deki görüşmeleri tamamlayıcıdır."

 

Lavrov ise şunları söyledi:

 

"Rusya, uluslararası örgütlerin çabalarını takdir ediyor. İran, Rusya ve Türkiye, rejim ile muhalifleri arasında varılacak anlaşmaları hayata geçirmesi konusuna bağlı olduğunu ve bu anlaşmaya garantör olmaya hazır olduğunu ortaya koydu. Böyle bir anlaşmanın, Suriye’de siyasi görüşmeleri yeniden başlatmaya büyük destek sağlayacağını inanıyoruz. Kazakistan'a,  Astana kentindeki görüşmelere ev sahipliği yapmayı kabul ettiğin için de teşekkür ederiz. IŞİD ve Nusra gibi terör örgütleriyle mücadeleyi sürdüreceğiz. Diğer muhalif grupları bu iki örgütten ayrıştırma çabalarımızı sürdüreceğiz. İnanıyoruz ki, BMGK bile bu yönde bir karar alamazken, ülkelerimiz çözüm ve insani yardımları yeniden canlandırma çabalarında rol oynayabilir."

 

Zarif'in konuşmasında ise "devletin egemenliği" vurgusu vardı:

 

"Suriye’deki şartlar çerçevesinde terörle mücadele ve insani yardımların ulaştırılması için ciddi bir uluslararası işbirliğine ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Şiddetin durdurulması, kanın durdurulması ve tüm Suriye halkına insani yardım ulaştırmak için Suriye’de etkili aktörlerin birbiriyle işbirliği yapması gerek. Bunun için Türkiye, İran ve Rusya'nın bu krizden çıkış yolları araması ve Doğu Halep’ten silahlıların ve başka yerlerdeki sivillerin çıkışı için işbirliği yapması lâzım. Suriye’de devletin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması düzleminde siyasi çözüm arama yollarına girilmesini destekliyoruz. Ülkelerimizin arasındaki müşterek çabalar, Suriye halkının acılarına son verebilir."

 

Açıklamalardan sonra gazeteciler, "Yabancı ülkelerin terör gruplarına desteğini kesmek önemli mesele. Bugünkü toplantıda bu konuya ne biçimde değindiniz?" diye sordu. Bunun üzerine Zarif, "Bildiğiniz gibi bugünkü açıklamada, devletler IŞİD, Nusra Cephesi ve diğer terör örgütleriyle mücadeleye bağlılığını ortaya koyuyor. Bu grupları diğer gruplardan ayrıştırmak ve onunla mücadele etmek ilk adım. Bize göre, bu önemli bir adım. Bu noktadan yola çıkarak tüm ülkede geçerli olacak bir ateşkes olabilir. Biz bu toplantıya katılan arkadaşlarımızla bu yönde çaba sarf edeceğiz. Bu gruplar tüm dünyaya tehdit niteliğini taşıyor. Tüm terör gruplarına yardım etmek hiçbir ülkeye fayda sağlamayacaktır. Tam tersi bu örgütlerle işbirliği yapan tüm ülkelere zararı dokunacak. Ilımlı grupların terör gruplarından ayrıştırmak çok önemli" ifadelerini kullandı.

 

Mevlüt Çavuşoğlu ise, "Bugün ateşkesten bahsettik. Bunu söylerken tüm ülkede geçerli olan bir ateşkesten söz ediyoruz. Bu ateşkes Nusra Cephesi ve IŞİD’i kapsamayacak. Ancak, Hizbullah gibi rejime bağlı silahlı gruplar da var. Bu gruplara destek kesilmeli. Ancak bu şekilde tüm ülkede bir ateşkes sağlanabilir. Sadece bir grubun ya da bir tarafın ateşi kesmesinden bahsetmemek lâzım" diye konuştu.

 

Savunma bakanları ayrıca toplandı

 

Türk ve Rus dışişleri bakanları bir araya gelirken, Türk Savunma Bakanı Fikri Işık da Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile görüştü. Türk Savunma Bakanlığı kaynaklarına göre, görüşmede başta Halep ve El Bab'ın durumu olmak üzere Suriye'deki gelişmeler masaya yatırıldı.

 

Kaynak: Al Jazeera, Anadolu Ajansı, Reuters

- Advertisment -