Türkiye ile ABD, Menbiç konusunda yaşanan krizi aşmak için oluşturdukları ortak çalışma grubunun toplantılarını tamamladı. Şimdi dışişleri bakanları düzeyinde anlaşmanın sağlanıp sağlanamayacağı noktasına gelindi. Ortak çalışma grubunun 25 Mayıs’ta Ankara’da yaptığı toplantının ardından Ankara-Washington hattında gerginliğe neden olan Menbiç konusunda izlenecek yol haritasının ana hatlarının belirlendiği taraflarca yapılan ortak açıklamayla duyuruldu. Ancak bu açıklama bile tarafların gerçekten anlaşıp anlaşmadıklarına ilişkin meraklı soruları bitirmedi. Öyle ki Ankara’da hükümet yetkililerince dillendirilen “Anlaşma sağlandı” mesajlarına Washington yönetiminin “Henüz anlaşma yok, görüşmeler sürüyor” yanıtıyla karşılık vermesi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun bugün mevkidaşı Mike Pompeo ile yapacağı görüşmeyi daha da kritik hâle getirdi. Görüşmenin özellikle Suriye konusunda bir "kilometre taşı" olacağını belirten Türk Dışişleri yetkilileri, bir yol haritası üzerinde durulduğunu ancak bu haritanın bir anlaşmaya dönüşmesinde görüşmeden çıkacak kararların belirleyici olacağına dikkat çekiyor.
Üç aşamalı plan
Ankara, Menbiç konusunda tarafların vardığı mutabakatın üç aşamalı bir planı içeren anlaşmaya doğru ilerlediği yönündeki görüşünü koruyor. Bu plana göre de; PKK’nın Suriye’deki kolu olarak bilinen YPG’nin, Türkiye ile ABD’nin anlaşmasını takip eden bir ay içinde bölgeden çekilmesi öngörülüyor. Planın ikinci aşamasında anlaşmayı takip eden 45 günün sonunda Türkiye ile Amerika’nın Menbiç’te ortak denetime başlaması var. Üçüncü aşamada ise anlaşmayı takip eden iki ay içinde Menbiç’te yerel unsurlarla yönetimin kurulması hesaplanıyor. Çavuşoğlu’nun Pompei görüşmesinde Amerika’dan YPG’ye silah yardımını kesmesini ve bundan sonraki süreçte de Türkiye ile ortak hareket konusunda Ankara’ya garanti vermesini isteyeceğini belirten Türk Dışişleri yetkilileri, Türk hükümetinin Suriye’nin kuzeyi konusundaki endişelerinden kurtulmaya kararlı olduğuna dikkat çekiyor.
“ABD’yle işbirliği zor”
Peki; Türkiye’nin ABD ile Menbiç konusunda anlaşarak ikili ilişkilerini sağlama alması, Suriye’nin kuzeyinde PKK varlığını zayıflatması mümkün mü? DW Türkçe’ye konuşan stratejist Metin Gürcan bu soruyu yanıtlarken, Menbiç konusunda varılacak bir anlaşmanın Suriye’de Türkiye’nin elini güçlendirmeyeceğini öne sürüyor. “Çünkü Suriye konusunda kendini daha çok gösteren bir ABD-Rusya çekişmesi var. Ve her iki güç de Türkiye’ye tarafını seçmesi konusunda baskı yapıyor” diyen Gürcan, Amerika’nın özellikle 24 Haziran’da Türkiye’de yapılacak seçimleri dikkate alacağını ve bu tarihten önce sahada "büyük hamle" gibi görülecek işbirliğinden kaçınacağını söylüyor.
Gürcan, Türkiye’nin S-400 füze sistemleri alımı ile Rusya’ya gösterdiği yakınlığın da Amerika’nın gündeminde olacağını ve bu yakınlığı görmezden gelip Menbiç konusunda ciddi adımlar atmaktan kaçınacağını savunuyor. Gürcan, “Çavuşoğlu-Pompei görüşmesi bir kez daha Suriye konusunda ABD ile Rusya arasında yaşanan gerilimde Türkiye’nin tarafını açıkça ilan etmeye zorlanacağı bir zemin olacak. Bunun farkında olan Türkiye de, Amerika ile Menbiç dahil derinlikli anlaşmalara girmekte zorlanacağını görecek. ABD’nin 24 Haziran’da seçime gidecek bir Türkiye’ye daha temkinli yaklaşacak olması da ile işbirliğini zorlaştırıyor” diyor.
Türkiye’nin Afrin operasyonundan sonra hedefinin Menbiç olduğunu açıklamasıyla Türk ve ABD askerlerinin karşı karşıya gelme riski Ankara-Washington hattındaki Suriye anlaşmazlığını daha da büyütmüştü.
Kabarık dosya
Türk hükümeti yetkilileri Çavuşoğlu-Pompei görüşmesi için Menbiç dışında başka konular üzerinde de çalıştı. F-35 savaş uçaklarının satışı konusunda Amerikan senatosundan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yükselen sert eleştirileri bu görüşmeyle bertaraf etmeyi planlayan bakan Çavuşoğlu’nun Pompei’ye “Biz F-35 anlaşmasını senatoyla değil, Beyaz Saray’la yaptık. Gereğini yapın” mesajı vermesi bekleniyor. Çavuşoğlu’nun görüşmede Fethullah Gülen’in iadesi ile ilgili Ankara’nın beklentilerini de yinelemesi, Kudüs’te açılan ABD büyükelçiliği yüzünden Ortadoğu’da yaşanan gerilimi dindirmesi için de ABD’den adım atmasını isteyeceği öngörülüyor.
"Menbiç'le sınır kalır"
Washington’da da bir dönem görev yapmış emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu, DW Türkçe’ye Çavuşoğlu’nun Pompei görüşmesi için hazırlanan kabarık dosyayı değerlendirirken, “Ziyaret, Menbiç anlaşmasıyla sınırlı olur. İkili ilişkilerde kayda değer bir açılıma yönelik bir adım atılamaz” diyor. “Çünkü karşılıklı güven bütünüyle zedelendi. Türk dış politikası çözüm üretmek yerine kavgayı tercih ediyor. Menbiç, her iki tarafın da kolaylıkla harcayabileceği bir konu oldu. Menbiç anlaşması olursa YPG, Fırat’ın doğusuna çıkıyor. Yani, tehlike bitmiyor” diyen Loğoğlu’na göre 24 Haziran seçimi öncesi gerçekleşecek Çavuşoğlu-Pompei görüşmesinden "kriz çözücü" kararlar çıkmayacak.
Loğoğlu, “Diplomatik sorunları büyükelçi çekmek, büyükelçilere nota vermekle çözmeye alışmış, ikili diyalog kanallarını tıkamaktan çekinmemiş Türk hükümetine özellikle 24 Haziran öncesinde temkinli yaklaşması kaçınılmazdır. Bu yüzden ikili ilişkilerin rahatlamasını ummak yanlış olur” yorumu yapıyor.
Ankara; Çavuşoğlu-Pompei görüşmesinde Türkiye’de Fethullah Gülen yapılanması ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla tutuklu bulunan ve hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD uyruklu din adamı Andrew Brunson’ın durumunun da gündeme gelebileceğini hesapladı. Öyle ki bu noktada tıpkı Gülen dosyası gibi Brunson dosyasıyla ilgili tüm hukuki durum da tarafların dikkatine sunulabilecek.