Başbakan Binali Yıldırım, Ankara'da gerçekleşen AK Parti il başkanları toplantısında konuştu. Yıldırım, yeni anayasanın yapılması ve başkanlık sisteminin gerçekleşmesi için partisinin artık tek başına çalışma yürüteceğini söyledi ve "Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Anayasa, darbe anayasasıdır. Fiili durumla Anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir" dedi ve şu ifadeleri kullandı:
"21-22 milyon vatandaşın önüne gidip, onlardan destek isteyen cumhurbaşkanı 'Ben bir işe karışmam' diyebilir mi? Siyasette böyle bir şey var mı? Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Anayasa, darbe anayasasıdır. Fiili durumla Anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir. AK Parti'nin, AK Parti'ye gönül veren milyonların önündeki en önemli görev budur. Şimdi milletimizle bunu açacağız, hazır mısınız ? Milletimizin verdiği yetki kadarını yapıyoruz. İlave yetki lazım olduğunda da yine millete gidiyoruz. Anayasayı herkes istiyor. 15 yıldır istemeyen yok. Efendim “Anayasa değişikliğini AK Parti yaparsa AK Parti bundan nemalanır” diyorlar. Kardeşim millet kazanacaksa bizim ne olacağımızın önemi yok. Sorunları torunlara bırakarak bugünlere gelen bir parti değil AK Parti. Onun için değerli kardeşlerim bu sorunu çözecek AK Parti’dir. Yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de Türkiye’ye getireceğiz. İsitiyoruz ki rakiplerimiz de bu onura ortak olsun. Ama günün sonunda baktık ki bunların niyeti başka. O halde daha fazla beklemek anlamsız. Onun için 78 milyonun hiçbirini dışarda bırakmadan bir anayasa teklifini getireceğiz. Diyelim ki olmadı, adres yine belli; millet. Siyasetin çözüm üretemediği yerde çare millettir, sandıktır.Ama milletin işi gücü var. Sürekli bize destek verecek değil ya. Bize “Kardeşim sizi seçtik ne zırt pırt geliyorsunuz” diyecek. Onun için sandığa gerek kalmadan bu işi halletmeye çalışmalıyız önce."
"Millet kaşımıza gözümüze oy vermiyor"
Yıldırım, kendilerini engellemek isteyen vesayet odakları olduğunu savundu;
"Bütün parti teşkilatımıza, birimlerine ve parti üyelerine teşekkür ediyorum. Bu kongrede AK Parti’ye yakışan çalışmadan dolayı teşekkür ediyorum. Değerli yol arkadaşlarım, yıl 2001 Ağustos. Türkiye hakikaten perişan. İki tane kriz üst üste geçirmiş, hasta yatağında bir hasta gibi. Öyle ki koalisyon hükümeti süreyi tamamlamayı bile göze alamamış. Bu ses partimizin kurucu Recep Tayyip Erdoğan partimizi kuruyor. Aradan 14 yıl geçti arkadaşlar. AK Parti girdiği her seçimde millet desteğini daha da arttırarak yoluna devam ediyor. Rakipler zannediyor mu ki kaşımıza gözümüze bakarak oy veriyorlar. AK Parti’nin bu günlere gelmesinin en büyük neden milletin istemediği hiçbir şeyi yapmamasındandır.Demokrasi milleti kendine benzetme değil. Millet neyse sen de o olacaksınız. Cumhurbaşkanı seçemezmişsin. Nedenmiş? 367 kişi salona gelecekmiş. Dedik ki eski çamlar bardak oldu. Gördük ki vesayet odakları hala bizim vermediğimiz yetkiyi kullanıyor. Millet dedi ki ; olur mu canım öyle şey."
Kaynak: Al Jazeera