Necip Hablemitoğlu suikastı davasının Salı günü (14 Şubat) başlayan ilk duruşmasında, tutuklu eski ÖKK subaylarından Fikret Emek dün savunmasını yaptı. Bugün de Emek’in çapraz sorgusu yapıldı.
Gazeteci Müyesser Yıldız’ın kendi internet sitesindeki haberine göre; Ergenekon davasının tutuklu sanıkları arasında olan Emek, “FETÖ’yle bu kadar mücadele etmiş biri olarak beni zorla bu davaya monte etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
“Zihni Çakır, cinayetin gerçek faillerinin yakalanmasını önlemeye çalışan kripto bir FETÖ’cü müdür”
Davanın sanıklarından Nuri Gökhan Bozkır ve gazeteci Zihni Çakır’ı suçlayan Emek şunları söyledi:
“Ergenekon kumpasında aktif rol aldığı ortaya çıkan Zihni Çakır, FETÖ’yle bağlantısı ortaya çıkmasın diye mi acaba bu davaları yönlendiriyor? Her devirde güce yönelen bir şahsiyet midir? Yoksa bu cinayetin gerçek faillerinin yakalanmasını önlemeye çalışan kripto bir FETÖ’cü müdür? Ona asla güvenilmemelidir. Gökhan Nuri Bozkır’a bu iftiraları kimler yazdırdı? Yurtdışında görüştüğü FETÖ’cüler mi, Zihni Çakır mı? Kimler?”
“Ben katil, cani, şerefsiz değilim”
Emek, Bozkır’ın Hablemitoğlu suikastı öncesinde yapıldığını öne sürdüğü keşifle ilgili anlatımlarının mantıksız olduğunu belirterek keşfin nasıl yapılabileceğini anlatmaya başlayınca; Mahkeme Başkanı, “‘Keşif böyle yapılır’ diyorsun. Emniyet, jandarma istihbarat amaçlı yapsa, sonra kolluk yetkisini kullanıp gözaltına alsa anlarız da, ÖKK’da böyle keşif yapılması gerektiğini nereden biliyorsun?” diye sordu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı ile Emek arasında şu diyalog yaşandı:
Fikret Emek: “Yorum yapıyorum. Gayrı nizami harp eğitimi alıyoruz. Kapalı oturum olursa eğitimimizi anlatırım.”
Başkan: “Ne olduğunu herkes biliyor, şube başkanlığı yaptık. İşgale karşı bu tüm devletlerde olan bir bilgi. Özel bir bilgi yok.”
Fikret Emek: “Keşif faaliyetlerini öğretiyorlar.”
Başkan: “Şu an orada şahsın kendi kanaati, çıkarı veya husumeti için hedef görülen bir şahıs için böyle bir şey yapılıyor mu?”
Fikret Emek: “Asla.”
Av. Yusuf Erikel: “Sayın Başkan, ‘ÖKK’nın kurumsal olarak şahıslarla ilgili imha, operasyon yetkisi var mı?’ demek istiyor.”
Fikret Emek: “Yok.”
Başkan: “Bizim sorduğumuz, şahıslar hududunu aşar mı?”
Fikret Emek: “Hayır. Böyle bir emri kim verirse versin asla yerine getirmem, vereni de yakalatırım. Hele de suçsuz, masum, milli bir insanı öldürmek… Bunu yaptıranların yeri cehennemdir. Ben katil, cani, şerefsiz değilim.”
“Bozkır 2017’den beri ötüyor, suç örgütü olsak öldürürüz”
Emek, savunmasının devamında şunları da anlattı:
“Merhum Necip Hablemitoğlu çok tehdit alıyormuş. Eşi söylüyor, koruma istememiş; ama ‘Devlet koruma vermeliydi’ diyor. Evet, devlet böyle değerli bir insana koruma vermemiş. Bir koruma olsa veya korumalı lojman verilse bu cinayet işlenmezdi… Göz yumulmuş. İlgili makamların sorumluluğu vardır. Cinayetin işlenmesine zemin hazırlamışlar.
“Sonrasında Zihni Çakır ve Gökhan Nuri Bozkır’ın, ‘Başkalarına yıkalım da gerçek sorumlular ortaya çıkmasın’ gayretine girdiğini görüyoruz. Bu çok önemli. 2017’den itibaren firari Adem Yavuz Arslan başta olmak üzere çok sayıda FETÖ’cü bu cinayeti Ergenekon’un işlediğini, Ergenekon’un bir ayağının tasfiye edildiğini, işin Levent Göktaş, Fikret Emek ve generallere ulaşacağını söylemeye başladı.
“Bu cinayete katıldığımızı varsayalım. Nuri Bozkır 2017’den beri ötüyor. Biz bu işin içinde olsak, hakikaten profesyonel ekibiz. ÖKK’dakiler serdengeçtidir.”
Mahkeme Başkanı’nın “Bunlar vatana, millete adamışlar” diye araya girmesinden sonra Emek şöyle devam etti:
“Eğitimliyiz. Nuri Bozkır Ukrayna’da konuşuyor. Gider öldürürüz; öldürülür biz suç örgütüysek. Sadece örnek veriyorum, haşa niye böyle olsun.”
Savunmasının son bölümünde; ÖKK’ya büyük bir düşmanlık olduğunu, geçmişte ve bugün yargılanan askerlerin arkasında kimsenin durmadığını, yarın da ne olacağının bilinmediğini, Ergenekon’da PKK’lı Şemdin Sakık’ın gizli tanık yapıldığını kaydeden Fikret Emek, “Nuri Bozkır’ı yönlendiren Zihni Çakır’ın da sözlerine güvenilmez. İddia edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Bu cinayeti kim veya kimlerin işlediğini de bilmiyorum, masumum” diye konuştu.
Emek’e bugünkü çapraz sorgusunda soru yönelten ilk isim sanık Bozkır oldu.
Bozkır’ın soruları ile Emek’in cevapları şöyle:
Bozkır: “İstihbarat Kısım Amiri olarak görev yaparken hakkımda araştırma yaptınız mı?”
Emek: “MAK Alayı’nda değil, ama Karargâh’tayken yaptım.”
Bozkır: “Benim dini cemaat, kurum, FETÖ veya başka örgütle bağlantımı tespit ettiniz mi?”
Emek: “Yok. O zaman örgüt değildi.”
Bozkır: “İstihbarat Kısım Amiri olarak ‘ezik bir kişilik’ diye nitelendirdiğiniz, ÖKK’dan tayinimin çıkarılmasını istediğiniz benim gibi birisine keşif, gözetleme görevi verir misiniz?”
Emek: “Aramızda emir komuta olmadığı için söz konusu olamaz da, olsa görev vermezdim.”
Bu sorularının ardından Bozkır, Emek’in kendisi hakkında mahkemeye, “Ukrayna’da verdiği röportaj, FETÖ’cüler tarafından ‘Türkiye, terör örgütlerine silah gönderiyor’ propagandasında malzeme olarak kullanıldı” diye belge sunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ukrayna’da Ukrayna ordusundan eski mühimmat alıp revize ederek yasal yollardan dünyaya ihraç ediyordum. Bununla ilgili Ukrayna medyasına verdiğim demeçte, ‘Katar, Suudi Arabistan, Türkiye ve ABD’nin eğit-donat kapsamında Türkiye ve ÖSO’ya da veriyoruz’ dedim. FETÖ’cüler bunun üzerine, ‘Türkiye terör örgütlerine yardım ediyor’ dedi. Dava açtım. Gazeteci ölünce dava kapandı. Kaldı ki, Ukrayna hükümeti hakkımda soruşturma da açmadı.”