Hacer Foggo, Türkiye’de yoksulluğun çok yönlü tartışılmadığını ve bu yüzden yoksulluğa karşı kalıcı ve etkin politikalar üretilemediğinden yakındı. İktidarın da, muhalefetin de konuyu kısır tartışmalara sıkıştırdığından yakınan Foggo, sadece Birleşmiş Milletler raporlarının değil TÜİK verilerinin, üniversitelerin yaptıkları araştırmaların da Türkiye’de yoksulluğun “korkunç boyutlara” ulaştığını gösterdiğini anlattı:
“Sağlıksız bir nesil yetişiyor. Çocuklarımız bodur kalıyor. Türkiye’de son bir yılda 280 bin çocuk yoksulluk yüzünden suça sürükleniyor. Siz de kalkıp onlara hırsız diyorsunuz, cezaevine gönderiyorsunuz. Çocukların yüzde 62.4’ü bütün gününü ekmek-makarna ile geçiştiriyor. Bizim kısır tartışmaların ötesine geçmemiz, nesiller boyu sürecek yoksulluğu önlememiz için her şey önce bir yoksulluk politikamız var mı, ona bakmamız gerekiyor. Gelin, yoksulluk politikalarımızı tartışalım. Yaşadığımız korkunç gerçeklerle yüzleşelim.”
Foggo, CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi olarak sürekli sahada çalıştıklarını ve ailelerle yaptıkları görüşmelerin Türkiye’nin gün geçtikçe daha da yoksullaştığını ortaya koyduğunu söylerken, “Bir eve giriyorum, iki çocuğu olan bir anne, bir çocuğunu okuturken öteki çocuğunu okutamayacağını, okula kaydettiremeyeceğini söylüyor. Bu ülkede çocuklar okuldan uzaklaşıyorsa nedeni yoksulluktur” tespitinde bulunuyor.
Hacer Foggo, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in kız çocukları eğitimden uzak kalmasın diye kız okulları açılabileceğine dönük açıklamalarını da “yoksulluğu görmezden gelmeye çalışmak” olarak değerlendirdiğini söyledi:
“Sadece kız çocuklarına değil erkek çocuklarına da zarar veriyorsunuz. Onları şüpheli hale getiriyorsunuz. Çocuklara bunu yapmaya hakkınız yok. Karma eğitimde sorun olmadığını herkes biliyor. Yoksulluktan söz edemiyorsanız, laiklikle ilgili başka sorunlarınız varsa onu söyleyin.”
Hacer Foggo; muhalefetin yerel seçimlere doğru yoksullukla mücadelesinin öncelikle “dayanışmayı büyütmek” hedefine odaklanacağını anlattı:
“Dayanışmayı büyütüp, yaygınlaştıracağız. Yoksulluğun bir adaletsizlik meselesi, hak ihlali olduğunu anlatacağız. Bir avuç zengin dışında hepimiz yoksul kaldık, bunu kabul edeceğiz. Çocukların kreşe gitmelerinin bir hak olduğunu savunacağız. Eğitimde kayıt paralarına karşı kampanyalar yürüteceğiz. Barınma sorununu gündemden düşürmeyeceğiz. Önceliğimiz çocuklar olacak. Çocuklarımızı suça sürükleyenlere karşı asla kayıtsız kalmayacağız.”
Yayının tamamı için: