Selahattin Demirtaş’ın bugün (18 Mart) T24’te yayımlanan yazısı şöyle:
Başlıktaki soru yanlış aslında.
Benzeri bir soru, Cumhur İttifakı’nın yeni ortaklarına sorulabilir. Nitekim her biri, birkaç milletvekilliği isteyip ittifaka katıldılar.
Oysa HDP, Millet İttifakının parçası değil, olmak gibi bir isteği de yok.
Zaten HDP, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kurucu parçası ve kendi öz gücüyle de parlamentoya girecektir. Dolayısıyla HDP’nin kimseden bakanlık, milletvekilliği talebi yoktur.
HDP, önümüzdeki dönemde parlamentonun ana muhalefet partisi olmaya adaydır.
Bununla birlikte HDP’nin duymak ve emin olmak istediği şey, yeni dönemde demokratik değişimin ciddiyetle, içtenlikle ele alınıp alınmayacağıdır.
İfade özgürlüğünden örgütlenme ve gösteri hakkına, kadın eşitliğinden çevre haklarına, kültürel haklardan demokratik siyaset hakkına kadar temel haklara nasıl yaklaşılacak? Ekonomiden eğitime, adaletten sağlığa kadar temel politikalar ne olacak? Kürt sorunu TBMM’de, toplumda ve medyada özgürce konuşulup tartışılabilecek mi, barışçıl demokratik anlayışla Türkiye’nin birliği içinde çözüme nasıl bakılacak?
Geçmiş yılların adaletsizlikleri, suçları, yolsuzluklarıyla ilgili ne yapılacak? Toplumsal kutuplaşmanın bitmesi ve eşitsizlik sorunu nasıl ele alınacak?
Yani HDP’nin 11 maddelik tutum belgesinde ifadesini bulan politikalara yaklaşım nasıl olacak?
Gördüğünüz gibi HDP yönetimi kendisi için bir şey istemeyecek; kimseyi ayırmadan, 85 milyonun huzurunu, refahını, barışını sağlamak için hazır olduğunu belirtecek.
HDP’nin hiçbir gizli ajandası, tek bir örtülü planı yoktur. HDP su gibi berrak, cam kadar şeffaftır.
HDP; Türkiye’nin birliğinden yanadır, demokratik Cumhuriyet’in tarafındadır, şiddetin kalıcı olarak sona ermesi için çalışır, tüm sorunların çözümünde müzakere ve demokratik siyaseti esas alır. Bu ilkelere saygı duyan herkesle de görüşür, birlikte hareket eder.
HDP; yılların mücadele birikimine, deneyimine sahip, kurucu bir siyasi öznedir. Bu misyonu nedeniyle de talep eden değil inşa edendir. HDP, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahiplerindendir, Türkiye’nin parçasıdır. Bu nedenle kimseyi hiyerarşik üstü olarak kabul etmez. Tüm gücüyle, demokratik Cumhuriyet’in inşasında bizzat yer alır.
HDP; Türkiye’de demokrasinin gelişmesi, yoksulluğun bitmesi, toplumsal barışın sağlanması için TBMM’de ve toplumsal tüm alanlarda mücadele eder.
Eğer Sayın Kılıçdaroğlu ile ekibi tüm bu düşüncelere, ilkelere saygı duyuyor, değer veriyorsa bunu bizzat kendisinden duymak ister.
Demokratik siyasi ortamın sağlanması için bir niyet, program, ciddiyeti kararlılık görürse de destek verir.
AKP medyasının ucuz yalanlarının hepsi de HDP gerçeğine çarpıp geri döner.
HDP korkulacak değil, el ele verilecek bir partidir. HDP’den korkacaksa devleti, milleti soyanlar korksun. Halka zulüm edenler, çeteler, mafyalar korksun, HDP’den.
HDP Türkiye’nin korkusu değil, barış özlemi ve demokrasi umududur.