HDP’nin 5. Olağan Kongresi özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde Kürt oylarının nereye yöneleceği ve HDP’nin ne yapacağı tartışmalarının büyüdüğü bir dönemde Ankara’da geniş katılımla yapıldı. HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar kongrede bu tartışmalara son noktayı koyacak nitelikte çıkışlar yaptı.
Buldan hem Cumhur İttifakı’na hem de altılı masaya “Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır” mesajı verdi. HDP’nin sadece seçim zamanlarında hatırlanmasına karşı duyulan kızgınlığın ifadesiydi bu mesaj.
Mithat Sancar’ın mesajının daha çok ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarmanın muhalefet için en doğrusu olduğunu düşünen altılı masayı hedef aldığı açıktı:
“Bizler kamuoyunun önünde açık, şeffaf görüşme yapılması halinde tutum belgemizde duyurduğumuz ilkeler çerçevesinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Eğer bu çağrımıza karşılık alamazsak en doğal hakkımız olan seçimlere kendi adayımızla girme seçeneğini de çok ciddi bir şekilde önümüzde tutuyoruz.”
Sancar’ın bu çıkışı siyaset kulislerine “Muhalefet için HDP oyları çantada keklik değil. HDP oylarını alamazsa da altılı masa cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeder” değerlendirmeleriyle yansıdı.
Öyle ki, 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerinde CHP ve İyi Parti’den kurulu Millet İttifakı’na 11 büyükşehir ve ilde aday çıkarmayarak destek veren HDP, Millet İttifakı’nın özellikle Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerdeki zaferine imzasını atmıştı.
“HDP kilit değil anahtar parti” diyen HDP yönetimi, muhalefetin 31 Mart başarısını da hatırlatmak için olsa gerek 5. Olağan Kongrenin sloganını “Çözüm biziz, sözümüz var” olarak belirlemişti.
Sancar’ın çıkışı karşısında altılı masanın HDP’yle yaşanan diyalog sorununu aşmak için nasıl bir formül üreteceği tartışılıyordu ki, HDP’nin tutuklu eş genel başkanı Selahattin Demirtaş T24 internet sitesinde kongreden iki gün sonra (bugün, 5 Haziran) HDP’lilere tavsiye ve eleştiri niteliğinde “İğneyi kendimize” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısında altılı masa ile HDP merkezli muhalefet arasında kurumsal işbirliğinin olası görünmediğini söyleyen Demirtaş, bunun nedenini de AKP’nin ürettiği algılara muhalefetin cesur bir değişim hamlesiyle yanıt verememesi olarak gösterdi.
Ancak bunda HDP’nin de eksikliği ve sorumluluğu olduğunu anlatan Demirtaş, muhalefetin ortak adayla sahaya çıkması durumunda cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma ihtimalinin yüksekliğine dikkat çekti, HDP’ye “Eğer diğer muhalefetten Kürt açılımı bekliyorsak, biz de HDP olarak Türkiye açılımı yapmak zorundayız” mesajı verdi.
Eş başkanlar kongre öncesi Demirtaş’la görüştü
Demirtaş’ın “İğneyi kendimize” başlıklı yazısı siyaset kulislerindeki HDP sorularını yeniden gündeme taşıdı:
HDP, Türkiye açılımı yapamıyor muydu? Demirtaş, HDP yönetiminin açılımlarını yetersiz mi buluyordu? HDP yönetimi ile Demirtaş arasında ayrılık mı vardı?
HDP yönetimi, Demirtaş’ın yazısını “partideki ayrılıkların yansıması” olarak görenlerin yanıldığını düşünüyor. Yazıya pozitif yaklaşmayı ve HDP’nin önümüzdeki süreçteki politikasına “katkı” olarak görmeyi tercih eden yönetim, HDP’nin önümüzdeki süreçte “uzlaşmacı tutumunun” daha çok dikkat çekeceği mesajını veriyor.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, eş başkanlar Buldan ile Sancar’ın kongre öncesinde Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ettiğini hatırlatıyor. Beştaş Demirtaş için “Her şeyden önce Demirtaş değerli bir arkadaşımız. Aktif siyaseti izliyor, düşüncelerini dile getiriyor. HDP’nin Demirtaş’tan kopması, ayrılması mümkün değil” diyor.
Beştaş’ın HDP’nin seçimlerde ne yapması gerektiği konusundaki düşünceleri Selahattin Demirtaş’la tam olarak örtüşmüyor:
“HDP’nin zaten Türkiye’nin her tarafına ulaşma, herkesle empati kurma sorumluluğu var. Bu sorumluluk; Kürtlerin de Türkiye’nin temel değeri olarak görülmesini sağlamayı, Kürt sorununun çözümünde demokratik adımlar atılmasını kapsıyor. Demirtaş, bu yöndeki eleştirilere empatiyle yanıt verilmesini istiyor ki; reddedilemez bir istek bu. Biz baştan beri diyaloğa açığız, ilkeler temelinde diyalog kapısını hiç kapatmadık. Kongrede de söylendi bu. Ama şimdi; karşı taraftan bir adım atılmazsa, 31 Mart yerel seçimindeki gibi hareket etmeyeceğiz.”
Meral Danış Beştaş’ın sözlerinden de anlaşılacağı üzere altılı masa HDP’yle diyalog için somut adım atmadıkça, ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarırken HDP’yle müzakere etmedikçe HDP’nin desteğini kazanamayacak.
Şimdi bütün iş, altılı masayı kurup geliştiren, birarada tutmayı başaran ve büyük sürprizler olmazsa masanın ortak cumhurbaşkanı adayı olarak görülen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na düşüyor. Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki günlerde HDP eş genel başkanları Buldan ve Sancar ile bir görüşme planı olsa da, onun en çok HDP ile görüşmeye yanaşmayan İyi Parti lideri Meral Akşener’le nasıl bir orta yol bulacağı merak ediliyor.
CHP kurmaylarının Kılıçdaroğlu’nun “Farklılıkları aşarız” sözüne gönderme yaparak “Çaresini bulacağız” değerlendirmeleri de Ankara siyasetinde sürpriz gelişmeler yaşanacağına işaret ediyor.