“Medya ombudsmanı” Faruk Bildirici, Hürriyet’in, uyuşturucu soruşturmasıyla ilgili haberlerinde, soruşturma kapsamında “fuhuşa teşvik” suçlamasıyla tutuklanan Hürriyet yazarı Cihan Şensözlü’den bahsetmemesine dikkat çekti.
Bildirici’nin, haftalık olarak yazdığı medya eleştiri yazısında ilgili kısımlar şöyle:
“Uyuşturucu operasyonuyla tutuklananlar arasında Hürriyet’in magazin yazarı Cihan Şensözlü de vardı. Ancak bu operasyonda gözaltına alınanların, tutuklananların haberini yapan Hürriyet, tutuklanan kendi yazarı olunca görmezden geldi; basılı gazetede hiç yayımlamadı.
Web sayfasındaki ‘Uyuşturucu soruşturmasında gözaltına alınan 6 şüpheli tutuklandı’ haberinde ise tutuklananlar arasında sadece adı verildi. Fakat Şensözlü’nün, Hürriyet yazarı olduğu dahi belirtilmedi. Sonraki günlerde de Şensözlü’nün adı Hürriyet’te hiç geçmedi. ‘10 soruda uyuşturucu operasyonları’ haberinin ‘Medyaya nasıl sıçradı’ bölümünde bile anılmadı.
(…) Medyaradar’a göre, Şensözlü’nün Hürriyet’te yazmaya başlamasının nedeni gazetenin sahibi Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören ile dostluğu. Eğlence ve gece yaşamına dair yazıları, 17 Ocak 2019’dan beri Kelebek’te yayımlanıyor, ama gazetecilik onun için sadece vitrin. Marka danışmanlığı yaptığı gibi, eğlence sektöründe de çeşitli projeler yürütüyor. Nitekim sosyal medyadaki paylaşımlarına bakılırsa ışıltılı bir yaşam sürdürüyor. Paris-Londra-Dubai geziyor, lüks otellerde konaklıyor, pahalı mekânlarda dolaşıyor, marka giyiniyor.
Böyle bir yaşam sürdürebilmesi için gereken parayı nasıl bulduğunu bilemiyorum. Görünen, Kelebek’te, kaldığı otellerin, yemek yediği, eğlendiği mekânların reklamını yaptığı. Beş yıl kadar önce İstanbul’daki bir otelin reklamını yaptığı için sosyal medyadan uyarmıştım:
‘Hürriyet Kelebek okuru dikkat! Cihan Şensözlü’nün yazısının “Hafta sonu kaçamağı” bölümü bir gazeteci yazısı değil, İstanbul’daki bir otelin tanıtımı/reklamıdır. Yazar, iki gün kaldığı oteli övgülere boğuyor ve okurlara bu otelde konaklamalarını öneriyor! Uyarıyorum.’
Hürriyet yönetimini değil de okurlarını uyarmamın nedeni ise onların Şensözlü’nün bu faaliyetine bilerek onay verdiklerinin farkında olmamdı.
Yıllardır bildiği gibi at koşturmaya, gazeteciliği kullanmaya devam etmiş anlaşılan. Şensözlü gibilere gazeteci demek, gerçekten gazetecilik yapıp bu mesleğin yükünü çeken insanlara haksızlık. Bu tür insanların medyaya sızması gazeteciliğin itibarına, güvenilirliğine zarar veriyor.
Umarım Şensözlü vakası ders olur da patron eşinin her isteğine evet demez medya yönetenler.”













