T24’ten Sibel Yükler’in haberine göre; İstanbul İdare Mahkemesi, “terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in, uzaklaştırma ve kayyım atama işlemlerinin iptali istemiyle açtığı davada; OHAL döneminde Belediye Kanunu’na eklenen ve terör suçlarından hakkında soruşturma açılan belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasına olanak sağlayan düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme, bu kararı Özer’in avukatları aracılığıyla yaptığı başvuru neticesinde aldı.
2016’da OHAL döneminde Belediye Kanunu’na kararnameyle eklenen, sonradan yasalaştırılan Belediye Kanunu’nun 45. maddesinin ikinci fıkrasının anayasaya aykırı olduğu görüşüne varan mahkeme, Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yaptı.
Kararda, Özer’in açtığı davanın AYM’nin başvuruyla ilgili kararı verdiği tarihe kadar bekletilmesine, beş ay içinde karar çıkmaması durumunda mevcut kanun hükümleri çerçevesinde sonuçlandırılmasına da hükmetti.
Kayyım döneminin sonunu getirebilir mi?
AYM’nin düzenlemeyi iptal etmesi durumunda, belediye başkanlarının yerine kayyım atanması uygulaması son bulabileceği değerlendiriliyor. AYM kararlarının geriye yürümemesi kuralına rağmen, mahkemeler, devam eden davalarda iptal kararı doğrultusunda karar alarak, kayyım atama işlemlerini de iptal edebilecek.
İptali talep edilen düzenleme şöyle:
“Belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46. maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir…”