Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman iddiaları Meclis’e taşıyacaklarını söyledi:
“Hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılık, ülkemizde gerçekleşen ve insan hakları ve demokrasi açısından derin yaralar açan bu cinayete dair tüm iddiaların ciddiyetle değerlendirilmesi konusunda hepimize görev yüklemektedir… Kutlu Adalı cinayetine ilişkin bu iddialardan sonra Başsavcılık ve Polis Teşkilatı derhal yeniden harekete geçmelidir. Konuyu Meclis’te de gündeme getireceğiz.”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit: Bu cinayetin yeniden soruşturulması artık kaçınılmaz bir gerekliliktir
Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kutlu Adalı Cinayeti soruşturmasının yeniden açılmasını ‘kaçınılmaz bir gereklilik’ olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Sedat Peker’in videolarını izlerken insan hem ürperiyor hem de ülkesi adına üzülüyor. Güzelim ülkemizin böylesi konularla gündeme gelmesi bile utanç verici. Bu söylenenler yeni de değil, ancak bizzat işin içindekiler tarafından söylenmesi işin rengini değiştiriyor. Kutlu Adalı cinayeti yeniden soruşturulmalıdır. Bu artık kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu konu hepimizin, meclisin ilgili tüm kurumların sorumluluğundadır. Bizler bu sorumluluğu almaktan asla kaçınmayacağız, bu yönde atılacak her adıma da destek çıkacağız. Bu vesileyle ortaya konan ve uyuşturucu trafiği dahil ülkemizi ilgilendiren tüm konularla ilgili iddiaların araştırılmasına yönelik ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunacağımızın bilinmesini isterim.TC-KKTC arasında imzalanan ve halen yürürlükte olan Adli Yardımlaşma Yasası’ndan da yararlanılması gerektiğini özellikle hatırlatmak isterim.”
HAP Genel Başkanı Kudret Özersay: Mide bulandırıcı, bu kara lekeyi silmek gerekir
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Adalı Cinayet’nii kimlerin azmettirdiğine dair isimlerin verilmeye başlandığına işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün ülkemize dair mide bulandıran, rahatsız eden çok sayıda iddia ortaya atıldı. Siyasetteki kirlenmeye dair endişe duyan, buna karşı mücadele etmek isteyen herkesi rahatsız etmesi gereken iddialar.
1) Uluslararası uyuşturucu trafiğinde ülkemizin de bir konumu olduğu, kasetlerle insanların tehdit edildikleri, Türkiye’deki bazı siyasilerin isimlerinin de bu konularla bağlantılı olduğu iddia edildi, isimler verildi.
2) Kutlu Adalı cinayeti konusunda Türkiye’den bazı kişilerin isimleri azmettirici olarak verildi, iddialarda bulunuldu.İki hafta önce Kutlu Adalı cinayeti konusunda şu açıklamayı yapmıştık: “Gazeteci Kutlu Adalı’nın faili meçhul cinayeti insan hakları ve basın özgürlüğü açısından ülkemizde kara bir lekedir. Bu konuyla ilgisi olanların/bu konuda bilgisi olanların konuşmaya başlaması yetmez, polis ve savcılığın yeni bilgi ve itirafları yakından takip etmesi ve dosyayı güncelleyerek sonuçlandırmaya çalışması gerekir. Bu ülkede insan haklarını ve demokrasiyi önemseyen herkesin bu konuyu takip etmesi, sonuç alınması için baskı koyması önemlidir”. Bugün itibariyle bu cinayeti kimlerin azmettirdiğine dair isimler verilmeye başlandı. Bu iddiaların araştırılması, ifadelerin alınması artık kaçınılmaz. Bu ülkenin alnından bu KARA LEKEYİ silmek, etkili ve sonuç alıcı bir soruşturma yaparak suçluların cezalandırılmasını sağlamak gerekir.Uluslararası uyuşturucu trafiği konusunda bugün yayınlanan videolarda yer alan iddialarda Türkiye’den ve KKTC’den ismi geçen herkesin açıklama yapması, bildiklerini söylemesi, iddialar doğru değilse derhal yalanlaması ya da doğrusunu biliyorsa konuşması gerekir.Şimdi bu ülkede bazı eski siyasilerin bankalardaki şaibeli parasının üzerine neden gittiğimizi daha iyi anlıyor musunuz?Başsavcılık, Polis Genel Müdürlüğü, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na açık çağrımdır! Bu ülkenin, insanının ve devletin itibarı için derhal harekete geçin!”
CTP Milletvekili Selahi Şahiner: Demokrasi açısından kara bir leke
Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Salahi Şahiner, sosyal medya hesabından 1996 yılında katledilen Kutlu Adalı cinayetine yönelik yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Gazeteci Kutlu Adalı’nın 1996 yılında haince katledilmesinin üzerinden 25 yıl geçti. Faili meçhul cinayetin aydınlatılması için Meclis’te 1996 ve 2000 yılında iki kez araştırma komitesi kurulduğunu ve hiç bir sonuç alınamadığını biliyoruz. İnsan hakları ve demokrasi tarihimiz açısından kara bir leke olan bu cinayetin, Türkiyedeki siyaset ve derin devletin kirli ilişkisinin bir parmağı olduğuyla ilgili gelen bilgi ve itiraflar ışığında aydınlatılması ve Polis tarafindan gereken araştırmanın yapılması için Mecliste konunun takipçisi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”