Gazeteci İsmail Saymaz 17 Eylül’de Halk TV’nin internet sitesinde büyük yankı uyandıran bir yazı kaleme aldı. “İki askerin yakılma fetvasını veren IŞİD kadısı tutuksuz yargılanıyor” başlıklı yazıya göre, Aralık 2016’da Fethi Şahin ve Sefter Taş adlı erlerin yakılarak öldürülmesi emrini vermek ve “IŞİD kadısı” olmak suçlarından yargılanan Jamal Abdurrahman Alwi Gaziantep’te yargılandığı davada bir süre tutuklu kaldıktan sonra “kaçma şüphesi olmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılmıştı ve ailesiyle birlikte yerleştiği Gaziantep’te kuşçuluk yapmaktaydı.
Saymaz’ın 17 Eylül tarihli ilk yazısında verdiği bilgilere göre Alwi, 18 Haziran 2020’de tutuklanarak cezaevine gönderildi, ilk duruşma 22 Eylül 2020’de görüldü ve 2 Mart 2021’de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Fakat Alwi yargılandığı başka bir dava nedeniyle cezaevinden çıkamadı. 24 Haziran’da ise o davada da tedbir kaldırıldı. Yani Alwi yaklaşık iki aydır Gaziantep’te serbestçe dolaşıyor.
18 Eylül tarihli ikinci yazısında, ölen askerlerden Fethi Şahin’in babasının görüşlerini yansıtan Saymaz bugün de (20 Eylül) davayla ilgili yeni bilgiler verdi. “IŞİD’in kadısını eşinin ifadesi tutuklattı” başlıklı haberde, Alwi hakkındaki suçlamalara kaynaklık eden tanık ve gizli tanık ifadelerine yer veriliyor. Bu tanıklardan biri de bizzat Alwi’nin eşi Nedya Wardi. Dava dosyasında Wardi, eşinin “kadı” olarak görev yaptığını doğruladı ve şöyle dedi: “2012’de eşime Azez’de kadılık görevi verildi. Görevi beş-altı ay yaptı. Eşim kadılığı yerine getirirken çok kişinin davasına baktı.”
Alwi bu tanıklık üzerine önce kadı değil imam olduğunu, eşinin okuma yazma bilmediği için ikisi arasında ayrım yapamadığını söylediyse de hâkimliğin soruları sonrasında kadılık yaptığını fakat sadece adi suçlara baktığını kabul etti: “Hırsızlık, zina ve arazi anlaşmazlığı gibi basit konularda kadılık yaptım. Dört çeşit kadılık vardır. Ben basit suçlara bakan şer-i kadıydım.”
Saymaz, bugünkü yazısında yer verdiği bir gizli tanık ifadesini de şöyle aktarıyor dava dosyasından:
“IŞİD’e katılan Alwi, çok kişiyi yargıladı ve infazına karar verdi. İddiaya göre bu isimlerden biri olan Mahmut Derviş, akıllı telefon kullanma yasağını ihlal ettiği ve telefonunda fotoğraflar çıktığı için öldürüldü.
“Derviş’in infaz edilmeden önce, 2015’in sonunda kendisine video gönderdiğini iddia eden gizli tanık şunları söylüyor: ‘Videoda, El Bab’daki adliye binasının kapısında Alwi’nin makam aracından indiğini, siyah giysi, siyah sarık ve Amerikan botuyla binaya girdiğini gördüm. Yarım saat sonra Derviş bir video daha gönderdi. Videoda iki beyaz arabanın adliyeye yanaştırıldığı, iki Türk askerinin indirildiği ve adliyeye götürüldüğü yer alıyordu. İki saat geçince Türk askerinin yakıldığı haberini duyduk. Esir takası teklifi Türk makamlarınca kabul edilmeyince Alwi marifetiyle askerlerimizi yakarak şehit ettiler.’”
Alwi, işte bu tanıklıklara rağmen 24 Haziran 2021’de serbest bırakıldı. İki aydır Antep’te kuşçuluk faaliyetine devam eden Alwi, İsmail Saymaz’ın yazısının yarattığı tepki üzerine aynı günün akşamı, yani 17 Eylül 2021’de yeniden tutuklandı.
Alwi, serbestçe dolaştığı iki ay boyunca Türkiye’yi terk etmedi, kaçmadı. Bu da ölen askerlerden birinin babası olan Mehmet Şahin’in dile getirdiği bir kuşkuya yol açtı. İsmail Saymaz’a konuşan Şahin, şöyle dedi:
“İki asker yanıyor, adam serbest dolaşıyor. O zaman devletle bağı var. Ben çözemedim. Devlete mi çalışıyor. Devlet tarafından korunuyor mu?”