Ocak 2023’te Londra’dan İstanbul’a getirilen Fatih Sultan Mehmed madalyonunun sergilendiği Panorama 1453 Tarih Müzesi’ni ziyaret eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeden detaylar aktardı.
İmamoğlu şunları söyledi:
“Benim Sayın Genel Başkanımızla buluşmam kadar doğal bir şey yok”
“Benim Sayın Genel Başkanımızla konuşmam kadar, buluşmam kadar doğal bir şey yok. Elbette ki basının ve toplumun buna yoğun ilgisini anlıyorum. Kolay bir zaman diliminde değiliz. Ülkemizin birçok konusu ve sorunu var. Yani bir seçimle beraber her sorunun çözüme kavuştuğunu kimse iddia edemez. Evet seçimi kazanan bir iktidar var. Seçilen bir Cumhurbaşkanımız var ve onlar ülkenin sorunlarına çözüm bulmak için çok çalışmalılar ve çalışacaklar. İçtenlikle ve yürekten söylüyorum ki görev alan herkesin bu hükümette memleketimizin iyiliği, memleketimizin adaleti, boş yere hapiste yatan, işte benim de İBB’de çalışma arkadaşım Tayfun Kahraman var, milletvekili seçilip Meclis’e gidemeyen Can Atalay var. Başta adaletsizlik olmak üzere ya da anlamsız mahkemelerle uğraşan Ekrem İmamoğlu var. Her konu gündeme gelse, bir şey gündeme gelse tırnak içinde ‘ahmak davası’ ne olacak diye tartışılan bir Ekrem İmamoğlu var.
“Her birimiz şapkamızı önümüze koyacağız”
“İkincisi; elbette ki seçimi kaybettik, iki kere iki dört. Dolayısıyla Millet İttifakı olarak başta Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimizin, bunun içinde en önde tabii ki orada 6 parti var, onun liderleri var, yöneticileri var, ama aynı zamanda biz varız, etkin belediye başkanları var. Her birimiz şapkamızı önümüze koyacağız, oturacağız, düşüneceğiz ortak akılla doğru kararlar alacağız. Bu doğru kararlar almanın içerisinde en önemli aktör, en önemli kurum CHP’dir. CHP, ittifaka liderlik ettiği gibi bugün de değişime ve dönüşüme liderlik etmek, öncü hareketleri hamleleri yapmak zorundadır. Bunun da adresi CHP olduğuna göre, o adresin ana noktası da elbette ki benim çok kıymetli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’dur. O bakımdan seçimin ilk gününden itibaren ama telefonla ama yazışarak ama baş başa konuşarak defalarca sohbetimiz, paylaşımlarımız oldu. Çarşamba günü yaptığımız buluşmada elbette ki yine benim kendilerine birtakım hatırlatmalarım, önerilerim ve yazılarım doğrultusundaki talebimden ötürü bir araya geldik. Düşüncelerimi, değişim yönündeki parametrelerin neler olması noktasındaki aşamaları yine kendisiyle paylaştım. Çok makul, çok güzel, çok değerli, hatta pozitif anlamda, uzlaşı sonucuyla toparlanan bir buluşmayı yaptık kendileriyle. Tabii ki bunun bir zaman dilimi vardır. Benim bu sohbetten aktarabileceğim değişim ve dönüşüm olarak aktarabileceğim şimdilik bu kadar.
“Sayın Genel Başkanımla çok saygın çok özenli ve çok değerli buluşmalarımızı sonuçlandırdık”
“Elbette ki bir yandan Sayın Genel Başkanımızın attığı adımları takip ediyoruz. Ama değişim ve dönüşümün içeriği oldukça geniştir. Süreci oldukça kıymetlidir, ele alınması gereken ve kamuoyuna hissettirilmesi gereken tarafları oldukça fazladır. Şu anda yapılan hamlelerin toplum için yeterli gelmediğini biliyoruz. Bu yeterli gelmeyen ama yeterli olması için yapılması gerekenlerle ilgili tüm fikirlerimi, süreçleri kendisiyle paylaştım. Kurumsal olarak yaklaşık 15 yıldır CHP’nin bir üyesi, bir ferdi olarak hiçbir zaman parti içindeki meseleleri ve süreçleri bu seviyenin daha ötesinde paylaşmadım, paylaşmayı da doğru bulmam. Ama tabii ki bu bahsettiğimiz meselelerin içerisinde kamuoyunun bilmek zorunda olduğu, bilmesi gereken kısımları da var. O kısımlarıyla ilgili ve nasıl olması gerektiği konusunda Genel Başkanımızın umuyorum ki bayram öncesi yapabileceği bazı aktarımlar sonrasında belki farklı bir ortam, farklı bir buluşma bireysel olarak benim de kamuoyunu bilgilendireceğim tarafları olabilecektir. Bunu zaman gösterecek şimdilik Sayın Genel Başkanımla çok saygın çok özenli ve çok değerli buluşmalarımızı sonuçlandırdık. Bu aşamadan sonra umuyorum ülkemizin önünü açacak, muhalefetin yeniden güçlenmesini sağlayacak, CHP’nin daha güçlü bir şekilde süreci tasarlayacağı, yerel seçimlere dönük en güçlü şekilde, sadece İstanbul’u değil, Türkiye’nin her sathında en güçlü ve en iddialı şekilde girmesini sağlayacak, sadece CHP değil, ittifakın mutabakatıyla daha farklı, aynen 2019’da ortaya koyduğumuz gibi ve gerçekten de başarılı olduğumuz, daha yenilenmiş, daha felsefesi güçlü bir yerel yönetim anlayışını ortaya koyacak ve hatta daha sonrasında da ülkemizi 21’inci yüzyıla hazırlayan demokratik, adil, memleketin birliği, beraberliği bu ülkedeki her katmanın hakları, hukuku, hürriyeti ama etnik kökeniyle ama inancıyla elde ettiği ve kendisini bu memleketin sahibi hissettiği 86 milyon insanın kendisini bu memleketin eşit hissedarı hissettiği, ‘Ben çalışırsam, hak ettiğimi alırım, hak ettiğim olur’ diyebildiği, gençlerin bu ülkede hayallerini güçlü şekilde kurabildiği bir ülkeyi var etme konusundaki ortak mücadelemizi güçlendirerek devam ederiz diye düşünüyorum. Cevap uzun oldu ama kısa bir cevabı yok bu işin iyi anlaşılması için bu şekilde uzun cevap verdim kusura bakmayın.
“Seçim sürecinin raporlarını tutmuş birisiyim”
Ben rasyonel bir insanım ve her konuda hesap kitap yaparım, matematik yaparım ve hesaplaşırım. Kendi iş yaşamım da öyleydi. Babam bana ilkokul birinci sınıfta ‘Hesap tut’ demişti. O günden itibaren ‘aldığım ilk 2,5 lirayla ne kadar simit alırım ya da gazoz alabilir miyim ya da az simit yersem fazla gazoz içebilir miyim’ diye 6 yaşından itibaren hesap kitap insanı olmayı kendime adet edindim. Her zaman bir ajandam vardır. Onun için de matematiğini tuttuğum yaşamım vardır. İş yaşamın da böyle geçti, siyaset yaşamım da böyle geçti. Yıllardır beraber siyaset yaptığım arkadaşlarım, ilçe başkanı arkadaşlarım da bunu bilirler. Dolayısıyla ben böylesi bir seçim sürecinin de raporlarını tutmuş birisiyim. Seçim sonrasında bunun muhasebesinin de çıkarılması konusunda çalışmalarım var. Bir raporum yok benim bu arada, farklı gözlerle farklı raporlarım var yani. Bu işin bilimsel tarafına çalışan arkadaşlarımdan farklı raporlar, enstitümüz var, oradan bilim insanları, teknik insanlar, akademisyenlerden farklı raporlar, düşünsel dünyadan farklı raporlar. Hatta İstanbul ölçeğinde, ‘İBB bu seçimde ne yaptı, nasıl çıktı, nasıl etkilendi’ gibi araştırmalar oldukça külliyat denecek derecede bizde vardır. Bunu tabii ki yapıyorum, yapmak zorundayım. İhtiyaç duyulduğunda, o vakit geldiğinde, öyle bir masa kurulduğunda da elbette elimde ne var ise bunları ilk paylaşacağım yer de benim partim ve Genel Başkanımdır. İlgili olduğu kısımlarıyla ders çıkarttığımız veya hamleler yaptığımız kısımlarıyla ilgili de kamuoyuyla paylaşmaktan ve onları bilgilendirmekten de asla kaçınmıyorum.”
Ekrem İmamoğlu, bir yol haritası çıkarıp çıkarmadığıyla ilgili olarak da “Bütün bu bahsettiğim bu büyük çerçevenin içinde o da önemli bir detaydır ama önemli bir detaydır. Yani bu meselenin bütününü hallettikten ve o süreci tasarladıktan sonra bunların hepsi konuşulur, ortak mutabakatla, ortak akılla kararlar alınır ve kamuoyuyla paylaşılır” dedi.