Duruşmaya katılmak isteyen CHP’li vekillerle ve çok sayıda partili de Kartal Adliyesi’ne geldi. Kartal Kaymakamlığı, İmamoğlu’nun yargılandığı dâvâ nedeniyle Neyzen Tevfik Meydanı dışındaki alanlarda toplanma yasağı ilan etti.
İmamoğlu, dâvâ öncesi katıldığı canlı yayında, “Şu mahkemeden utanç duyuyorum; her şeye rağmen bu ülkenin yüce yargısına güvenmek istiyorum” dedi.
Duruşma, FOX TV muhabiri Gülşah İnce’nin ifadesiyle başladı. İnce, “FOX TV muhabiri olarak oradaydım. Görüntüler ayan beyan ortada. Ham görüntüleri ve haberi size gönderdim. Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi hakkında sarf ettiği sözleri tırnak içinde alıntılayarak aynen İmamoğlu’na sordum. O da yanıt verdi. Başka TV kanalları da vardı” dedi.
İmamoğlu’nun avukatıyla mahkeme hakimi arasında geçen ilginç diyalog: Hakimler kararıyla konuşur
İnce, İBB Başkanı’nın avukatı Gökhan Günaydın’ın “İmamoğlu sözlerine ‘Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı?’ diye başladı. Siz soruyu nasıl sordunuz?” sorusuna “Sayın İçişleri Bakanı’nın bu sabah size söylediği… diyerek soruya başladım” yanıtını verdi.
Hâkim, “Bu sözlerin kime söylendiği belli. Bu dünyada bu (lafa bakarım laf mı diye adama bakarım adam mı) sözlerin Süleyman Soylu’ya söylenmediğini söyleyen varsa buraya gelsin” dedi.
İmamoğlu’nun avukatı, bu ifadenin kayda geçirilmesini talep ederken, hâkim “Hakimler, kararlarıyla konuşur” yanıtını verdi.
Hâkim, İmamoğlu’nun avukatlarının diğer tanıklar Necati Özkan ve Murat Ongun’un dinlenmesi talebini reddetti.
İmamoğlu’nun avukatları reddi hâkim talebinde bulundu. Hâkim, bu talebin mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek reddetti.
Savcı, Nisan ayındaki mütalaasını yineledi, İmamoğlu’na ceza verilmesini istedi.
Dava 14 Aralık’a ertelendi.
Duruşma başlamadan önce, sabah saatlerinde ise şu gelişmeler yaşandı:
İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, dâvâ öncesinde gazeteci Burcu Uğur’a yaptığı açıklamada “Tanıklarımızın dinlenmesi ve usuli sürecin tamamlanması gerekiyor. Duruşmadan bir sonuç beklemiyorum” dedi.
Polat, dâvâya bakan hâkimin atanması konusunda ise “Kamuoyunda zaten tartışıldı. Ek bir şey söylemek istemiyorum. HSK’nın müfettiş görevlendirmesi gerekiyor. Bekliyoruz” dedi.
Öte yandan, CHP tarafından basılan ve Ekrem İmamoğlu hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu savunan afişlerin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından toplatıldığı iddia edildi.
CHP’li Murat Bakan, “İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, bunu açıklamak zorundasın. AKP İl Başkanı gibi davranmak istiyorsan üzerindeki üniformayı çıkart. Eğer bu afişlerle ilgili bir toplatma kararı çıkarsa, bu yargıya talimat verilmiş demektir. Toplatmak istedikleri afişi şimdi sadece İstanbul değil tüm Türkiye görecek” dedi.
İmamoğlu: “Trajikomik bir dava“
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bu sabah (11 Kasım) katıldığı Fox TV canlı yayınında dava hakkında şunları söyledi:
“‘Bu davanın sonucu ne olursa size ne olacak?’ diye soruyorlar. Hiç ilgilenmedim. Hukukçularımızla oturduk genel kapsamda bir şeyler konuştuk ama şu ceza verilirse böyle olursa vs.. Çünkü bununla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Trajikomik bir durum. Siz 16 milyon insanı cezalandırmak için yaptığınız hamlenin farkında değil misiniz?
“YSK üyelerine sesleniyorum: Niye düşünmüyorsunuz?”
“Seçimin iptal edilmesine dönük karar veren YSK üyelerine sesleniyorum, niye düşünmüyorsunuz? 31 Mart seçimlerini iptal ederken siyasetin baskısı altında kalarak, en üst mevkiden birçok siyasi kişiliğe kadar sizi zora sokacak kadar ‘hırsızlar’, ‘teröristler’ diyerek zorla o günün mevzusu haline gelen insanların yargılanmasından tümüyle beraat ‘hiçbir suçu yoktur, terörist değildir’ diye çıkan karardan sonra üzüntülü müsünüz, vicdan sızınız var mı? Ne kadar kötü bir karar vermişiz diyor musunuz? Ben bu sözü şu an YSK üyelerine söyledim. Ama o davada bahsi geçen sözü YSK üyelerine söylemedim.
“O gün ret oyu veren YSK üyelerine sesleniyorum. Hala kalkıp ‘bir hata yaptık’ demiyorsanız, şimdi de Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olmasına göz mü yumacaksınız? Bu konuda hiç mi ses çıkartmayacaksınız? Ben yüce Türk yargısına güvenmek istiyorum.
“Ayağınızı denk alın, adil olun”
“Bu dava tamamen siyasi. Öyle insanlar var ki elini böyle ovuşturup, onu görevden alsalar da biz buraya konsak. Nereye konuyorsun, kimin malına konuyorsun. İstanbul 16 milyonun, bunun hâlâ öğrenemediniz mi? Onun için ayağınızı denk alın, adil olun adaleti etkilemeyin, yargı için birilerinden talimat gelmesini beklemeyin, buna aracı olmayın.
“Biz şu an ülkemizin geleceğini en sağlıklı şekilde hazırlayacak olan o Altılı Masa’yı diri tutacak sahadaki işlemleri yapmakla sorumluyuz”
“Benim büyükşehir belediye adayı olmak istediğimi hiç duydunuz mu. Böyle bir şey denmez bir süreç bu. Kaldı ki bir Altılı Masa var. Buna önderlik yapmış Kemal Kılıçdaroğlu. Tarihe kalın harflerle yazılıp gururla okuyacağımız iki insan var. Diğeri Meral Akşener. Nefer dediğiniz nedir? Koşan, didinen… Nefer olduğum alan İstanbul. Ben burada sayın genel başkanımın, sayın Meral Akşener’in başını öne eğdirtmem, ben burada nefer gibi çalışırım. Sadece ben miyim nefer? Ankara, İzmir, Mersin, diğer görevliler. Nefer gibi çalışmak böyle bir şey. Ben takım oyuncusuyum. Bugün söylediğim şey bu. Ama bunu iki aşamalı eleştirenler var. Bir tanesi iktidar, aday kim olacak… Güncel sorunlardan insanları uzak tutmak. Ek konuları Ekrem İmamoğlu olsun, millet ittifakının adayı olsun, toplumu meşgul edelim… Biz şu an ülkemizin geleceğini en sağlıklı şekilde hazırlayacak olan o Altılı Masa(yı diri tutacak sahadaki işlemleri yapmakla sorumluyuz.”