Bir aydan uzun sürdü ama Çin’in Şanghay kentinin yöneticileri artık kentteki Covid salgınının neredeyse kontrol alındığını düşünüyor.
Bu yüzden büyük bir temizlik talimatı verdiler. Bir insan ordusu binlerce apartmanı ve meskun mahalleri virüsü bitirmek amacıyla dezenfekte ediyor.
Çin’in finans başkenti daha sonra kapanmadan çıkacak ancak bu aşama aşama, hassas, ihtiyatlı bir şekilde olacak.
Omicron’a karşı amansız “savaş” geride yaralı bir kent bıraktı. Testi pozitif çıkan ve yaşları 100’ü bulan insanlar karantina merkezlerine götürüldü. Bunun çok az istisnası vardı.
Kapalı kaldığım beş hafta boyunca, yaşadığım apartmanın kapısından ileri gidemedim. En kötü etkilenenler de Şanghay’ın savunmasız insanları oldu.
Wu adlı bir erkek, gördüklerini, Çin dışında TikTok diye bilinen Douyin’de paylaştı. “Şu anda yeterli tıbbi malzememiz yok, hastalar normal günlerdeki gibi hastanelerde tedavi edilemiyor” diyor.
Bir noktada hastalanan 85 yaşındaki bir kadını görmüş. Acil müdahaleyle hayata döndürülmüş.
Testi pozitif çıktıktan sonra götürülen 90 yaşındaki bir kadının ailesinden korkunç hikayeler duyduk. Yetkililer kadının bir karantina merkezine götürülmesinde ısrar etti.
Adının açıklanmasını istemeyen aile, kadının tek başına yemek yiyememesinden ve tuvalete gidememesinden endişeliydi. 90’lı yaşlarındaki yatalak kocasına ise evde kalma izni verilmişti.
Diğerleri bu büyük Covid-19 dalgasının başlarında hasta olanların hastanelerde karşılaştığı zorlu koşullardan bahsetti. Geçen ay Donghai Yaşlı Bakım Hastanesi’nde Covid testi pozitif çıktıktan sonra ölen hastaların haberini yapmıştık. Bu olay kentteki resmi ölü sayısı hâlâ sıfırken yaşanmıştı.
Bir adam diğer beş kişiyle oda paylaşan 90 yaşındaki kız kardeşinin öldüğünü anlattı. Daha sonra yine bizimle temas kurup, odadaki diğer dört kişinin de hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bir hastabakıcının “yoğun bakımlarda çok insan öldü ama tam sayıyı bilemiyoruz” dediği telefon mesajlarını gördük.
Şu anda, 4 Mayıs itibariyle resmi ölü sayısı 491. Neredeyse hepsi aşısız yaşlılar. Şanghay’daki 60 yaş üstündekilerin sadece yüzde 38’i üç aşılı tam korumaya sahip.
Bazı bölgeler, kapanmanın birinci ayında bu oranı artırmak için harekete geçeceklerini açıkladı.
Çinli liderlerse “sıfır Covid” politikasını uygulamanın hâlâ doğru olduğunda ısrarlı. Çin lideri Şi Jinping, politikanın değişmeyeceğini net bir şekilde söyledi. “Israrın zafer getireceğine” inanıyor.
Bu şimdi, Çin’in koronavirüsle mücadele yöntemi için bir sınav olacak. Aynı zamanda Şi’nin güvenilirliği için de.
Ancak mücadelenin dili değişti. Devlet kontrolündeki medyada kapanma “statik yönetim” diye tanımlanırken, hükümet hedefini “toplumsal sıfır” olarak değiştirmeye zorlandı. Bu, kontrol altındaki karantina bölgeleri dışında yeni pozitif vakaların görülmemesi anlamına geliyor.
Bu hedef yakın. Kayda geçen yeni vakalar azalıyor ama yine de “sıfır”dan hâlâ çok uzakta.
Önlemler zaman zaman sert bir şekilde uygulandı.
Bazı insanlar evlerine hapsedilirken bazıları zorla çıkartıldı. Benimki de dahil topluluklar engellerle ayrıldı. Şehrin birçok yerinde yeşil bariyerler belirdi.
Önlemlere karşı çıkılmasına ya da eksikliklere odaklanılmasına pek müsaade edilmiyor.
Bir adam sadece telefonuyla çekim yapan birine alışveriş torbasını gösterdiği için polis tarafından sorgulandı. Üzerindeki mühürden anlaşıldığı kadarıyla torbadaki domuz eti, komşu bir bölgeden bağışlanmıştı. Bu kural ihlali, gıda tedariği sorunlarını gözler önüne seriyor.
Birkaç gün önce Şanghay’ın bazı kesimlerindeki küçük ölçekli eylemler hızla kınandı. Bazı yerlerde tencerelere vurarak protesto edenler olmuştu. Yetkililer bunların “dış güçlerden” etkilendiğini söyledi.
Ancak Çin’in bir parçası taktik değiştirdi.
Hong Kong’ta sert kısıtlamalar vardı. Bir dönem dünyanın geri kalanına kapanmıştı, ancak Hong Kong’un kendisinde kapanma önlemleri yoktu. Daha sonra Omicron dalgası yaşandı.
Hong Kong’ta o dönem dünyanın en yüksek haftalık ölüm oranları kayda geçmişti.
Hong Kong Üniversitesi’nden Profesör Ben Cowling, nüfusun yüzde 60’ının etkilendiğini tahmin ettiğini ve şu anda BA2 varyantına karşı sürü bağışıklığı oluştuğunu söyledi.
Cowling ayrıca yeni varyant dalgalarından kaygılı olduğunu belirtse de, şehrin daha yeni geçirdiği salgından sonra “Büyük bir etkisi olacağını düşünmüyorum” diyor ve ekliyor:
“Şanghay’daki kaygım, bunun daha ne kadar devam edebileceği.”
Profesör kayıtlara geçen vaka sayısının “yavaşça düşeceğini” söylüyor ama “Bir Omicron salgını daha olursa, tüm bunlar bir ay, iki ay ya da üç ay içinde yeniden yaşanabilir” diye konuşuyor.
Sürü bağışıklığı ya da “Covid ile birlikte yaşamak” başlıkları Çin ana karasında tartışılmıyor. Çin lideri Şi’nin “son mücadelesini” kazanmak üzerine odaklanılmış halde.
Bu, Çin’in 2020 yazında resmen zafer ilan ettiği virüse karşı bir mücadele.
Ancak Şi, Ekim ayında üçüncü kez göreve getirilmeyi umduğu Komünist Parti Kongresi yaklaşırken, mücadeleyi kazanmaya kararlı.
Başkent Pekin, virüsün yayılmasını durdurmaya çalışıyor ve çoğu kent sakini tekrar tekrar test ediliyor.
Başkenti virüse karşı savunmak, Komünist Parti açısından çok önemli.
Neredeyse iki yıldır Çin’in çoğunda virüs görülmedi ve durum hâlâ böyle.
Ancak Omicron tehdidiyle birlikte kaygılar yeniden arttı. Hâlâ küresel büyüme ve tedarik zincirleri açısından kritik önemde olan ve zaten kırılgan bir halde olan ekonomi giderek büyük bir baskı altına giriyor.
“Sıfır Covid” için kapanmaları meşru göstermek giderek daha zor bir hale gelebilir.