İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, görüşmeyi duyurduğu açıklamasında Dalindyebo’yu şu sözlerle övdü:
“AbaThembu halkı, Güney Afrika’nın yerli kabilelerinin büyük mirasını temsil ediyor. Onların kadim kültürlerini ve tarihlerini öğrenmek, Yahudi halkının kendi kutsal topraklarındaki köklerini anlatmak benim için bir onurdu. İsrail’e gösterdikleri sevgi ve dostluk için minnettarız.”
Bu ifadeler, Güney Afrika hükümetinin İsrail’i Lahey’de soykırımla suçladığı bir dönemde, hem sembolik hem siyasi açıdan dikkat çekici bulundu.
Suç sicili kabarık bir “kral”
Herzog’un övgü dolu sözlerle ağırladığı Dalindyebo, kendi ülkesinde uzun yıllardır ağır suçlardan hüküm giymiş bir hükümlü olarak tanınıyor. Güney Afrika Yüksek Temyiz Mahkemesi, 2015 tarihli kararında Dalindyebo’nun eylemlerini şöyle tanımlamıştı: Emirlerine uymayan çiftçilerin evlerini, ekinlerini ve hayvanlarını ateşe vermek, 3 genci ağır şekilde dövmek, muhalif gördüğü bir kişiyi sindirmek için eşini ve çocuklarını kaçırmak, taraftarlarınca öldürülen bir kişinin cesedini ailesine teslim edip gerçeği saklamaları için tehdit etmek…
Mahkeme kararında şu ifade yer almıştı:
“Bu tasvir, ortaçağdan kalma bir despotluk hikâyesi değil; Güney Afrika’nın anayasal düzenine geçtiği bir dönemde bir kralın kendi halkına nasıl davrandığının özetidir.”
Dalindyebo, bu suçlardan cezaevine girdi; daha sonra cezasının bir bölümü affedildi.













