Iğdırlı Kürt genci Siwaro, İstanbul vapurlarında müzisyenlik yaparak geçimini sağlıyor. Siwaro İstanbul vapurlarında Kürtçe müzik ile halka eşsiz bir güzellik sunuyor.
Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan metropol kenti İstanbul’da milyonlarca Kürt yaşıyor. O kadar ki İstanbul’un yerel seçimlerinde ağırlık verdikleri adaya seçim kazandırabilecek sayıda oya da sahipler. Kimi göç ederek gelmiş, kimi mecburiyetten ve kimi de daha iyi bir eğitim alma gayesi ile gelip yerleşmiş bu kadim şehre. Siwaro da Iğdır’dan gelerek İstanbul’a yerleşmiş bir Kürt. Siwaro, ekmeğini icra ettiği müziğinden kazanan bir müzisyen.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi gözetiminde kısa bir zaman önce şehir hatları vapurlarında müzisyenlere yer verilmeye başlanınca Siwaro da başvuruda bulunmuş ve yeteneği sayesinde Vapur Müzisyeni olmaya hak kazanmış. Şimdilerde İstanbul Vapurlarında Ciwan Haco’nun ‘Ay Dilberê’ ve Aram Tigran’ın ‘Şev Çû’ adlı yapıtları yankılanıyor.
Böylesi bir yeniliğe kapı aralayan ve bunu icra eden Siwaro kimdir ve müziğini hangi şartlar altında icra ediyor gelin kendisinden dinleyelim.
Rûdaw’a konuşan müzisyen Siwaro, “Benim adım Siwar. Aslen Iğdırlıyım. Hoşhaber köyündenim. Ben Iğdır’da doğup büyüdüm. 20 yaşına kadar orada çobanlık yaptım. Bazen koyunları gezdirirken bir şarkı tüttürürdüm. Sesim çok beğenilirdi. Ben de şarkı ve türkü söylemeyi çok severdim. Biz ailecek müzik ile uğraşıyorduk zaten. Babam da şarkı söylerdi. Ailemizde dengbejler vardı. Demek istediğim müzik daima ailenin içerisinde mevcut idi” dedi.
Siwaro, radyo ve eski teyplerden kaset dinlerken müziğe ciddi anlamda bir ilgisinin oluştuğunu söyledi.
Vapurlarda Kürtçe şarkılar yankılanıyor
Bu vapurlarda çoğu zaman Türkçe ama kimi zaman İngilizce ve kimi zaman da Fransızca şarkılar dinledi İstanbullular. Ancak şimdilerde kulaklarına Kürtçe melodiler fısıldanıyor ve iki kıta arasındaki yolcuklarına çok farklı bir renk katılıyor. Özellikle Kürt yolcular arasında oldukça sıcak karşılanan bu nağmeler karşılıksız kalmıyor ve insanlar Siwaro’nun bu emeğinin karşılığını veriyorlar. Müzisyen Siwaro da işini aşkla ve profesyonelce yapıyor. Bir zamanlar köyünde çobanken tüttürdüğü şarkıları şimdilerde derya üzerinde yüzen vapurlarda ve anadilinde söylemenin keyfini yaşıyor.
Siwaro, “Aslında vapurda Kürtçe müzik çalma fikri ilk başta beni biraz endişelendirdi fakat daha sonra bunu denemem gerektiğini düşündüm ve halkın tepkisini de ölçmek istedim. Çünkü vapurda Kürtçe müziği ilk ben icra edecektim. Şu anda dahi benim dışımda bunu yapan kimse yok. Yaklaşık bir senedir de ben vapurlarda Kürtçe müzik yapıyorum” ifadelerini kullandı.
Şimdiye kadar herhangi bir sorun ile karşılaşmadığını belirten Siwaro, yolcular Türkçe müziği beğeni ile dinlediği gibi aynı şekilde Kürtçe müziği de dinlediğini kaydetti.
“Türkler de müziğimi beğeni ile dinliyor”
Siwaro, şöyle devam etti:
“Bildiğiniz üzere İstanbul çok büyük bir şehir. Ve bu kentte milyonlarca Kürt var. Dolayısı ile her bir vapurda ortalama 10-15 Kürt ile karşılaşmanız olası. Ben de Kürtçe çaldığım zaman onlarla yüzyüze geliyorum ve müziğimi beğendiklerini görüyorum. Dediğim gibi sadece Kürtler değil Türkler de müziğimi beğeni ile dinliyor.”
Türkiye ve Kürt illerinde uzun yıllar Kürtçe müzik yasaklı olduğundan dolayı Kürtçe müziği gizli gizli dinleyerek büyüdü insanlar.
Yasaklı diye Kürtçe kasetlerin toprak altına gömüldüğü günlerden dünyanın en büyük metropol kentlerinden İstanbul’da, Avrupa ve Asya kıtalarının tam birleştiği yerde Kürtler kendi dillerinde müzik icra edip dinleyebiliyor.