İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP ile DEM Parti’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki seçim ittifakı olan “kent uzlaşısı”yla ilgili terör soruşturması başlattı.
Soruşturma kapsamında Kartal Belediye Başkan Yardımcısı C.Y, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı L.G., Üsküdar Belediye Meclis Üyesi B.K, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi E.G., Fatih Belediye Meclis Üyesi G.A, Tuzla Belediye Meclis Üyesi H.Ö., Adalar Belediye Meclis Üyesi N.A., Şişli Belediye Meclis Üyesi S.G. ve Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi T.Ş. gözaltına alındı.
Sabah karşı 06.00’da yapılan gözaltılarda, Kartal ve Ataşehir Belediye Başkanlıkları’nda gözaltına alınan başkan yardımcılarının odalarında arama yapıldı.
İmamoğlu: “İnsanlar, seçimlerden sonra aniden ‘terörist’ ilan ediliyor”
CHP’li siyasetçilerden gözaltılara tepkiler geldi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, X hesabından yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi ve şu ifadelere yer verdi:
“Seçimlere kadar rutin işlerini yapan, normal hayatlarına devam eden bu insanlar, seçimlerden sonra her nedense aniden ‘terörist’ ilan ediliyor. 31 Mart seçimlerinde AK Parti’den 12 ilçe belediyesi kazanan, İstanbul’da 26 ilçe belediye başkanlığı kazanan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde rakibine 1 milyon oy fark atan partimizin başarısını sindireceksiniz. Öyle ya da böyle sindireceksiniz. Siyasal depresyonlarınıza, yargıyı alet ederek, çeşitli kılıflara sarılan siyasi operasyonlarınızla bu milletin gözünü boyamanıza dün de izin vermedik bugün de vermeyeceğiz.”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, X hesabından şu mesajı paylaştı:
“Rezalet bir kararla güne uyandık! Kartal ve Ataşehir Belediye Başkan yardımcılarımız ve belediye meclis üyelerimize mesnetsiz bir soruşturma açılmıştır. Şafak operasyonlarıyla siyaseti dizayn etmeye çalışanlar, bu ülkenin gerçek gündemini yoksulluğu, sefaleti örtbas edemez! Başsavcılığı Saray’ın İletişim Başkanlığı gibi kullananlar, hukuku silah haline getirenler bilsin ki: Bu çürümüş düzeni değiştireceğiz! Korkmayacağız, sinmeyeceğiz!”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da gözaltılara süreci hatırlatarak tepki gösterdi. Günaydın, X hesabından şunları yazdı:
“Bir operasyon sabahına daha uyandık.. Öcalan’ı Meclis’e çağıran, yerine kayyım atadıkları Ahmet Türk’le müzakere heyeti kapsamında görüşenler; Kent uzlaşısı kapsamında seçildikleri iddiasıyla Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu belediye meclis üyeleri hakkında terör soruşturması başlatmışlardır.
Her zaman olduğu gibi, sabah saatlerinde operasyonla eşzamanlı yapılan savcılık açıklamasıyla, masumiyet karinesi çiğnenerek, sözü edilen kişilerin soruşturma aşamasında suçlu ilan edilmesi yöntemi kullanılmıştır. Demokratik hukuk devletinin işleyişine aykırı amaç ve yöntemlerinizi biliyoruz. Emniyet ve adliye koridorlarından siyaset dizayn edilemez. Bu millet baskılarla yıldırılamaz, mutlaka demokrasi ve hukuk kazanacak.”
Başsavcılık: “Kent Uzlaşısı faaliyetinin tüm unsur ve mensuplarıyla deşifre edilmesi…”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gözaltılarla ilgili medya kurumlarına gönderdiği bilgilendirmede şöyle dedi:
“DEM Parti tarafından, yerel seçim stratejisi olarak belirlenen ve Aralık 2023 tarihinde yayımlanan tutum belgesinde; ‘Kent Uzlaşısı’ adı altında çerçevesi çizilen strateji kapsamında, Türkiye’nin batı illerinde farklı kesimlerle diyalog/ittifak zemini arayışına girildiği, bu çerçevede ‘Kent uzlaşısı’ formülü kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler/müzakereler ile anlaşma sağlanan İl/İlçelerde aday göstermeme, kendi adayını farklı partiler bünyesinde aday gösterme, belediye meclislerinde kontenjan elde etme vb. cihetine gidildiği,
Konuya ilişkin PKK/KCK yönetimince yapılan ve açık kaynaklara yansıyan açıklamalara bakıldığında;
-KCK Eş Başkanı Bese Hozat kod Hülya ORAN örgüt paralelinde yayın yapan Medya Haber Televizyonu’nda 05/11/2024 tarihinde yaptığı konuşmasında; “Kürtlerle Türklerin birliği, ortak mücadelesi, ittifakının isminin Kent Uzlaşısı olduğunu, Kent Uzlaşısı’nın Türklerle Kürtlerin ortak birlik duruşu/uzlaşması olduğunu” belirtildiği,
-PKK/KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cuma kod Cemil BAYIK tarafından kaleme alınan ve örgüt paralelinde yayım yapan Serxwebun Dergisi’nde 31/03/2024 seçimleri öncesinde yer verilen yazısında;
“Kent uzlaşısı olarak ifade edilen stratejinin yerinde bir karar olduğu, bu yöntemle Kürt halkının (sözde) Kürdistan’da ve yoğun olarak bulunduğu Türkiye şehirlerinde kendi adaylarını çıkarıp başarılı kılarken, diğer Türkiye kentlerinde demokrat, özgürlükçü, Kürt sorununa demokratik yaklaşan, Kürt halkını dost gören ve Kürt halkının davasını haklı bulup dayanışma tutumu olan adayların kazanmasını sağlayarak siyasi ağırlığını daha da arttırabileceği, bunun özgürlük mücadelesinin gelişmesi ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için atılmış önemli bir adım olacağı” şeklinde beyanlara yer verildiği,
-PKK/KCK Yürütme Konseyi üyesi Hüseyin Avareş kod Mustafa KARASU’nun 04/04/2024’te örgüte müzahir ANF Haber Ajansında yayınlanan röportajında; *”DEM Partinin bu seçimde Türkiye’de genel bir ittifak ve uzlaşı içinde olmadığı, ancak Türkiye’nin çok stratejik alanlarında ‘kent uzlaşısı’ politikası ile tüm demokratik güçlerle birlikte iktidara kaybettirme politikası izlediği ve söz konusu durumun bir partiye değil, demokrasi güçlerine kazandırma tutumu olarak görülmesi gerektiği, muhalefetin de bu şekilde anlamasının faydalı olacağı” hususlarını ifade ettiği,
Sonuç olarak yukarıda yer alan hususlar, terör örgütüne yönelik başta HDK Yapılanması olmak üzere, yürütülen soruşturmalar kapsamında elde olunan bilgi ve belgelerle birlikte bir arada değerlendirildiğinde;
Kent uzlaşısı formülünün teorisinin terör örgütü yönetimince yapıldığı,* demokratik özerklik sisteminde bazı alanlarda uygulanacak bir formül olduğu, doğu illerinde yerel yönetimlerin kazanılarak özerklik sisteminin kurulması, batı illerinde ise Kürt nüfusunu özerklik sistemine benzer bir sistemle yerel yönetimlere dahil edilmesi planlaması çerçevesinde oluşturulduğu ve adına da *”Kent Uzlaşısı”* denildiği, Kent Uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı, Özerlik Sistemi ve Kent Uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu anlaşılmıştır.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) hakkında ise Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlara göre; Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 02/12/2019 tarih ve 2018/4589 Esas- 2019/7385 Karar sayılı kararıyla PKK/KCK terör örgütünün unsuru olarak ayrıca terör örgütü olarak kabul edilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK)’nin devamı niteliğinde olduğu, HDK’nın legal görünümlü bir cephe yapılanması ve TBMM’ye alternatif bir meclis olduğu, bileşenlerinin HBDH cephesindeki terör örgütlerinin legal uzantılı yapılanmaları olduğu, meclislerinin KCK sözleşmesiyle özdeşlik gösterdiği, PKK/KCK terör örgütünün talimatları doğrultusunda legal görünümlü protesto yürüyüşü, basın açıklaması, miting vb. Eylem/ etkinlikleri düzenleyerek toplumsal alanı örgütlediği, 6-7-8 Ekim Kobani olayları, Demokratik Özerklik ilanları ve Çukur- Barikat olaylarında toplumsal alanı örgütleyerek toplumdaki kitlelere kanalize olup Demokratik Özerklik stratejisini kabul ettirmeye çalıştığı, terör örgütlerinin kırsal alanlarına eleman gönderdiği, hiyerarşik olarak PKK/KCK terör örgütünün sözde Türkiye Yürütmesi olan KCK/TDÖ parça örgütlenmesi altında siyasi alan yapılanmasının çatı yapısı olarak yer aldığı tespit edilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca terör örgütünün HDK Çatı Yapılanmasının İstanbul ilinde faaliyet gösteren mensuplarına ilişkin yürütülen ana soruşturma evrakı incelendiğinde ele geçirilen örgütsel arşive göre terör örgütünün paralel meclis yapılanmasında *HDK mensubu (örgütsel tabirle sözde Emek Meclisi üyesi, İlçe Meclisi Üyesi, Kadın Meclisi Üyesi, Genel Meclis Üyesi, Kültür Sanat Komisyonu Üyesi, Delege Üyesi vb sıfatlarla) olduğu tespit edilen;*
1-Şüpheli C.Y.’nin Kartal Belediye Başkan Yardımcısı,
2-Şüpheli L.G.’nin Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı,
3-Şüpheli B.K.’nın Üsküdar Belediye Meclis Üyesi,
4-Şüpheli E.G.’nin Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi,
5-Şüpheli G.A.’nın Fatih Belediye Meclis Üyesi,
6-Şüpheli H.Ö.’nün Tuzla Belediye Meclis Üyesi,
7-Şüpheli N.A.’nın Adalar Belediye Meclis Üyesi,
8-Şüpheli S.G.’nin Şişli Belediye Meclis Üyesi,
9-Şüpheli T.Ş.’nin Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi olarak,
31/03/2024 yerel seçimler sonrasında terör örgütünce verilen talimatla “Kent Uzlaşısı” faaliyeti kapsamında seçilmeleri sağlanarak görev yapmaya başladıkları ve halen görevli oldukları, yukarıda da izah edildiği üzere özerlik sistemi ve kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu hususu da nazara alındığında adı geçen şüphelilerin terör örgütünün Kent Uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürüten örgüt mensuplarından oldukları anlaşılmış olup;
Yukarıda geçen *şüpheliler ile yine HDK mensubu olduğu tespit edilen Şüpheli İ.P.’nin (Beyoğlu Belediyesiyle bağlantılı sivil şahıs)* olmak üzere *toplam (10) şüphelinin* yakalanarak gözaltına alınması, örgütsel doküman ve sair suç delillerin ele geçirilebilmesi için arama ve el koyma işlemleri amacıyla 11/02/2025 saat:06.00 itibariyle eş zamanlı operasyon icrası kapsamında şüphelilerin tamamı yakalanarak gözaltına alınmış olup TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince şüphelilerin ikameti, işyerleri ve şüphelilerden C.Y. ve L.G.’nin görev yaptıkları Belediye Başkanlıklarındaki mahsus odalarında arama işlemleri devam etmektedir.
Gelişmelerden bilahare bilgi verilecektir.
Terör örgütünün metropol illerde etkinliğini arttırma amacını haiz Kent Uzlaşısı faaliyetinin tüm unsur ve mensuplarıyla deşifre edilmesi için soruşturmalarımız derinleştirilerek devam edecektir.”