Türkiye Büyükelçisi olan ve şiir seven Ruch, Bern’deki basın toplantısında duygularını ifade etmek için Fransız şair Joachim du Bellay’den bir alıntı yaptı:
“Ne mutlu, Odysseus gibi güzel bir yolculuk yapan […] Ve sınanmış ve bilgelikle dolu olarak geri dönen, geri kalanını sadece tanıdık bir çevrede uzun süre yaşamak için.”
Ruch’un alıntısındaki duygu, Homeros’un Truva’da on yıl boyunca savaşan ve bir kez daha eve dönen Odysseus’u gibi, büyükelçinin de 30 yılını yurtdışında ülkesine hizmet ederek geçirmiş olmasıydı. Şimdi, 60 yaşında, üst düzey bir İsviçreli yetkili olarak köklerine dönüyordu.
Bir ay sonra, sadece yeni görevine başlayamamakla kalmadı, diplomat ve kamu görevlisi olarak tüm kariyeri sona erdi.
Ruch, kariyerini sona erdiren olaylar hakkında medyaya konuşmuyor.
Ama olaylar Ruch’un, özellikle 7 Ekim’de Hamas öncülüğünde İsrail’e yapılan saldırının ardından kızışan İsrail yanlısı bir kampanyanın kurbanı olduğunu gösteriyor.
Ruch’a karşı yürütülen kampanyanın ilk kurşunu, sağcı İsviçre Halk Partisi milletvekili Alfred Heer’in önde gelen bir haftalık dergide yayınlanan ve Ruch’un derhal istifa etmesi çağrısında bulunduğu bir makaleyle atıldı.
Heer, “Jean-Daniel Ruch, 2012 yılında Kahire’de Hamas lideri Halid Meşal ile görüşmüş olmasıyla özellikle dikkat çekti” diye yazdı: “İsrail ile barış çözümünün bir parçası olduğu için Hamas ile müzakere edilmesi gerektiği doktrinini önemli ölçüde destekledi. Ruch, Hamas için kullanışlı bir aptaldan başka bir şey değildi.”
Heer, İsrail yanlısı gruplarla olan bağlarıyla tanınıyor. Yaygın olarak İsrail yanlısı olarak görülen ve kendisini “İsrail devletine açık bir bağlılık ve Orta Doğu çatışmasına farklı bir yaklaşım” olarak tanımlayan Audiatur Vakfı’nın başkanı.
Heer’in eleştirisi 11 Ekim’de yayınlandığında fazla dikkat çekmemişti; ancak aynı ay içinde partisinin federal seçimlerde güçlü bir performans göstererek parlamentodaki sandalye sayısını dokuz artırmasıyla gücü arttı.
Ruch’un kusursuz bir kariyeri var. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda (AGİT) çalıştı. 1990’larda Rusya’nın Avrupa güvenlik yapısına dahil edilmesinde görev aldı.
Uzun yıllar Balkanlar’da çalıştı ve Lahey’deki eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin başsavcısı Carla Del Ponte’nin siyasi danışmanlığını yaptı.
2006 yılında, Sosyal Demokrat Parti üyesi olan dönemin Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey’in emrinde, İsviçre’nin Orta Doğu özel temsilcisi oldu. Calmy-Rey o dönemde, 2006 Filistin yasama seçimlerindeki zaferinin ardından Hamas ile temasın sürdürülmesi gerektiğini düşünüyordu ve Ruch’ı bunu yapması için görevlendirdi.
Ruch daha sonra 2016-2021 yılları arasında İsrail Büyükelçisi olarak görev yaptı.
Haftalık İsviçre gazetesi Die Weltwoche’ye göre “Ruch’un hizmetleri İsrailliler tarafından da takdir” ediliyordu:
“Büyükelçi olarak, Hamas rehinelerinin serbest bırakılması ve cesetlerin teslim edilmesi için Benjamin Netanyahu hükümetiyle istişare içinde çalıştı.”
Ruch İsviçre’nin tarafsızlığına yürekten inanan bir diplomat:
“İsviçre tarafsız olmasaydı kariyerimde pek çok şey yapamazdım.”
Ona göre tarafsızlık, İsviçre’nin dünya sahnesinde güvenilir bir arabulucu rolü oynayabilmesinin merkezinde yer alıyor.
Tüm bunlara rağmen Ruch bir anda güvenlik riski olarak ilan edildi.
Sebep; sağcı bir gazete olan Blick’in, 25 Ekim’de Ruch’un cinsel yaşamına ilişkin özel ayrıntılara atıfta bulunarak “şantaja açık” olduğunu yazması.
Ruch’a yakın kaynaklar, hayatının mahrem ayrıntılarını ortaya koyan fotoğrafların ve diğer materyallerin Blick editörlerine sızdırıldığını söyledi.
İsminin açıklanmaması kaydıyla MEE’ye konuşan Ruch’a yakın bir kaynak, “Her şey Ruch’un İsrail’de büyükelçi olarak çalıştığı sırada gözetim altında tutulduğuna işaret ediyor” dedi.
İsmi açıklanmayan İsviçreli diplomatlar Die Weltwoche’ye yaptıkları açıklamada söz konusu materyalin İsrail gizli servislerinden geldiğine ikna olduklarını söylediler.
Gazetenin haberinde şöyle deniyor: “Bu çok açık çünkü içeriden bir kaynağa göre İsrail’deki büyükelçiler, özellikle de Ruch’un eski İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey adına yaptığı gibi Hamas’la temaslarını sürdürüyorlarsa, rutin olarak dinlenir ve izlenirler.”
Baskı altında kalan Ruch yeni görevine başlamamaya ve yeni yıl itibariyle Ankara’daki görevinden ayrılmaya karar verdi. Ancak Blick onun hakkında eleştirel yazılar yayınlamaya devam etti ve onu seks bağımlısı olarak nitelendirdi.
Ekim ayında Blick ve Tages-Anzeiger, bir başka İsviçre gazetesi, seks işçilerinin Tel Aviv’deki büyükelçinin konutunu ziyaret ettiğinin konuşulduğunu haber yaptı.
Ruch’a yakın kişiler MEE’ye yaptıkları açıklamada iddiaları reddettiler.
Ruch’a yakın bir kaynak MEE’ye yaptığı açıklamada, “Kendisine şantaj yapılamaz, ayrıca casuslarla seks yapmadı, sadece İsviçreli bir kadınla ilişkisi oldu ve bunu Ruch’un eşi de biliyordu. Dolayısıyla korkacak bir şantajı yoktu. Sadece özel hayatının kamuoyuna yansımasını istemiyordu.”
İsviçre hükümeti Ruch’a karşı herhangi bir suçlamada bulunmadı, ancak bir gazetenin İsrail’de görev yapan üst düzey bir yetkilinin mahrem görüntülerini nasıl elde ettiğini ortaya çıkarmak için herhangi bir soruşturma da yürütülmedi.
Ruch’un çevresi, kişiliği hakkında yapılan haberlerin gazetecilikten ziyade siyasi olduğuna inanıyor.
Ruch, Haziran ayında İsviçre diplomatik servisinden herhangi bir kıdem tazminatı almadan ayrılacak.