CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in bir soru üzerine “Elbette HDP’ye de bakanlık verilebilir, her partiye verilebilir” sözlerini gazeteci İsmail Saymaz’a değerlendiren İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Koray Aydın, “AK Parti’nin bize karşı kullandığı silahı, onların lehine kullanmış oluyor” yorumunu yaptı.
Koray Aydın, Tekin’in sözlerinin İyi Parti’de nasıl yankılandığını şöyle anlattı: “Şu anda bunu duyan herkes ayaklanmış vaziyette. Ne gerek var şimdi. İktidarın eline rahatça kullanacağı bir silah veriyor. Ve her konuşan böyle yaparsa, bu yol böyle devam ederse sonuçlarının iyi olmayacağı belli.”
“Bu dili sık sık kullanmaya başladılar”
Aydın sözlerine şöyle devam etti:
“Bunu kabul edemeyiz. AK Parti’nin şu an elinde kalmış olan tek propaganda silahını daha uygun kullanması için yapılan söylemler olarak görüyoruz. Bu dili sık sık kullanmaya başladılar. Ve arttırarak, devam ettiriyorlar.
“Bu söylemleri kendi adlarına mı söylüyorlar, yoksa ittifak adına mı? İktidar partisinin hepimiz adına söylenen sözler gibi takdim etmesini sırtımıza alıp taşıyamayız. Biraz çekidüzen vermek, dikkatli olmak, gelecek planlamasına dayalı olarak hareket etmek gerekir.
“Bizim sahada şu anda tek karşılaştığımız konu bu. Kimse bunun dışında bir şey söylemiyor. Sanki onlar işin içine katılacakmış havası andıran söylemler. AK Parti’den olan akışı kesiyor. Zarar dışında getirisi yok.”
“Kime sordunuz da kime neyi veriyorsunuz”
İYİ Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu da sosyal medya hesabından, “İYİ Parti’nin hassasiyetlerine, Genel Başkanımızın ‘terör örgütünün gölgesinin bile düştüğü yerde olmayız’ beyanına, asgari ittifak hukukuna ve nezaketine rağmen, kime sordunuz da kime neyi veriyorsunuz?” diye yazdı.
“Gemerek’ten gelen kararla kongre engellendiğinde başkaları da demokrasi istiyordu”
Gürsel Tekin, İYİ Parti’den gelen tepkiler üzerine dün (4 Eylül) “Gemerek’ten gelen kararla kongre engellendiğinde başkaları da demokrasi istiyordu. Zor durumda kaldığımızda aradığımız adalet ve hukuku her zaman koruyacağız” mesajını paylaşmıştı.
Tekin sosyal medya hesabından şu açıklamayı yayınlamıştı:
“Millet oyunu kullanır, milletvekili de olur, bakan da olur. HDP için de aynısı geçerlidir. Kimse anayasal, demokratik düzenin üstünde değildir. Siyasi partiler demokratik düzenin ayrılmaz parçasıdır.
“Siyasi partiler arasında düşünce farklılığı olması da normal. Ama yasal olarak faaliyet gösteren partileri kafamıza göre lanetleyemeyiz, cüzzamlı muamelesi yapamayız. 7 milyona yakın vatandaşımız oy veriyorsa saygı duyacağız.
“Bu ülkede esas olan anayasayı ve demokrasiyi savunmak. AKP’nin sabahtan akşama değişen fikirlerine göre birilerini önce övüp sonra gömemeyiz.
“Esad dün kardeşim, bugün düşman, yarın belli değil. HDP dün çözüm ortağı, bugün terörist. Böyle anlayış olmaz.
“Bizim ilkelerimiz var. İlkemiz nedir? Laik, demokratik, sosyal hukuk devletine sadakat. Bu ne demek? Kanun önünde eşitlik ilkesi var, masumiyet karinesi var, adil yargılanma hakkı var.
“Temel haklara saygı göstereceğiz. HDP yasal faaliyet gösteren partidir, AKP hangi hakka sahipse ona da sahiptir.
“Terörist bir tanım değil, eğer mahkeme kararı yoksa hakaret ve iftira. Bugün HDP’li Nimetullah Erdoğmuş TBMM Başkanvekili. AKP milletvekilleri de, ‘Sayın Başkan’ diyor, söz istiyor. Meclisi teröristler mi yönetiyor? Böyle saçma sapan bir mantık mı olur?
“Demokrasi, dinozor önünde fotoğraf çektirmekten biraz daha fazla şey istiyor. Demokrasi öyle bir nimettir ki 6 milyar dolarlık jelibon rezervinden kıymetlidir. O nimete sahip çıkmak, anayasa ve demokrasinin temel niteliklerine sahip çıkmakla mümkün. Dün Melih Gökçek partisi kapatıldığında ‘demokrasi’ diyordu.
“Gemerek’ten gelen kararla kongre engellendiğinde başkaları da demokrasi istiyordu. Zor durumda kaldığımızda aradığımız adalet ve hukuku her zaman koruyacağız.
“Siz de kendinize şunu sorun. Selahattin Demirtaş’ı hapse attılar. Bu ülke daha özgür, daha mutlu, daha umutlu bir ülke mi oldu? Dün ‘federasyonu tartışabiliriz’ diyenler, bugün ‘HDP kapatılsın’ diye tempo tutuyor? Türkiye ne kazandı?
“Birkaç tane adam kendi düzenlerine devam edecek, dinozor heykeli koyup para dağıtacak, döviz garantili sözleşmelerle keselerini dolduracak diye bu ülkenin insanlarını birbirine düşman edip, düşmanlıktan, kandan, gözyaşından besleniyor.
“Olan 83 milyon vatandaşımıza oluyor. Hukuka, demokrasiye, haklarımıza sahip çıkmazsak dün Demirtaş’ı hapse atan canavar bugün Gülşen’i yutuyor, gençleri attıkları tweet yüzünden mahkeme kapılarında süründürüp, 8 Mart’ta ‘ritmik şekilde zıpladığı’ için kadınları gözaltına alıyor.
“Onu, bunu, Ümit Özdağ’ı veya Selahattin Demirtaş’ı sevmeme, oy vermeme, desteklememe hakkımız var. Haksız suçlamalarla iftira atıp, özgürlükleri ve haklarını gasp etme hakkımız yok.
“Demokrasi budur. En büyük nimettir. Ona korumayanlar da canavarların elinde yem olurlar.”