26 Ekim 2017’de kurulan İYİ Parti, 4. kuruluş yıldönümünü İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde kutladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener burada yaptığı konuşmada ekonomiden tarıma, çevreden kadın haklarına, eğitimden hukuka kadar partisinin her alandaki vaatlerini anlattı.
Meral Akşener’in İstanbul Haliç Merkezi’nde yaptığı konuşmanın metni şöyle:
Memleketin dört bir yanından gelerek bizleri şereflendiren, siz değerli dava arkadaşlarım; Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz! İYİ Parti ailesi olarak, 4’üncü yaş günümüzde, bizi bugün bir araya getiren rabbime, şükürler olsun.
Bugün burada; 4 yıllık kutlu yolculuğumuzda, bir dönüm noktasındayız. Çünkü Türkiye, yeni bir çağrıyı bekliyor. Asırlık çınarların gölgesinde, boy atan hikâyemize, kulak kesiliyor. Anneler, babalar, gençler, Geçmişten bugüne, o kutlu mirası taşıyanlar, Yarınlar, can kulağıyla bizi dinliyor.
Adalet erlerine selam olsun! Cesareti cinsiyette değil, şahsiyette arayanlara, iyilikte yarışanlara, iyilikle yaşayanlara, binlerce selam olsun!
Bugün çok özel bir gün… Yüreğimde; Hatice’nin, Fatma’nın, Ayşe’nin, Nene Hatun’un, Halide Edip’in heyecanı var. Mavi Gözlü Bozkurt’umuz Mustafa Kemal Atatürk’ün, mücadelesi var. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in, herkesi kucaklayan, Turan hayali var!
Rahmetli Demirel’in, rahmetli Özal’ın, kalkınmış büyük Türkiye vizyonu var. Cumhuriyetin ve hürriyetin, adaletle yükselişi var… Dava arkadaşlarım; hepimizin ülküsüyle süslenen Anadolu’da; O, bu, şu yok. Ocu, bucu, şucu yok. Biz varız. Milletimiz var. Türkiye var.
Eski, yeni değil, bir tane Türkiye var. O Türkiye’de; Herkes eşit, her şey adil. Müreffeh insanlar, Mutlu çocuklar, Umutlu gençler, Korkmadan yaşayan kadınlar var. Evine rahatça ekmek götüren babalar, siftahını yapmış esnaflar, karnı doymuş hayvanlar, ormana yürüyen ağaçlar, gürül gürül akan dereler, cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar var. Huzur var, bereket var, adalet var, çevre var. Ve bu kutlu hedefin, bu kutlu ülkünün yolunda yürüyen, bu memleketin vefalı evlatları, İYİ Partimizin neferleri var.
Şükürler olsun. Bugün, İYİ Partimiz 4 yaşında. Kutlu olsun. Rabbim daha nice yaşlara eriştirsin inşallah… Dava arkadaşlarım; İyilik hareketimizi, 4 yıl önce, 25 Ekim’de, nice zorluklara, göğüs gererek kurduk. Yolumuza engeller çıkardılar, aştınız. Duvarlar ördüler, yıkıp geçtiniz. “Yapamazsınız, 2 güne dağılırsınız.” dediler, ama sizler inandınız. Bana güvendiniz. Zengin, mutlu ve huzurlu bir Türkiye hayalime, ortak oldunuz. Bu yolu, benimle birlikte yürümeye, söz verdiniz.
Şükürler olsun, Yüce Allah, iyi niyetlerimizi geri çevirmedi. Bu aziz millet, bizleri sevdi, bağrına bastı. “Burada bir ışık var” dedi. “Burada, yanlış giden bir şeylere, ‘dur’ diyenler var” dedi. Milletimiz bize, teveccüh gösterdi. Nitekim, göstermeye de devam ediyor. Ve büyük bir heyecanla görüyoruz ki; memleketin dört bir yanında, Millet Bizi Çağırıyor! Biz de, milletimizin bu kutlu çağrısına, daha çok çalışarak karşılık vereceğiz. Onları, asla mahcup etmeyeceğiz. Türkiye’yi, iyilikle düze çıkartacağız. Bu bizim, milletimize olan, vefa borcumuzdur. Bu bizim, milletimize olan, şeref sözümüzdür!
Dava arkadaşlarım; İYİ Parti’yi, Türkiye’yi yönetme iddiasıyla kurduk. Tüm hazırlıklarımızı, tüm çalışmalarımızı, bu iddia doğrultusunda yaptık. Milletimiz de, bu gerçeği görüyor ve emin adımlarla iktidara yürüyoruz. Artık biz hazırız. Şimdi onlar düşünsün! Bizim anlayışımızda, iktidar olmak demek, sorumluluk almak demektir. Hizmet demek, refah demek, huzur demek, mutluluk demektir.
O nedenle; biz geldiğimizde, bizden öncekiler gibi olamayız, olmayacağız. Kimse merak etmesin. Hazreti Ömer’in; “Dicle’nin kenarında, bir koyunu kurt aşırsa, adli ilahi benden sorar diye, çok korkuyorum” hitabına, siyaseten değil, ahlaken bağlı kalacak; Ömer’in Adaleti’ni, hep hatırımızda tutacağız. Ve söz olsun; İYİ Parti iktidarında, Ömer’in yolundan, asla ayrılmayacağız! Mahkemelerde, ısmarlama davalara izin vermeyeceğiz. Hukuk sistemini, demokrasi ve eşitlik ilkelerine uygun şekilde, yeniden ele alacağız. Fikri hür, vicdanı hür, siyasetin üstünde bir adalet sistemiyle, vatandaşlarımızın, kendilerini, her anlamda güvende hissedecekleri, adil bir Türkiye için çalışacağız. “Aksi ispatlanana kadar, herkes masumdur” ve “suç, şahsidir” temel ilkelerini, kirletmeyeceğiz.
Kur’an-ı Kerim’de de buyurulan; “bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin”, adli ilahi hitabını da, manevi dünyamızda, hep canlı tutacak; rövanş hissine kapılmayacağız. Toplumumuzun her kesiminin, her insanımızın avukatı; kendimizin ise savcısı olacağız. Önce biz, sonra ben diyeceğiz. Ve hep birlikte mutlulukla göreceğiz ki; Adaleti tesis edince, hak yerine gelince, herkes kendini güvende hissedince; her şey, düzelmeye başlayacak. Ve Türkiye iyileşecek!