Patronlar Dünyası Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla, Seçil Erzan’ın öznesi olduğu fon skandalı ilgili bir yazı kaleme aldı.
Atilla yazısında Seçil Erzan’ın 20 Kasım’da yapılan ilk duruşmada verdiği ifadede, “Korkuyorum, ismini kesinlikle vermek istemiyorum” dediği Kapalıçarşı’da tefecilik yapan kişinin izini sürmek için Kapalıçarşı’ya gittiğini ve esnafla konuştuğunu yazdı.
Toygun Atilla’nın yazısındaki ilgili kısım şöyle:
“Seçil Erzan, savcılık ifadesinde kimlerden para aldığını anlatırken de, “Nazlı Can ile tarihini hatırlayamadığım bir gün Kapalıçarşı’da birinden para almıştım ancak bu şahıstan korktuğum için halihazırda ismini kesinlikle vermek istemiyorum” diye bahsetmişti.
O günden bugüne herkesin aklında tek bir soru, “Kim bu Kapalıçarşı’daki tefeci?”
Hakkını vermek gerekir ki, bu konuda Türk basınında şu ana kadar ipin ucunu tutan ve kamuoyuna yansıyan görüntüyü çeken ve Seçil Erzan’ın “Moci” diye hitap ettiği Mojtama Haghani ile görüşen gazeteci Serpil Yılmaz oldu.
Serpil Yılmaz’ın haberi Kapalıçarşı ve Seçil Erzan olayı ile ilgili önemli bilgiler içeriyordu.
Tüm bunlardan sonra Kapalıçarşı’nın yolunu tuttum.
(…)
Her konuştuğum esnaf, önce bir fon için para yatıranlara ağız dolusu sayarak, “aç gözlülüğün sonu bu olur” diyor.
Sonra esas mevzuya geliyoruz.
Konuştukça, Kapalıçarşı’da “tefeci” enflasyonu olduğunu fark ediyorum.
Herkes birini işaret ediyor.
Kimi kabarık sicilli geçmişte adı bu işlere karışmış olanları kimi yeni palazlanan para ağalarından bahsi geçiyor.
Esnafın dilinde, Seçil Erzan’a 3 milyon dolar kaptıran bir “kuyum-tefeci” adı dillerden dillere dolaşıyor.
Gazeteci Serpil Yılmaz’ın yazısında dikkat çektiği Arap ülkelerinde bile mağazası olan bir mücevharatçının önünden geçiyorum.
Kapıda 18-20 yaşlarında bir genç… Vitrinler tam takır kuru bakır…
Aylardır böyleymiş.
6 ay öncesine kadar vitrinlerini ışıl ışıl pırlantaların, altınların süslediği mücevharatçının vitrinleri bomboş. Dükkan açık, mücevher yok.
Bir gariplik yok mu ?
Saatler boyu dolaştığım, esnafla sohbet ettiğim Kapalıçarşı’dan bolca tefeci ismi ile ayrılıyorum.
Her bir esnafın, Seçil Erzan’ı korkutan “tefeci” ile ilgili ayrı bir tahmini var.
Üzerinde birleştikleri 2-3 isim ise “Olağan şüpheli”
Bu isimlerin hiçbirini masumiyet karinesinden ötürü yazmıyorum.
Ez cümle…
O kadar belli ki…
Fatih Terim fonu vurgununun en önemli ayağının adresi Kapalıçarşı.
Kapalıçarşı çözülmeden bu vurgunun perde arkası çözülmez…”