CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Sözcü’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
Özel’in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:
“Kaygıların manipüle edildiğini ve tedbirleri zamanında alamadığımızı düşünüyorum”
“Seçmenin beklentilerini, korkularını, kaygılarını ve bunun oy davranışına nasıl yansıyacağını bilimsel şekilde ölçüp değerlendiremedik. İnsanların kazanma dürtüsüne yöneleceklerini ve umutla davranacaklarını düşünüyorduk. Kaybetme duygusunun kazanma ümidinin önüne geçebileceğini yeterince tahlil edemedik. Kaygıların manipüle edildiğini ve tedbirleri zamanında alamadığımızı düşünüyorum.“
“Montaj videonun bu kadar kaygıyı tetikleyebileceğini birinci turdan sonra algıladık. İkinci turdaki cevabı birinci turda vermek lazımdı. Bu kez seçmen, ‘seçimi kaybettiler, ondan böyle yapıyorlar’ hissiyatına girdi.“
“27,5 milyon içinde yaşam biçimiyle ilgili önemli kazanımlar elde ettiklerini ve iktidar değişince bunları kaybedeceğini düşünenler var. Bu kaygıları benim de içinde olduğum 25,5 milyonun kaygıları kadar değerli görüp aynı özgürlükçü çizgide savunabilmek lazım. Burada zayıf kaldık.”
“HDP aday çıkartsa daha iyi olurdu”
“HDP’nin aday çıkarmaması CHP ile HDP’nin ortak stratejisi değildi. Bugün anlaşılıyor ki yanlışmış. HDP aday çıkarsaymış bizim için daha avantajlı olurmuş.”
“Yüzde 5 düzeyinde katkı yapması beklenen ortakların anketlerde yüzde 0,7-1 civarında katkı yaptığını ölçümledik.”
“İttifakın iç hukukunun olması lazımdı. İç hukuktan anladığım şu: Milletvekilliklerinin nasıl dağıtılacağı. ‘Şu tarihte şu üç şirketin 15 gün arayla yapacağı altı anketin aritmetik ortalaması partilerin alacakları milletvekili sıralarını belirler’ demeliydik. Müzakereye dayalı paylaşım bizi sıkıntıya soktu. Bu birliktelik siyasal ortaklaşma değil, teknik bir işbirliğiydi. Ama kendi seçmenimize de anlatamadık. Oy kaybıyla sonuçlandı.”
“Sorumluluktan kaçmayacağım”
“Kaybeden takımda santrafor olmak yerine şampiyon takımda her mevkide oynamaya talibim. Sorumluluk almaktan kaçmayacağım. Ama fedakârlık yapmaktan da geri durmayacağım. Gerekirse en geniş mutabakatın parçası olan bir anlayışta duracağım. Önümüzdeki süreç için konuşmam ve dinlemem gereken herkesle temas ederek, ilerleyeceğim. Partinin kimsenin önünü kapatmaması lazım” karşılığını verdi.