Putin’in Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzalayıp, bu bölgelere barış gücü olarak Rus ordusunu gönderme kararının ardından BM Güvenlik Konseyi Ukrayna’nın acil çağrısıyla toplandı.
Dönem başkanı olarak Rusya’nın başkanlık ettiği konsey oturumundan Rusya’nın veto hakkı olduğu için bir karar çıkmadı ama görüşmelerde daimi üyeler ve geçici üyelerin büyükelçileri söz alarak konuşmalar yaptı.
Konuşmalardan en dikkat çekicisi BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi Kenya’nın BM Temsilcisi Büyükelçi Martin Kimani’den geldi.
Kimani, Rusya’nın Ukrayna adımlarını kınadıktan sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Kenya ve neredeyse bütün Afrika ülkeleri imparatorluğun bitmesiyle doğdular. Sınırlarımızı biz çizmedik. Sınırlar Londra, Paris, Lizbon gibi uzak kolonyal metropollerde, parçalanan kadim milletlere aldırış edilmeden çizildi.
“Bugün her bir Afrika ülkesinde derin tarihsel, kültürel dilsel bağlarımız olan vatandaşlarımız yaşıyor.
“Eğer bağımsızlık sırasında etnik ve dini homojenliğe dayanan devletleri arzulasaydık, onyıllar sonra hâlâ kanlı savaşlar yapıyor olurduk.
“Bunun yerine belirlenen sınırlara razı olacağımız konusunda anlaştık. Tehlikeli bir nostaljiyle tarihe ve geçmişe doğu bakan milletler oluşturmaktansa, uluslarımızın ve halkımızın tanımadığı bir yücelik için ileriye doğru bakmayı tercih ettik.
“BM şartını ve uluslararası hukuk kurallarını sınırlarımızdan tatmin olduğumuz için değil, barış içinde gelişmiş daha büyüğünü istediğimiz için kabul ettik.
“Çöken ve küçülen imparatorluklardan oluşan bütün devletlerin içinde, komşu devletlerdeki halklarla birleşmeyi arzulayan çok sayıda insan olduğunun farkındaydık. Bu normal ve anlaşılır bir talepti. Bunca şeyden sonra kim kardeşleriyle birleşmek, onlarla ortak bir amaçta buluşmak istemez ki.
“Ama Kenya böyle bir özlemin güçle elde edilmesini reddetti.
“Ölü imparatorlukların canlı hatıralarından kurtulmayı, bizi yeni tahakküm ve baskı biçimlerine geri döndürmeyecek şekilde tamamlamalıyız.
“Yayılmacılığın ve genişlemeciliğin etnik, ırksal, dini, kültürel her biçimini reddettik. Bugün tekrar reddediyoruz.”