CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. İkili görüşmenin yanı sıra iki partinin kurmayları da biraraya geldi.
Görüşmenin ardından kameraların karşısına geçen iki lider gündemdeki konuları da değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, “Diyarbakır’a 27’sinde gideceğim. Diyarbakırlılara buradan selam gönderiyorum. Şuna kesinlikle inanıyorum. Bu ülkeye demokrasi gelecekse, demokrasi olacaksa, herkes kimliğinden, inancından ötürü ötekileştirilmeyecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer. Diyarbakırlılara bunu anlatacağım, sorularını da samimiyetle yanıtlayacağım” dedi.
İki lidere gazetecilerden gelen sorular ve verdikleri cevaplar şu şekilde:
Doğalgaz tedarikinde yaşanan sorunun altında başka bir neden yattığını düşünüyor musunuz?
Kılıçdaroğlu: İran hükümetinin açıklamasına inanmak zorundayız. Burada sorun yeni bir sorun değil aslında. Geçmişte de zaman zaman bu kesintiler oldu ama depolarımız doluydu. Sorun var olan depoların doldurulmaması. 2018 Ocak ayında var olan depolardaki gaz yüzde 73 oranında şimdi yüzde 32 seviyesinde. Niçin? O zaman liyakatli kadrolar az da olsa vardı.
Babacan: Doğalgaz depoları varken, kışa girerken, bu depoların tam kapasite kullanılmamış olması affedilebilir bir hata değil. Şu andaki sistemin yürümediğinin bir örneği daha… Stratejik depolar çok önemlidir. Eğer kışın ortasında elimizdeki doğalgaz depoları tam kapasite kullanılmamış şekilde kışa girdiysek yönetim zafiyetidir.
“Parlamenter sistemle ilgili çalışmamızı bütün genel başkanların katılımı ile açıklayacağız”
Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarının sonucu ne zaman ve kimler tarafından açıklanacak?
Kılıçdaroğlu: ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le ilgili çalışmalar henüz sonuçlandı. Büyük bir uyum var önümüzdeki süreç içinde diğer genel başkanlarla da konuşacağız. Bütün genel başkanların katılımıyla sonucu paylaşacağız.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Merkez Bankası ve enflasyon açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: Sayın Nebati aslında hepimizin bildiği bazı gerçekleri rahatlıkla dile getiriyor. “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı yok” diyor. Politika faiziyle ilgili söylediği, eğer bu sorun olmaktan çıktıysa diyorlardı zaten “Bu faiz doğru değil” diye o zaman sıfırlasınlar faizi. Talimat versinler, faizi sıfırlasınlar mesele de bitmiş olur.
Babacan: Yanlış zamanda yanlış iş yapmanın bedelini tüm toplum ödüyor. Vatandaşlarımız şu anda sadece sabrediyor seçim günü gelecek diye. Vatandaşlarımızda şu an pasif bir haykırış varsa bunun sebebi bir gün seçim sandığının insanların önüne geleceği beklentisi.
“Üçüncü ittifak demokrasilerde olabilir”
Üçüncü ittifak görüşmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: Üçüncü ittifak demokrasilerde olabilir. Demokrasinin daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesi açısından önemsiyorum.
Babacan: Bu her siyasi partinin kendi hür, bağımsız kararıdır. Demokrasinin özgürlükler içerisinde değerlendirilmesi gereken husustur. Bizim üçüncü ittifakla ilgili herhangi bir görüşmemiz yok, çalışmamız da yok.
‘RTÜK bir infaz kurumuna dönüştü’
RTÜK’ün Tele1 ve FOX TV’ye verdiği cezaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: RTÜK’ün (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) bir infaz kurumu haline dönüştüğünü biliyoruz zaten. Aldıkları talimatın gereğini yerine getiren, bağımsız iradesi olmayan bir kurum yaptıkları uygulamalarda bizi haklı kuruyor. Televizyonların yayınına müdahale etme, cezalandırma yaparken sadece iktidarı eleştiren kanallara bunu verme orayı bir infaz kurumu haline dönüştürmüş durumda. Başındaki kişinin de bağımsız bir iradesi olduğunu düşünmüyorum.
Babacan: RTÜK yoluyla televizyon kanallarına verilen önemli bir kısmı aslında hükümetin elindeki denetim sopasını kendi çizgisinde yayın yapmayan kanalları yola getirme çabası olarak görüyorum. Normalde bağımsız işlemesi gereken RTÜK, sadece kararlarla işlemiyor direkt telefon ediliyor. Sorunların çözülmesi basın özgürlüğü, ifade özgürlüğüyle başlar.