CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında kendisini yeterli muhalefet yapamamakla eleştiren kimi gazeteci ve araştırmacıları hedef alması ilk değil.
Kılıçdaroğlu önceki grup toplantısında da kendisini eleştiren gazeteci ve araştırmacılardan şikâyetçi olmuştu. Ancak bu kez “Bana muhalefet yapmayı öğretmeyin” diye öyle bir çıkıştı ki; siyaset kulislerinde “kim bunlar” sorusunu soran da, bu soruya kendine göre yanıt veren de çoğaldı.
Kılıçdaroğlu, grup toplantısını yapacağı günün sabahına CHP’nin seçim kampanyalarında uzun yıllardır görev alan iletişimci Ateş İlyas Başsoy’un BirGün gazetesinde “Ergen muhalefeti” başlıklı yazısını okuyarak uyandı. Başsoy o yazıda muhalefetin kürsüden AKP’yi mahvetme nutukları çektiğini, tıpkı AKP gibi siyasi rakiplerini cezalandırma stratejisi yürüttüğünü ve böylece de AKP’ye hizmet ettiğini söylemenin de ötesine geçti. Başsoy, sadece CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun değil bugün nerdeyse tüm muhalefetin iktidarın değişeceğine dönük öngörüsünün parolası olan “Geliyor gelmekte olan” sözünü “gulyabani” olarak tanımladı.
Başsoy, Kılıçdaroğlu nezdinde tüm CHP’ye “Ne geliyor birader? Sen bu lafı kime söylüyorsun? Teneffüste şımarıklık yapan arkadaşına -birazdan öğretmen gelecek- diyen ergenden ne farkın var senin?” sorularıyla yüklendi. Başsoy’un “ergen muhalefeti” eleştirilerinden, “Az kaldı” sloganıyla iktidara yürüdüğünü ilan eden İyi Parti lideri Meral Akşener de payını aldı: Neye az kaldı, ne demek bu?
Kılıçdaroğlu bu yazıya çok sinirlendi. Onun sinirini tarif etmeye çalışan yakın bir danışmanı, “Başsoy’un yazısı ne ilk ne de sondu ama bardağı taşıran son damla oldu. Uzun süredir Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı konusunda başarılı olamayacağı algısını yaratmaya çalışan bir grup gazeteci ve araştırmacıya bir yanıt vermenin zamanı gelmişti. Kılıçdaroğlu kararını verdi, o gazeteci ve araştırmacılara verdi veriştirdi. Köpürdü, patladı. Haklıydı” sözleriyle anlatıyor.
Kılıçdaroğlu öyle patladı ki, meclis kürsüsünden “Ya biz daha ölmedik, sizin ne mal olduğunuzu biz gayet iyi biliyoruz” demekten dahi geri durmadı.
“Özer Sencar propaganda yapıyor”
CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun patlamasında Başsoy’un yazısı kadar bu yazıyı Twitter hesabından “Haftanın keyifle okunacak yazısı” diyerek paylaşan, dahası yaptığı her ankette Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı yarışında belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın gerisinde gösteren Metropoll Araştırma’nın sahibi Özer Sencar’ın da payı olduğu konuşuluyor.
Sencar, “Cumhurbaşkanlığı seçim senaryoları: 3 adaylı” başlıklı, Mayıs 2022 tarihli anketinde adayların Erdoğan, Mansur Yavaş ve Selahattin Demirtaş olması durumunda oyların yüzde 35’ini Erdoğan’ın, yüzde 42’sini Yavaş’ın ve yüzde 16’sını Demirtaş’ın alacağı sonucuna ulaştı. Ankette, Erdoğan’ın karşısında yer almaları durumunda seçmenin yüzde 34’ünün Ekrem İmamoğlu’na, yüzde 35’inin Meral Akşener’e, yüzde 31’inin Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceği gösterildi.
Ankette, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması durumundaki senaryo da analiz edildi. Erdoğan ve Yavaş’ın ikinci tura kalması halinde Erdoğan’ın oyların yüzde 36’sını, Yavaş’ın ise yüzde 50’sini alacağı hesaplandı. Yine ikinci turda Erdoğan’ın karşısında seçmenin yüzde 47’sinin İmamoğlu’na, yüzde 43’ünün Akşener’e ve Kılıçdaroğlu’na oy vereceği gösterildi.
“Bekir Ağırdır da…”
CHP kulislerinde Sencar’ın yanına başka isimler de ekleniyor:
“Sadece Özer Sencar değil bu süreçte, Bekir Ağırdır da rol oynuyor. Ama Sencar’ın Türkiye’de güçlü kurumları temsil eden kişileri yanına çağırıp doğrudan propaganda yaptığını biliyoruz. Bu, Erdoğan karşısında Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağına dönük algıyı yayma stratejisine odaklanmış bir propaganda. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığında hiçbir sorun görmeyen altılı masayı bütünüyle huzursuz eden bir propaganda.”
“CHP’yi altılı masanın ikinci partisi göstermek istiyorlar”
CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun Özer Sencar kadar Bekir Ağırdır’a da kızgın olmasında KONDA’nın son anketinde AKP’yi yüzde 28.7, CHP’yi yüzde 24.7, İyi Parti’yi yüzde 21.7 olarak göstermesinin rolü var. Bu sonuçların gerçekle ilgisi olmadığını düşünen CHP kurmayları, “AKP eridikçe, AKP oy kaybettikçe birtakım güç odakları CHP’yi eritiyor, İyi Parti’yi yüksek gösteriyor. Hem CHP’ye haksızlık ediliyor hem de CHP ile İyi Parti’nin arasını açma girişimleri var. Kabul edilemez” eleştirisini getiriyor.
Bekir Ağırdır KONDA’dan ayrıldı. Şimdi dikkatler Temmuz ayında açıklanacak anket sonuçlarında. Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine ulaşan bir bilgiye göre, ortada KONDA’nın çalışmasına benzer bir anket çalışması yayınlama girişimleri var. CHP kulislerinde o çalışmanın sahibinin de Özer Sencar olduğu konuşuluyor.
Bu anketlerden amacın ne olduğu şöyle dile getiriliyor:
“CHP’yi altılı masada ikinci parti olarak gösterip, masadaki Kılıçdaroğlu ağırlığını kırmak istiyorlar. Masanın birinci partisi olarak İyi Parti’yi gösterme peşindeler. Asıl hedef yine Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı adaylığı denkleminde zayıflatmak.”
En çok konuşulan gazeteci: Gültekin
Kılıçdaroğlu’nun yakındığı gazeteciler kimler peki?
CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nu en çok kızdıran ismin Levent Gültekin olduğu konuşuluyor ama son dönemdeki muhalefet tarzı üzerinden Kılıçdaroğlu’nu eleştiren tüm gazetecilerin isimleri de tek tek sayılıyor.
Gültekin’in “CHP tabanının ve muhalefet cephesinin en çok izlediği kanal” olarak bilinen Halk TV’de Murat Sabuncu ile yaptığı programa Haziran başında son verilmişti. Her ne kadar Gültekin, programın sona ermesinde Kılıçdaroğlu’na yönelttiği eleştirilerin rol oynamadığını söylemiş olsa da bugün CHP kulislerinde “Halk TV’de söylenenler eleştiriden öte Kılıçdaroğlu’nun altılı masadaki ağırlığını kırmak içindi” düşüncesi hâkim.
“Kimse sulanmasın. Aday benim”
Özetle; Kılıçdaroğlu’nun öfkesi bir günlük kızgınlıktan ibaret değil. CHP kurmaylarına göre son altı aydır “cumhurbaşkanlığını kazanamaz” algısını yaymak için Kılıçdaroğlu’na karşı “büyük taarruz” yürütülüyor.
Bu taarruzun AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikalarının halkta karşılık bulmadığı gözlemlendikçe büyümesi de dikkat çekiyor. Altılı masadan çıkacak cumhurbaşkanı adayının kazanacağı duygusu bugün tüm muhalefet cephesinde güçleniyor. Böyle olunca da masanın aklındaki Kılıçdaroğlu ismini kurcalamak isteyenlerin sayısı artıyor.
Adaylık üzerinden bugüne kadar en çok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yarıştırılan Kılıçdaroğlu bugün hem kendi partisinden hem de diğer partilerden adaylığının önüne geçmek isteyenlere “Altılı masa güzel güzel çalışıyor. Masayı ben kurdum, uyumlu çalışması için gereken neyse onu yapıyorum. Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kazanacağı garanti olduktan sonra kimse sulanmasın. Aday benim” mesajı veriyor.