‘Gerçektivi’ Youtube kanalında gazeteci Ali Tarakçı’ya konuk olan Fehmi Koru; 17 Aralık 2013 sonrasında, AK Parti hükümetinin talebi üzerine Pennsylvania’ya giderek Fetullah Gülen’le yaptığı görüşmeyle ilgili detayları anlattı. Koru’nun açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Hem Erdoğan beni kendisine yakın biliyor. Hem de onları tanıdığımı biliyor. Onlarla da geçmişim olduğunu biliyor. Dolayısıyla muhtemelen başka isimler de telaffuz edilmiştir aracılık için. Beni daha uygun gördüğü için benden böyle bir ricada bulundu.
Ben hatta bunu kabul etmek istemedim. Kendime uygun bir görev olarak görmedim bunu ama ikna edildim. Netice itibariyle böyle bir görevin yapılması gerektiği söylenince en üst düzeyde, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından. Her ikisi ile görüştüm zaten gitmeden önce.
Türkiye’nin 17-25 sonrasında devlet kararıyla aldığı ‘FETÖ’ diye bir şeyin ortaya çıkması sonradan olmuş bir şey. O dönemde kimsenin böyle bir yapının varlığını düşündüğünü zannetmiyorum.
Orada konuşmalarım sırasında aldığım notları bir şekilde bir yere gideyim de not edeyim dediğimde Gülen, ‘Öyle bir şey yapmanıza gerek yok. Ben bir mektup yazarım siz de götürürsünüz’ dedi. Ben de orada kalmadım. Görüşmeden sonra New York’a gittim. Bana New York’a getirdiler mektubu.
O dönem dershanelerin kapatılması olayı vardı. Onu istemiyorlardı. İkinci olarak da sosyal medyada kendilerine yönelik özellikle şahsına yönelik tezyif edici şeylerin çıktığı söz konusuydu. Bunların yapılmasını istemiyorlardı.
Ben 17 Aralık’ın ertesinde gittim. Döndüğüm gün, Başbakanla görüştüğüm gün 25 Aralık’tı. 17’de olan operasyon 25’te daha da artırılarak ortaya çıktı. Mektupta yazanla, olan arasında dağlar kadar fark ortaya çıktı. Mektupta olayın büyütülmeye değer olmadığı söylenirken bu mektup ülkeye geldiğinde 25 aralık oldu.
Ben orada samimiyetle bu şeyin altına imza atan bir adam gördüm. Ya büyük bir sahtekârlık ve yalancılık söz konusu ya da bunların kendi içinde de bir derin cemaat var.