“Gündemimiz Kemal Bey değil. İmamoğlu’nu engelleyemez. CHP’de Kılıçdaroğlu dönemi bitti. CHP, iktidara yürüyor.”
“Kemal Bey; iyi ki konuştu. İçini döktü. Kemal Bey’e yakın belediye başkanları tasfiye edildi. Onun oluşturduğu kadrolara düşmanlık yapıldı.”
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini sonrasında da parti genel başkanlığını da Özgür Özel karşısında kaybettiği ve CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye’nin birinci parti olduğu süreçte ilk kez televizyona çıktı, açıklamalarda bulundu.
Açıklamalarında sık sık “Yeter yahu” diyerek; CHP’nin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini kaybetmesinden dolayı sürekli kendisinin eleştirilmesine karşı çıkan Kılıçdaroğlu, kendisinin cumhurbaşkanlığı adaylığını dayatmadığını, adaylığını parti yönetiminin istediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu bunu anlatırken, CHP kurultayında söylediği “Sırtımdan hançerleyenler var” açıklaması hatırlatılınca; kendisini hançerleyenler olarak önce beraber çalıştığı parti yönetimini, sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu işaret etti ve yaşananları vefasızlık olarak niteledi. Partide en büyük değişimi kendisinin yaptığını iddia eden Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs seçiminin kaybedildiği sabah İmamoğlu’nun “değişim” videosu yayımlamasını “Boşuna hançerlendim demiyorum” diye yorumladı.
“CHP iktidar yolunda. Gündemimiz Kemal Bey değil”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları CHP kulislerinde önce “Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor” sorusuyla karşılandı. Kılıçdaroğlu’nun “bir yola çıktığını” ve o yolun ilk durağının da 4 Eylül’de yapılacak tüzük kurultayı olduğunu anlatan partililerin birçoğu “CHP iktidar yolunda. Gündemimiz Kemal Bey değil. Ama Kemal Bey; bir yola çıkıyor. Ekrem İmamoğlu’na tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi engel olmaya çalışıyor. Ama elbette ki; İmamoğlu’na kimse engel olamayacak. İmamoğlu çoktan -tam yol ileri- dedi. CHP’de tartışmalar olur, geçer, gider. Biz, ülkenin gündemine odaklanıyoruz” yorumu yapıyor.
“İyi ki konuştu, içini döktü”
CHP’de Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını “Geç bile kaldı” diye değerlendirenler de oldu. Bu değerlendirmeyi yapanlar Kılıçdaroğlu’nun ne kadar demokratik bir lider olduğunu partiyi kurultaya götürerek gösterdiğini anlatırken, “İsteseydi, genel başkanlık koltuğunu kendisi için vazgeçilmez görseydi kurultaya bile gitmezdi” diyor ve yorumlarına şöyle devam ediyor:
“Kılıçdaroğlu, sonuçta etten kemikten bir insan. O da konuşmalıydı. İyi ki konuştu. Bir hafta öncesinde ona, ‘Sen bizim babamızsın’ diyenler, bir hafta sonrasında ‘değişim’ deyip, başka tarafa geçtiler. Kılıçdaroğlu, içini dökmüş oldu. Kamuoyu bunu istiyordu. Bu süreçte neler yaşandı? Örneğin Kılıçdaroğlu’na yakın belediye başkanları, onun oluşturduğu kadrolar tasfiye edildi.”
Seçimli tüzük kurultayı mı olacak?
CHP’de tartışmaları yakından izleyen hem CHP’li hem de diğer partilerden çoğu isim CHP’nin 4 Eylül’de yapacağı tüzük kurultayının seçimli kurultaya dönüşeceğini ve Kılıçdaroğlu’nun şimdiden özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ve CHP meclis grubuna mesaj verdiğini düşünüyor. Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’le anlaşıp, CHP parti meclisinin değişmesinde rol oynayabileceğini hesaplayan da var.
Ancak Özgür Özel’e yakın CHP’li kurmaylar “Gündemimiz gerçekten Türkiye ve Türkiye’nin sorunlarına bizim üreteceğimiz çözümler” mesajı veriyor.