AK Parti’de 31 Mart’taki yenilginin nedenleri tüm yönleriyle tartışılıyor.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) ana gündem maddesini “seçim yenilgisinin nedenleri ve çözüm önerileri” oluşturdu.
AK Parti kulislerinden edinilen bilgiye göre; MYK’da söz alan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yenilginin tek nedeninin ekonomi olduğu değerlendirmelerinin gerçeği yansıtmadığını dile getirmek için söz aldı. Merkez Bankası’nın yeni çalışma sistemi ve sıkı para politikası başta olmak üzere ekonomide ne yapılmaya çalıştığına ilişkin sunum yapan Şimşek, ekonomide zor bir dönemden geçildiğine, bunun da halka anlatıldığına sunumunda vurgu yaptı. Enflasyonda ciddi bir düşüş yaşanmadan refahın artmayacağını anlatan Şimşek, “Uyguladığımız politikayla bu düşüşü en az iki yıl içinde gerçekleştireceğiz. Seçim yenilgisinde tek neden ekonomi değil. Yenilginin sosyolojik ve siyasal nedenleri de var” mesajı verdi.
AK Parti kaynakları, Şimşek’in bu mesajına Erdoğan’ın “Haklısınız. Yenilginin tek kaynağı ekonomi değil” sözleriyle karşılık verdiğini söylüyor.
Erdoğan’ın Şimşek’e desteğin her platformda gösterilmesi için tüm kurmaylarına da özel bilgilendirme yaptığı belirtiliyor.
Partide seçim yenilgisine ilişkin değerlendirmeler sürerken, bu değerlendirmelerin ortak paydasını “AK Parti fabrika ayarlarına dönmek zorunda. Hak ve özgürlüklerden yana tutum alan, gençleri ve kadınları önceleyen politikaları öne çıkaran bir parti olmak durumundayız” görüşleri oluşturuyor.
Köklü yönetim değişikliği
AK Parti MYK’sında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Milletle aramızda duvar olmayacak” vurgusu yapması, partinin tüm yönetim kademelerinde, meclis yönetiminde ve cumhurbaşkanlığı kabinesinde köklü değişiklikleri beraberinde getireceğinin işareti sayılıyor. Ancak, bu değişikliklerin şimdi değil, kongre sürecine paralel olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
Parti kurmaylarının öngörülerine göre Erdoğan yıl bitmeden, Eylül ayına doğru AK Parti’yi olağan kongreye götürecek. Kongre süreci başladığı anda (Mayıs başında) yönetimde köklü değişiklikler de birbirini izleyecek.
Bu köklü değişimi yapmak için Erdoğan’ın özellikle “Sorumluluk bizzat şahsıma aittir” ifadesini kullandığını vurgulayan parti kurmayları, özellikle teşkilat yönetiminde, kadın ve gençlik kollarında büyük değişim yaşanmasını bekliyor.