69'uncu Uluslararası Berlin Film Festivali'nin Forum bölümünün programında yer alan Burak Çevik imzalı "Aidiyet" adlı filmin dünya prömiyeri Cumartesi akşamı yapıldı.
Berlinale olarak bilinen festivaldeki iki Türk filminden biri olan "Aidiyet", Burak Çevik'in ailesinde yaşanan bir cinayeti ve aşk hikayesini konu ediyor. Yönetmenin anneannesi 2003 yılında öldürülmüş, teyzesi ve sevgilisi ise bu cinayetin ardından yargılanarak, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmışlar. Filmin ilk yarısı sevgilisinin isteği üzerine müstakbel kayınvalidesi olabilecek kadını öldürmesi için kiralık katil tutan genç adamın verdiği ifadeye odaklanıyor. Farklı bir anlatım ile dikkat çeken filmin ilk yarısında, sadece genç adamın sözünü ettiği deniz kıyısı, kurbanın yaşadığı ev, apartmanın merdivenleri, yatak gibi yer, mekan ve eşyalar görülüyor. Filmin ikinci yarısı ise iki sevgilinin nasıl tanıştığını anlatıyor. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Burak Çevik, "gerçek bir cinayet hikayesini" anlatan bu filmin cinayeti "olabildiğince tarafsız bir bakış açısıyla irdelediğini, sinemanın türleri arasında gidip geldiğini ve soğuk cinayet mahalinden renkli bir romantik filme döndüğünü" söylüyor.
1993 doğumlu yönetmen bu filmde kendisine ABD'li avangart sinemacı James Benning'in esin kaynağı olduğunu belirtiyor. Burak Çevik, Benning'in de "bir olayı anlatırken, mekanların belleğinde dolaşan filmler yapmasının" filmin ilk kısmına ilham verdiğini dile getiriyor. Çevik, iki sevgilinin tanışmasını anlattığı ikinci kısım için de "Çok yüzeysel görünen, ama bu yüzeysellikte bir derinlik yakalayan, çok sevdiğim Fransız sinemacı Eric Rohmer'in romantik filmleri ve havadan sudan konuşan karakterlerin olduğu filmler referanslarımdı" diyor.
Türkiye, Kanada ve Fransa yapımı 72 dakika uzunluğundaki "Aidiyet"in başrollerinde Çağlar Yalçınkaya ve Eylül Su Sapan oynuyor.
İkinci kez Berlinale'de
Genç yönetmen, ilk uzun metrajlı filmi "Tuzdan Kaide" ile de Berlinale olarak bilinen Berlin Film Festivali'ne katılmış ve filmi yine Forum bölümününde gösterilmişti. Forum bölümünde, ticari kaygılar yerine sinema sanatını ön plana çıkartan, sinemada farklı bir dil kullanan yönetmenlerin filmlerine yer veriliyor. Film festivalde, Caligari Ödülü için yarışıyor.
Burak Çevik, iki yıl üst üste Berlinale'ye davet edilmiş olmayı "küçük bir ekibin özverili başarısı" olarak değerlendiriyor. Çevik, "Yorucu olan bu süreçte belli bir sinema anlayışını, belli bir izi takip edip, bu izde diretme imkanının getirisi olarak Berlin'de olmak mutluluk verici" şeklinde konuşuyor. Çevik, "Aidiyet"in dünya galasının Berlin'de yapılmasının bir çok izleyiciye ulaşmasını sağlayacağına inanıyor.
Peki, bir yönetmen için filmin festivalde gösterilmesi mi yoksa çok fazla sayıda izleyiciye ulaşması mı önemli? Burak Çevik, bir filmin "festivalde gösterilmesinin veya çok insana ulaşmasının" başarının bir göstergesi olmadığına işaret ediyor. "Benim için en önemlisi istediğim filmi yapmak, 'ben bunu yapmak istiyordum ve bunu yaptım' diyebilmek benim başarı kıstası" diyor.
Festival filmlerine destek
"Aidiyet" Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destek verdiği filmler arasında yer alıyor. Burak Çevik, Türkiye'de sinemaya olan kamusal desteğin artırılması bunun yanı sıra özel destek imkanlarının geliştirilmesi gerektiği görüşünde. Türkiye'de sinemaya özel fonlardan ayrılan destek olmadığını belirten Çevik, Avrupa'da sinemanın özel fonlarla da desteklendiğini ifade ediyor. Burak Çevik, filmlere finansal destek ararken karşılaştıkları zorlukları "Türkiye'de ise sadece kamusal fonlarla ilerlemek durumundayız. Festival filmi yaparken, bu çıkmaza girdiğimiz noktalardan biri oluyor" sözleriyle aktarıyor.
Burak Çevik, Türkiye'de sinema filmlerinin değerlendirilmesi, sınıflandırılması ve desteklenmesi hakkındaki yasada Ocak ayı sonunda yapılan değişiklikten nasıl etkileneceğini ise uzun vadede göreceğini belirtiyor.
Berlinale'nin programında yer alan Türkiye'den bir diğer film ise Emin Alper'in imzasını taşıyan "Kız Kardeşler" Altın Ayı için yarışan filmin dünya prömiyeri Pazartesi akşamı yapılacak.