Partisinin Esenyurt İlçe Başkanlığı’nın açılışında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın konuşmasında Kürt meselesiyle ilgili güncel tartışmalara geniş yer verdi. Babacan’dan önce kürsüye gelen DEVA Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Halis Kahriman açılış konuşmasının başlangıcını Kürtçe yaptı.
Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Anlık çeviri hizmetleriyle ilgili Mecliste bir çalışma var. Dört dil var. İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca. Bir eksik var: Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dil, Kürtçe yok. Diyebilirler ki; ‘Kürtçe yabancı dil değil, bu toprakların dili’. Böyle diyorlarsa eyvallah. Ama o zaman Meclis kürsüsünde ya da Meclis’te sandalyelerde oturan milletvekillerinden Kürtçe konuşan arkadaşlarımız olduğu zaman tutanaklara niçin bilinmeyen bir dil diye yazıyorsunuz? Meclis zabıtlarına öyle geçiriyorlar.”
“Eğer ‘bilinmeyen dil’ ise, hiç olmazsa bir tercümesini yapıverin de insanlar ne olduğunu anlasınlar. Kürtçe, milyonlarca Kürtün dilidir. Şunun adını bir koyun artık.”
“Vatandaşlarımızın tüm haklarını koşulsuz, şartsız, pazarlıksız derhal tanıyacağız”
“Kürt sorunu falan yok diyorlar. Sayın Erdoğan diyor. Sayın Bahçeli diyor. Diyen başkaları da var isimleri önemli değil. Daha geçen hafta Meclis uygulamasında gördük. Kürt meselesi neymiş ne değilmiş izledik. Biz bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyoruz.”
“Bunun için bu meselenin adını doğru koymak gerekir. Eğer bu ülkede anadili hakkı hala tartışılıyorsa burada bir mesele var. Koskoca ülkede yılda ancak birkaç Kürtçe öğretmeni atanıyorsa, kadına şiddetle mücadele için ilgili bakanlığın hazırladığı cep telefonu uygulamasında siz beş tane dili koyup da Kürtçe’yi koymuyorsanız orada bir mesele var. Ülkenin meclisinde ülkenin en çok konuşulan ikinci diline bilinmeyen dil muamelesi yapıyorsanız burada bir mesele var. Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı şehirlerde Belediyelere kayyumlar atanıyorsa burada bir mesele var. 6 milyon vatandaşın oyu yok sayılıyorsa burada bir mesele var. Çocukların oynadığı alanlarda panzerler geziyorsa burada bir mesele var. Van’da iki masum vatandaşımız hayvanlarını otlatırken gözaltına alınıp terörist ilan ediliyorsa, işkence sonucu biri vefat edip diğeri sakat kalıyorsa ortada bir mesele var. İşte bu meselenin adı Kürt meselesidir.”
“Kürt meselesini mutlaka çözüme ulaştıracağız. Vatandaşlarımızın tüm haklarını koşulsuz, şartsız, pazarlıksız derhal tanıyacağız. Kürt meselesinin çözümünün meşru, demokratik siyasetten geçtiğini gayet iyi biliyoruz.”
“Çözümü Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir ama keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten neyi çözmesini bekleyeceksiniz?”
“Bir mesele var ise, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lazım. Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… Böyle olmaz. Sorunlarımızı konuşa konuşa çözeceğiz.”
“Kandan, gözyaşından beslenen hiç kimseye geçit vermeyeceğiz. Devleti sorunun bir parçası olmaktan çıkarıp, çözümün bir parçası haline getireceğiz. Şu anda devlet sorunun bir parçası sorunun kaynağı.”