Leyla Zana’nın Dicle ilçesinde kar yağışı altında yaptığı konuşmada İstanbul vurgusu dikkat çekti.
Zana şöyle dedi:
“Burada dağların eteklerinden bütün renkleriyle, halklarıyla, özerklikleriyle İstanbul’a sesleniyorum. İstanbul, bir müjde bekliyor bu insanlar. İstanbul, sen en büyük Kürt şehrisin. Özerk bir ana gibi kulaklarını açtın Kürtlere. Çocuklarını, ekmeğini, yarınını korumak için, yaşatmak ve yaşamak için bu toprakları terk edip gelenlere analık ettin. Bu ülkede demokratik, özgür yaşama katkı sun İstanbul. Bu emekler kutsaldır. Bu kutsal emeklerin yaşamasını sağla. Kürtler yarının, birlikte yaşamanın umududur. Tüm herkesin gözü nasıl bölgedeyse buranın gözü de İstanbul’da. Buradaki dinamik güçle buluşacak mısın İstanbul? Bu halk seninle birlikte yarını övmek istiyor. İstanbul! İradenin bulanmaması için berrak bir şekilde sandığa yansımasını sağla İstanbul. Günübirlik çıkarları, popülist politikaları, birilerine endeksli umutları değil, buhalkın ve Türkiye halklarının ortak iradesini sandığa yansımasını sağla İstanbul. Çocuklarımız çok çekti. Hayatı bize zindana çevirdiler. Bütün kimlikler, farklılıklar birbirini kapsayarak yarınları birlikte örmek için 100 yıldır biz çabaladık, şimdi onları ortaklaştıralım.”
Leyla Zana konuşmasında 3. Yol vurgusu da yaptı:
“Bugün de bu adımları başlatacağız. Üçüncü yol barışın, demokrasinin ve adaletin yoludur. Herkesi özgür insan olarak yetiştirmeye hazır mıyız? İrademizi güçlü bir şekilde sandığa yansıtacağız. Bu çocuklarımızın geleceğidir. Güçlü bir iradenin sandıkta çıkması güçlü bir barış demek. Güçlü bir demokrasi ve özgürlükçü günler demek. Özgür ve birlikte bir yaşamın geleceğin tohumlarını 91’de bu alanda atmıştık. Umuyor ve diliyorum ki üçüncü yolun hayat bulması için de ki biliyorsunuz; bunda Sayın Abdullah Öcalan’ın büyük bir payı var. Halklar bütün özgürlüklerini bütün kimliklerini asimile ve inkar etmediği, birbirine saygı duyarak geleceği örme umudunu çiziyor. Tekrar diyoruz ki bu fikirleri, bu felsefeyi yaşamda bize öğretene bir selam gönderiyoruz”