Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 3 günlük Çin ziyaretinin ardından dönüş yolculuğunda Politico muhabirleri ve Fransız medyasına konuştu. Macron, Fransa ve Avrupa’nın Çin-ABD geriliminde ABD’nin peşinden sürüklenmemesi, ABD’nin uydusu olmaması gerektiğini söyledi:
“ABD ve Çin gerilimine sürüklenmemeliyiz. Avrupa stratejik özerkliğe sahip olmalı, Avrupa Fransa önderliğinde dünyanın üçüncü büyük gücü olabilir. Tayvan nedeniyle Çin ile gerilimi arttırmamız Avrupa’nın çıkarlarına uygun değil.”
Macron, Avrupa’nın enerji, yapay zekâ, sosyal medya ağları gibi kritik alanlarda ABD ve Çin’e bağımlı olmaması gerektiğini kaydetti:
“Olabilecek en kötü şey, biz Avrupalıların takipçi konumunda olması gerektiğini düşünmektir, Amerika’nın ritmine ve Çin’in aşırı tepkilerine adapte olmamız gerektiğini düşünmektir.”
Macron’un sözlerine Amerikalı ve Avrupalı siyasetçiler tepki gösterdi.
Alman Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi dış politika sözcüsü Norbert Röttgen, Fransa Cumhurbaşkanını sert ifadelerle eleştirdi:
“Macron Çin gezisini Çin Devlet Başkanı Şi Cinping için halkla ilişkiler zaferine, Avrupa için de dış politika felaketine dönüştürmeyi başardı. ABD ile ortaklık yerine ona karşı mesafeli olmayı öngördüğü egemenlik anlayışıyla kendini Avrupa’da giderek daha fazla izole ediyor.”
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise “Fransa ile ilişkilerimize güveniyoruz” mesajı verildi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, “Biden yönetimi Fransa ile sahip olduğumuz fevkalade ilişkiler konusunda rahat ve emindir” dedi. Başkan Joe Biden ile Macron arasındaki kişisel ilişkilere işaret eden Kirby, iki ülkenin, Asya-Pasifik bölgesindeki deniz operasyonları dahil olmak üzere çeşitli alanlarda birlikte çalıştığını belirtti.
Amerikalı senatör Marco Rubio ise Macron’un sözlerinin Avrupa için ne kadar bağlayıcı olduğuna karar verilmesi gerektiğini söyledi ve Fransa Devlet Başkanına tepki gösterdi.