Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca: “12 Eylül’den bile geri durumdayız”
“Mahir Ünal’ın istifa ettirilmesi şaka gibi ama garip değil. Asıl garip olan Ünal’ın rejimin değiştiğini, artık iktidarın neo-ittihatçı bir blok tarafından paylaşıldığını, bu blokun İslamcı + sağ milliyetçi + Kemalist ulusalcı ve uzantılarının ittifakından oluştuğunu görmemesi oldu.
“Mahir Ünal kör noktada kalacak kadar yakın olduğu için rejimin baskıcı unsurlarından müsterih olabileceğini düşündü belli ki; beş on yıl önceki gibi rahatça Kemalizmi ya da kültür devrimini eleştirebileceğini bunun beş on yıl önceki gibi normal karşılanacağını zannetti.
“Oysa o günler geçti. Artık inkılapları, sonuçlarını tartışmak ‘what if’ beyin fırtınaları yapmak önceden olduğu gibi entelektüel faaliyet kabul edilmiyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, Kemal Tahir yapabilirdi ama bugün 21.yy’da sen yapamazsın. 12 Eylül’den bile geri durumdayız.”
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: “Bu istifa iktidarın ‘derin ve gerçek’ sahibinin kim olduğu konusunda fikir verebilir, sanırım”
“Sn. Bahçeli’nin verdiği ayarın, -muhalefetin asla yaptıramadığını yapmaya yetmesi ve- AKP’nin üst düzey bir yöneticisinin derhal azlini sağlaması, -uzun süredir uygulanan politikaların ve- iktidarın ‘derin ve gerçek’ sahibinin kim olduğu konusunda fikir verebilir, sanırım.”
Karar yazarı Yıldıray Oğur: “AK Parti’ye hâlâ büyük dâvâ ve ideolojik anlamlar yükleyenler için ibretlik bir vaka”
“Çok klişe bir harf devrimi eleştirisi için bile müttefiklik bozulmasın diye MHP’nin grup başkanvekili düşürebildiği bir parti artık AK Parti. Hâlâ büyük dâvâ ve ideolojik anlamlar yükleyenler için ibretlik bir vaka.”
Habertürk yazarı Nagehan Alçı: “Atatürkçülük bu ülkede ezeli ve ebedi olduğunu ispatlamıştır”
“Tüm Atatürkçüleri tebrik ediyorum… Mahir Ünal’ı görevden aldırmayı başardılar… Atatürkçülük bu ülkede ezeli ve ebedi iktidar olduğunu ispatlamıştır. Resmî devlet ideolojisi hâlâ Atatürkçülük…Bunun yanına AK Parti biraz İslami ton ve muhafazakarlık sosu ekledi o kadar…”
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sema Silkin Ün: “Her AK Partili bu hazin sonu tadacaktır”
“Her AK Partili bu hazin sonu tadacaktır. Tayyip Erdoğan’ın genel başkanı olduğu bir partide siyaset yaptığını sanarken gerçek başkanı Devlet Bahçeli olan ittifak siyasetinin kurbanı olmak.”
Taha Ün: “Mahir Ünal postmodern-Kemalizm’e kurban edilmiştir”
“Mahir Ünal postmodern Kemalizm’e kurban edilmiştir. Kimse Latin harflerini kutsamak zorunda da değildir. Gelinen noktada Ak Parti’nin “muhafaza edeceği” kazanımlar sanırım sadece “devrim kanunları” olacaktır.”
Akademisyen Emrah Gülsunar: “Ulusalcı/milliyetçilerin ittifaktaki gücünü gösteriyor”
“Mahir Ünal’ın istifası şu noktada ilginç: İstifaya sebep olan açıklama İslamcıların Kemalist modernleşmeye zaten yıllardır dile getirdiği standart bir eleştiri. AKP’den birinin bu sebeple istifa etmek zorunda bırakılması ulusalcı/milliyetçilerin ittifaktaki gücünü gösteriyor.”
Şarkul Avsat yazarı Cemile Bayraktar: “AK Parti kendi mirasını hoyratça harcadı”
“Sahi bir zamanlar bir AK Parti vardı, ne oldu ona… Son yıllarda AK Parti yok aslında, Türkiye’nin resmî ideolojisine yani hep eleştirdiği “eski Türkiye’ye” dönüşmüş bir yapı var ortada. AK Parti kendi mirasını, iktidarının ömrünü uzatmak için hoyratça harcadı.”
AK Parti MKYK Üyesi Şamil Tayyar: “Ayrılışı böyle olmamalıydı, üzüldüm”
“Tartışmalı konuşmanın İçeriğine dair farklı düşünsem de ayrılışı böyle olmamalıydı. Bazen sinir uçlarımıza dokunsa da farklı fikirlere tahammül edebilmeliydik. Demokrasi, tahammül rejimidir zaten. Velhasıl, Mahir Ünal’ın ayrılışına üzüldüm.”
Cengiz Sunar: “Daha ne olabilir dediysek oluyor”
“Mahir Bey Ak Parti’nin içindeki fikir adamlarından birisi. Tabi MHP tahakkümü altında o fikirden eser kaldıysa. Her ne kadar muhalefet etsek de bu yaşananlar eski bir partili olarak üzüyor. Daha ne olabilir dediysek oluyor. Kendisi hakkında hayırlısı olsun.”
Rawest Araştırma Müdürü Roj Girasun: “Bahçeli’nin öfkesinin asıl sebebi Dolmabahçe Mutabakatı fotoğrafında Ünal’ın yer alması”
“Bahçeli’nin, Mahir Ünal’a yönelik hakaretvari sözleri ‘harf inkılabı’ üzerinden görünür olsa da öfkesinin asıl sebebi 28 Şubat 2015’te imzalanan Dolmabahçe Mutabakatı’ndaki resimde olmasıdır. Fotoğrafta yer alan Efkan Ala ve Yalçın Akdoğan’dan sonra Mahir Ünal da sığaya çekilenlerden oldu.”