101 gündür tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevinden dün tahliye olan Merdan Yanardağ, TELE 1’de Emre Kongar ile hazırladığı 18 Dakika programında cezaevindeki gözlemlerini anlattı.
Yanardağ hapishane günlerine ilişkin şunları söyledi:
‘Yüksek güvenlikli ve çok ağır suçluların olduğu bir yerde kaldım. Ama ne hikmetse bu ağır suçluların önemli bir kısmı siyasal tutuklu. Orası 10 cezaevinden oluşan bir kampüs. Mesele orada Barış Pehlivan’ın kaldığı bir bölüm açık ve yarı açık bir cezaevi vardı. Orayla pek bir ilgimiz yoktu. En sıkı güvenlik tutulan bölüm benim kaldığım bölümdü. Yani ben Türkiye’nin en tehlikeli tutuklulardan biriydim. Bu iktidarın duyduğu korkuyu anlatır aslında. Öyle anlaşılıyor.
‘Orada kardeşlerimi bıraktım’
Fakat şunu söylemek istiyorum. Dün de söyledim. Orada bizim kardeşlerimiz var. Ben orada kardeşlerimi bırakarak çıktım. Orada bütün imha edilmeye çalışılan Osman Kavala var. Ben onun savunmasını okudum. Orada bir dostluğumuz gelişti, kitap alıp kitap verdik. TRT 2’de 21:30’da her gün bir film yayınlanır. Beni izlemeyi yönlendiren Osman Kavala oldu. Fiziki temas olmadan uzaktan konuşabiliyorsun ayaküstü ve uzaktan. Ve Can Atalay’ı, Tayfun Kahraman’ı orada bıraktım. Bu davaların dışında suçsuz olduğuna inandığım yüzlerce insan var.
‘Silivri rejimin simgesi’
15 Temmuz davasından FETÖ’cü olmayan birçok insanı doldurmuşlar. Fırsattan yararlanılarak bazı Kemalist subayların darbe kumpasının içine alındığı kanaatime vardım orada. Gözlemlerimde çok yanıldığımı söyleyemem. Çok hızlı kararlar verilmiş, herhangi bir isim vermek istemiyorum. Sorumluluğu yüksek ve bir yanılma payını hep bir kenarda tutuyorum. Mümkündür tabii. Tabii ki darbe FETÖ ve Fethullahçı çete var, bu tartışılmaz. Ama Fethullahçı yapılanmanın içerisinde olmayan, tatbikat için aldatılarak bu torbaya doldurulmuş insanlar. Sonuç olarak Silivri rejimin bir simgesi. 10 bölümden oluşuyor ama bizim kaldığımız yüksek güvenlikli bölüm. Bir tür tecritte uygulanıyor. En çok üç kişi kalabiliyor. Ben tek kişilik yerde kaldım. Özel kötü bir muameleyle, baskıyla karşılaşmadım.”