Medyascope’dan Ayşegül Karagöz’ün haberine göre; kimlik tespitinin ardından savunmasını veren Yanardağ, “Bu dava basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak isteyen baskıcı otoritenin, insanları korkutarak sindirmeye çalışması için açılmıştır” diye konuştu.
Yanardağ, dün (3 Ekim) Halk TV programcısı Ayşenur Arslan’ın başına gelenleri örnek verdi ve “Bunları ‘toplumsal intihal’ diye değerlendiren bir savcılık var” dedi. Yayının çok küçük bir kısmından sonuç çıkarıldığını söyleyen Yanardağ şöyle devam etti: “Orada söylenen hiçbir şey suç değil, hiçbir terör örgütü ve suçu övülmemiş, propaganda yapılmamış.”
“İktidar, İmralı’yı araç olarak kullanıyor”
Yanardağ şöyle devam etti:
“Tutuklanmama sebep olan programda PKK terör örgütünün eylemini öven bir yaklaşım ya da değerlendirme yok. İktidar, İmralı’yı seçimlere ve siyasete müdahale için siyasal bir araç olarak kullanıyor. Onun üzerinden tehdit ediyor siyasi aktörleri.”
AKP’li Galip Ensarioğlu’nun sözlerini hatırlatan Yanardağ, “Ensarioğlu diyor ki, ‘Çözüm süreci bitti ama tekrar başlayabilir. PKK şiddetin muhatabıdır, onunla şiddet konuşulur geri kalan halkla konuşulur. Öcalan ila Kandil arasında fark var. Öcalan daha samimiydi iyi niyetliydi.’ Savcılık bunları neden iddianameye koymamış? Aleyhime tweetler konmuş ama onlar da kırpılmış. Lehime olan tweetleri de aleyhime zannedip koymuşlar. Ensarioğlu’nun söylediği hiçbir şey davada yok” diye konuştu.