MHP’den üç dönem Pozantı Belediye Başkanlığı yapan Mustafa Çay geçen hafta MHP’den aday yapılmaması nedeniyle Yeniden Refah Partisi’ne geçmişti.
Mustafa Çay, uzun yıllar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde terörle mücadele polisi olarak görev yapmış sonrasında AK Partili Seyhan Belediyesi’nde zabıta müdürü olarak görevine devam etmiş, önce Saadet Partisi’nden, ardından AK Parti’den Pozantı Belediye Başkan Aday Adayı olmuş, aday gösterilmeyince de MHP’yi tercih etmişti.
Üç dönem MHP’den başkan seçilen Mustafa Çay, Yeniden Refah Partisi’ne geçerek YRP Pozantı Belediye Başkan Adayı olmuştu.
Ülkü Ocakları Adana İl Başkanı Cem Tutsoy’un hedefinde YRP’ye geçen Mustafa Çay ile Karaisalıda Cumhur İttifakı MHP adayına karşı bağımsız aday olacağı konuşulan Saadettin Aslan’ın da olabileceği konuşuluyor. Saadettin Aslan, Karaisalı Ülkü Ocakları’nda başkanlık yapan bir isimdi.
Açıklamayı yapan Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tutsoy’un adı Sinan Ateş cinayetine neden olan Mersin’de Ülkü Ocakları İl Başkanı Çağrı Ünel’in başka bir ülkücüyü öldürdüğü cinayetin dava dosyasısında da geçmişti:
Tutsoy, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın yardımcısı iken Şubat 2022’de Adana Ülkü Ocakları Başkanı olarak genel merkez tarafından atandı.
Ülkü Ocakları Başkanı Tutsoy’un açıklaması şöyle;
“Milliyetçi Ülkücü Hareketin isminin anlam bulduğu kadim şehrimizden Adana’dan Ülkü Ocakları Adana İl Başkanı olarak diyorum ki:
Türk siyasetinin Ulu Çınarı MHP’nin gölgesinde filizlenen ve Ülkücü Hareketin içerisinde birtakım konumlara erişen ve kendi ikbal ve istikbalini, şahsiyetini, tüm benliğini MHP’de kazanmış sonra ilk fırsatta hainlik yapma, satma cüretinde bulunanları yakından takip etmekteyim.
MHP’nin özgül ağırlığı olmasa sokakta yürüdüğünde selam verilmeyecek adamlar “Ahde Vefasızlık” yapmaktadır.
Adana’da birtakım karanlık gürühlar suyu bulandırma peşindedir. Bu süreçte Ülkücü iradenin gözü hepsinin üzerindedir. Düne kadar MHP ve Liderimizin himayesinde düğme ilikleyenler bugün makamda bayrak değişince kerameti kendilerinde menkul gördüler. Bu dava dualı bir harekettir. Bu dava üzerinde yanlış yapmaya yeltenen, gaflette bulunan bizi yok sayarcasına hesap yapanların hesaplarını BAŞLARINA YIKARIZ. Suyu bulandırmaya çalışanlara, sırt dönenlere, hain olanlara karşı Milliyetçi Ülkücü Hareketin içinde bulunmuş tüm fertlerin, gönül verenlerin bu davayı korumaları herkesin namus borcudur.
Bu Ülkücü iradenin uyarısıdır. Eğer bu uyarılar dikkate alınmazsa olacaklardan biz sorumlu değiliz. Yeri gelir elimizde kalem olur, yeri geldi mi de Zülfikar bulunur. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Milliyetçi Ülkücü Harekete ve Liderimize sadakat ŞEREFİMİZDİR.”