Altı muhalefet partisi, seçim güvenliğinin tıpkı önceki seçimlerde olduğu gibi yaklaşan seçimlerde de büyük bir sorun olarak ortaya çıkacağı endişesinde birleşiyor. Liderler, DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın önerisiyle bu endişeyi giderecek çözümler üretmek üzere ortak bir çalışma grubu kurulmasını kararlaştırdı.
Bu karar, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için birlikte hareket etme kararlılığından her ne olursa olsun taviz verilmeyeceğinin sadece AKP ile MHP’ye değil topluma da gösterilmesi açısından kritik önem taşıyor.
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için birlikte çalışma kararı aldıklarını 12 Şubat’ta Ankara’da yuvarlak bir masa etrafında yedikleri yemek sonrasında kamuoyuna açıklayan CHP, İyi Parti, Gelecek, DEVA, Demokrat ve Saadet partileri liderleri Ankara’da üçüncü kez buluştu.
İkinci buluşmanın 28 Şubat’ta güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin mutabakat metni için yapılan imza töreninde olduğunu, bu buluşmada yemek yenmese de liderlerin kamuoyuna birliktelik fotoğrafı verdiklerini, aralarında bol bol konuştuklarını hatırlayalım.
DEVA Partisi lideri Babacan’ın ev sahipliğindeki yemekli buluşmanın temel gündemini AKP ile MHP’nin 14 Mart’ta TBMM gündemine sunduğu seçim kanunu teklifiyle muhalefete, dahası seçmene kurduğu “tuzaklar” oluşturdu.
Seçim barajını yüzde 10’dan 7’ye düşüren, siyasi partilerin milletvekili çıkarırken içinde bulundukları ittifakın oylarından yararlanmasının önünü kesen teklifi detaylarıyla inceleyen muhalefet partilerine göre teklifteki düzenlemelerin halka daha iyi anlatılmasından öte o düzenlemeleri boşa çıkaracak eylem planı geliştirilmesi gerekiyor.
Kamuoyuna “güvenli seçim” taahhüdü
Çünkü cumhurbaşkanını seçim yasaklarından muaf tutan teklif, Ocak 2022’de belirlenen il seçim kurulu başkanları, ilçe seçim kurulu başkanları ve üyelerinin görev sürelerinin sona ereceği Ocak 2024’ten önce görevden alınmasını, seçim kurulu başkanı olarak görev yapan kıdemli hakimlerin yerine yeni hakimlerin kura yöntemiyle belirlenmesini öngörüyor. İşte bu düzenlemeler muhalefete göre seçim güvenliğinin tehlikede olduğunun habercisi.
CHP TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel “Ocak 2002’de kabul oluşturulmuş seçim kurulunu lağvedip, en kıdemli hakim yerine kendi teşkilatlarından yargı teşkilatına devşirdikleri kişileri ilçe seçim kurulu başkanı yapma derdindeler” çıkışını yaptıktan sonra, teklifin bu maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı bile.
Aslında her muhalefet partisi halkın iradesinin parlamentoya yansımasını önlemeye çalıştığını düşündüğü AKP ile MHP’nin hesaplarına karşı kendi içinde özel çalışma yapmaya seçim kanunu teklifinden öne başlamışlardı. Ama şimdi 6 parti ortak bir çalışma grubuyla AKP ile MHP’nin karşısına çıkıyorlar.
Bu çalışma grubunda partilerin dijital dönüşüm ve teknoloji politikalarından sorumlu isimlerinin (DEVA Partisi’nden Burak Dalgın, CHP’den Onursal Adıgüzel) yer alması planlanıyor. Grubun temel hedefi; seçimlerde oy vermeden oy sayımına, sandık tutanaklarının hazırlanmasından tutanakların parti merkezlerine ulaştırılmasına kadar uzanan geniş yelpazede güvenli bir seçimin sağlanacağına dair kamuoyuna verilen sözü yerine getirmek.
Bu grubun neler yapacağını Gelecek Partili Selçuk Özdağ anlatıyor: “Türkiye’de seçim zamanı dijital ortamlarda hile yapıldığını, mühür parti ambleminin dışına biraz taştı diye birçok oyun geçersiz sayıldığını, mükerrer oyların kullanıldığını herkes biliyor artık. Sandık müşahitlerinin, gözlemcilerinin muhalefette ortak çalışması, sandıklar kapandıktan sonra müşahitlerin ıslak imzaları tamamlanmış tutanakların bir nüshasını almadan sandıkların başından ayrılmaması konusunda hemfikiriz.”
Altı muhalefet partisi, geçersiz oylarla ilgili tartışma yaşanmasın, mükerrer oy olmasın, ölüler oy kullanmasın gibi dertler, sıkıntılar bu seçimde de tekrarlanmasın diye seçim güvenliği çalışma grubunu hızla oluşturmayı, bu gruba muhalefetin diğer partileri ile sivil toplum örgütü temsilcilerini de dahil etmeyi planlıyor. Her şey şeffaf bir seçim için.
Mükerrer oy kullanımının önlenmesi için parmak boyasına geri dönülmesinde de muhalefetin hemfikir olduğunu söyleyelim.
31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde iktidarla muhalefeti karşı karşıya getiren usulsüzlük iddiaları yüzünden Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi için seçimleri yenileme kararı aldığını, seçim sonuçlarını ancak üç ay sonra açıkladığını hatırlamamız, sadece bu bile bu çalışmanın ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.
Bir sonraki buluşma iftar yemeği
Altı muhalefet lideri seçim güvenliği dışında hayat pahalılığı ya da Rusya-Ukrayna savaşı gibi gündemin en sıcak başlıklarının takipçisi olacaklarını da yemek sonrası yapılan ortak açıklamayla kamuoyuna taahhüt ettiler.
Peki; 6 muhalefet partisinin birlikteliği bir seçim ittifakına dönüşmeyecek mi, Millet İttifakı’nın yanında bir üçüncü ittifak mı çıkaracak bu 6 parti ve 6 partinin ortak cumhurbaşkanı adayı seçimleri kazansa bile muhalefet parlamentoda çoğunluğu kazanamadığında nasıl çalışacak?
DEVA lideri Ali Babacan bu soruların tek tek çalışılıp kamuoyunun önüne bir yol haritası olarak sunulmasını, hatta bunun da ötesine geçilerek imzalı bir taahhütle kamuoyuna güvence verilmesini istemişti. Bu konular liderlerin gündeminde değil miydi?
DEVA Partili İdris Şahin bu konuların da konuşulduğunu ancak ayrıntılı mesajların güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası üzerinde çalışan ortak komisyonun çalışmalarını tamamladıktan sonra açıklanacağını söylüyor.
Belli ki muhalefet liderleri seçim kanunu yasalaşmadan, seçim takvimi belli olmadan ortak cumhurbaşkanı adayı ya da seçime ittifaklar ya da ortak liste ile giriş konuları hakkında ellerini şimdiden açık etmek istemiyorlar. Burada, iktidarın bir baskın seçimi bile gündeme taşıyabileceği ihtimalini de dikkate alan muhalefet temkinli olmasın da kim olsun diyebiliriz ama zamanın daraldığı, muhalefetin her türlü gelişmeye hazır olması gerektiğine ilişkin endişelerin giderilmesi için 6 liderin hızlanması gerekmiyor mu?
Bu soruya “Kimsenin endişesi olmasın, iktidara karşı birlikteyiz” yanıtı veren muhalefet kurmaylarına göre liderler kamuoyundaki endişelerin giderilmesi için yeni kararlar da aldılar:
Çalışmalar Ramazan ayında da aralıksız sürecek. Bir sonraki buluşma Demokrat Parti’nin ev sahipliğindeki iftar yemeğinde olacak. Sonraki buluşmanın ev sahipliğini de Gelecek Partisi yapacak. 6 lider, her ay düzenli olarak buluşacak. Bugün seçim güvenliğinin peşini bırakmayacağının mesajını veren liderler, iktidara karşı birliktelik mesajını kuvvetlendirecek. 6 parti her koşulda birbirleri arasındaki farkları değil benzerlikleri, diyaloğu öne çıkaracak.
Özetle; yaklaşan seçim yine bir taktik ve psikolojik rekabete dönüşecek ve psikolojik üstünlüğü elinde tutan kamuoyunu yanına daha çok çekecek.