Ana SayfaHaberlerMüslüman Kardeşler gerçekten siyasetten çekildi mi? İhvan-ı Müslimin’in kararı belli mi?

Müslüman Kardeşler gerçekten siyasetten çekildi mi? İhvan-ı Müslimin’in kararı belli mi?

Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı İbrahim Münir, siyasi mücadele girişimlerinin artık sürmeyeceğini ilan etti. Peki bu açıklama ne anlama geliyor? TimeTurk'ten Ethem Salih'in çeviri haberini Serbestiyet okuyucularının ilgisine sunuyoruz.

İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) Rehberlik Konseyi Başkanı İbrahim Münir Reuters’a verdiği demeçte, demokratik seçimler dahil herhangi bir güç mücadelesine dahil olmayacaklarını duyurdu.1950’li ve 60’lı yıllarda hapse atılan Münir(85), “(Şiddeti) tamamen reddediyor ve şiddeti Müslüman Kardeşler ideolojisinin dışında görüyoruz. Silah yoluyla şiddeti de Mısır’da herhangi bir güç mücadelesini de kabul etmiyoruz.” diye konuştu.

Açıklama nasıl yankı bulacak?

2013’ten sonra sınamalar başladı

Münir’in açıklaması, Ortadoğu ve Batı medyasında büyük yankı uyandırırken, açıklama, yakın geçmişte yaşanan kritik gelişmelerin bir yansıması olarak dikkat çekiyor.

Anlatalım:

Arap Baharı sonrası Ortadoğu ülkelerinde yaşanan en ciddi kırılmalardan biri Mısır’da yaşandı. 2012 Temmuz’unda iktidara getirilen İhvan-ı Müslimin hareketi ve Muhammed Mursi, sadece ve tam 1 sene sonra askerî darbeyle yönetimden indirildi. Ülkenin ilk ve tek seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, mahkemede adil olmayan yöntemlerle yargılandı. Mursi’nin 2019 yılında hapishanede işkence altında vefatına kadar geçen süreçte İhvan hareketi çok sayıda sınamadan geçti.

İstanbul ve Londra merkez oldu

2013 yılının 3 Temmuz’unda gerçekleşen darbeden kısa bir süre ülkede ‘İhvan’ adı altında bir cadı avı başlatıldı. “Terörle Mücadele” adı altında yürütülen bu cadı avında kısa sürede mühendisinden gazetecisine, öğretmeninden doktoruna 60 bin insan tutuklandı. Tutuklananların başlıcaları arasında İhvan’ın Genel Mürşidi Muhammed Bedii geliyordu. Bu sırada hakkında tutuklama kararı çıkartılanlar ve çıkartılması bekleyenler ise başka ülkelerin yolunu tuttu. Bu ülkelerden başlıcası; Mısır’ın güneyindeki Sudan, Batı komşusu Libya, Türkiye ve İngiltere ve Fransa oldu. İhvan’ın en büyük destekçilerinden Katar ise sınırlı sayıda üst düzey İhvan üyesine ev sahipliği yaptı.

Yukarıda saydığımız ülkelerden ikisi özellikle önemliydi. Önemliydi; zira İhvan üyeleri kadar liderleri de bu ülkelere özel önem verdiler ve buralara yerleştiler. Türkiye ve İngiltere…

Sisi baskıyı artırdıkça cepheleşme de arttı

2013 Temmuz ayı itibarıyla Mısır dışına çıkan İhvan üyeleri, Mısır’daki cunta yönetimine karşı özellikle medya yoluyla mücadelelere girişmek çeşitli girişimler başlattılar. Bir taraftan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın cuntacı lideri Sisi’ye karşı en sert mesajları verirken, Türkiye’de çeşitli televizyon kanalları kuruldu. Rabia adıyla kurulan ve kısa sürede Mekameleen adını alan tv kanalı bunlardan biri oldu. Mekameleen ilerleyen yıllarda Mısır sokağına yön veren en önemli tv kanallarından biri oldu. Bu çalışmalar Mahmud Hüseyin liderliğinde yapıldı. Diğer taraftan İngiltere’de İbrahim Münir liderliğinde kurulan el-Hıwar televizyonu ise tebliğ merkezli yayınlarını sürdürdü. Bu iki önemli merkez, zaman içerisinde İstanbul Cephesi ve Londra Cephesi adlarını aldı.

Muhammed Bedii’nin hapse girmesinden sonra İhvan’ın yönetimine ilişkin yaşananları Araplar, hatta Mısırlılar, hattan İhvan üyeleri bile tam olarak bilmiyor. Sisi, 2014’te resmen yönetime geldikten sonra baskıyı her geçen gün artırırken, Bedii’nin tutuklanmasının ardından İhvan Genel Mürşidi’nin işlerini yürütmek adına Mahmud İzzet liderlik üstlendi. Bu arada İbrahim Münir ve Mahmud Hüseyin arasındaki bölünme de arttı.

Bugüne gelinirken, en ciddi sorun ise 2021 Aralık’tan bugünlere gelinen süreçte yaşandı.

2021 Aralık’ta cemaat içinde yeni saaşmalar oluşturmakla suçlanan İbrahim Münir ve ekibi için İhvan’ın resmi sayfalarından “Ne onlar bizdendir ne de biz onlardanız” başlığıyla bir açıklama yayımlandı.

Temmuz ayının ortalarında ise İhvan’dan yapılan açıklamalarda cemaat içinde paralel bir yapı oluşturdukları ve emrivaki bir yönetimi hayata geçirme çabasında oldukları gerekçesiyle İbrahim Münir ve bazı kişilerin cemaatten ayrıldıkları açıklandı.

Siyasetten çekilme konusu bir daha konuşulmaya değer

İhvan’ın siyasetten çekilmesi hemen hemen 2014-2015’ten beri Mısırlı darbe karşıtlarının en büyük tartışma konularından birini teşkil ediyor. Bir kesim daha ciddi (silahlı mücadele) bir mücadele verilmesini önerirken, kimi Mısırlılar ise İhvan’ın ve darbe karşıtlarının şeklen bile olsa yenilgiyi kabul etmelerini ve rejimle bir şekilde barışması gerektiğini savunuyor.

Nihayetinde İhvan içindeki iki taraf da (İstanbul ve Londra cepheleri) silahlı mücadeleyi savunmasa da İbrahim Münir’in İstanbul cephesine nazaran en başından beri Kahire yönetimiyle anlaşma mesajları verdiği biliniyor.

Yani Münir’in İhvan’ın siyasetten çekildiği şeklindeki açıklaması bu bilgiler eşliğinde bir daha okunmayı hak ediyor.

Özellikle İstanbul Cephesinden, Mahmud Hüseyin’den gelecek açıklamalar sonrası…

Çeviri: Ethem Salih – TimeTürk

- Advertisment -