Diyarbakır’da 21 Ağustos günü, 8 yaşındaki Narin Güran’ın Kur’an kursundan çıktıktan sonra ortadan kaybolmasıyla ilgili soruşturmada, Narin Güran’ın yaşadığı Tavşantepe’nin de muhtarı olan amcası S.G., “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DW Türkçe’den Alican Uludağ, S.G.’nin Jandarma’ya verdiği ifadesinin ayrıntılarına ulaştı.
Narin Güran’ın kaybolmasından, kızının araması üzerine haberdar olduğunu belirten S.G., olay öncesinde küçük kızı görmediğini iddia etti. Aramalara katıldığını ifade eden S.G., telefonunun Narin Güran’ın kaybolmasından önce neden kapalı olduğuna sorusuna, “Tarlaların yanında olduğum süreçte telefonum çekmiyordu” diye cevap verdi.
S.G., telefonundaki Whatsapp mesajları ve görüşmelerini neden sildiği soruna ise “Kardeşim Arif’in mermileri yakalandığında arayıp ‘tanıdık yok mu’ diye sordum. Bu sebeple o tarihte tüm Whatsapp kayıtlarını sildim” karşılığını verdi.
Telefonunun ses kayıt özelliği olduğunu belirten S.G., telefonundaki ses kayıtlarını 23 Ağustos’ta silmesine ilişkin ise “Çarıklı’ya baskın olduğu akşam kendisinin bu kayıtları sildiğini” söyledi. Telefonunda kayıtlı Tiktok ve Facebook hesaplarının bulunduğunu söyleyen S.G., burada satılan araçları, tarımla ilgili aletleri beğendiğini, bazen de yetişkinlere özel içerikleri izlediğini anlattı.
Narin’in kaybolmasından bir gün önce toplantı
S.G., Narin Güran’ın kaybolmasından bir gün öncesiyle ilgili şunları söyledi:
“20 Ağustos’ta aile bireyleri olarak abim Erhan’ın evinde toplandık ve kimlere düğün davetiyesi dağıtılacağı hususu konuşuldu. Olay günü aile bireylerinin çoğu davetiye dağıtmaya gitti. Ancak ben gitmedim. Olay günü oğullarım Devran ve Uğurcan ile yapılan telefon görüşmeleri davetiye dağıtımına ilişkin olabilir.”
Arabadaki DNA eşleşmesi soruldu
S.G.’nin arabasında Narin Güran’ın DNA örneklerinin çıkması hakkında; bu araca Narin’i hiç bindirmediğini, DNA profilinin araçta nasıl çıktığını bilmediğini, arabanın kapılarını evinin önündeyken bazen açık bıraktığını öne sürdü.
PTS kayıtları neden kesildi?
Sorgu sırasında S.G.’ye küçük kızın kaybolduğu 21 Ağustos günü saat 14:33’ten sonra aracının PTS kayıtlarının kesildiği iddiası soruldu. Tarlalarında çalışan Atasoy ailesinin çocuklarını Uzunbahçe köyüne götürdüğünü, daha sonra köyde bulunan Ramazan Atasoy birlikte tarlaya geri döndüğünü iddia eden S.G., köye gittiğinde Mehmet Selim Atasoy’un eşinin kendisine su ikram ettiğini ve orada araçta onların küçük kızları ile oynadığını savundu.
Narin’in babasını tehdit etti mi?
S.G., Narin Güran’ın babası olan kardeşi Arif Güran ile aralarında husumet olduğu iddiasını da reddetti. Böyle bir şey olmadığını öne süren S.G., kardeşine “Sana böyle bir acı yaşatacağım, ömür boyu unutmayacaksın” şeklinde bir söz söylemediğini öne sürdü.
S.G., Narin’i kimin kaçırdığını bilmediğini, Narin Güran’ın ağabeyinin de küçük kıza zarar verdiğini düşünmediğini ifadesine ekledi.
S.G.’nin avukatı Seda Toğrul, yazılı açıklama yaparak müvekkili hakkında yeterli somut delil bulunmadığını belirtti ve Narin Güran’a ait bir ceset bulunmadığı halde “kasten öldürme” suçundan tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
“Ortada bir ceset bulunmadığı halde ‘kasten öldürme’den sevk hukuka aykırı”
Av. Seda Toğrul’un açıklaması şöyle:
“Müvekkilim Salim Güran’ın tutuklanmasına dayanak delil araçtaki DNA örneği ile WhatsApp yazışmalarını silmesi gerekçe gösterilmiştir. Bu tutuklanma için yeterli somut delil değildir. Yeğenin amcasının arabasına binmesi olağan bir durumdur. Kaldı ki DNA örneği materyalin cinsi ve bulunduğu yere göre 1 ay ile 6 ay kalabilmektedir. Kaldı ki Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin bu konuda emsal teşkil eden yerleşik içtihatları vardır. Ortada Narin’e ait bir ceset bulunmadığı halde kasten adam öldürmeden sevki hukuka aykırıdır. Müvekkilim masumdur. Bu maddi gerçek gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında muhakkak açığa çıkacaktır.
“Müvekkilim sosyal medya başta olmak üzere kamuoyundaki yoğun baskı nedeniyle tutuklanmıştır. Tutuklama kararına adli kontrol şartıyla serbest kalması yönünde itirazda bulunacağız. Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı kapsamında bu açıklama zorunluluğu doğmuştur. Gizlilik kararı olması nedeni ile şimdilik bunu söyleyebiliriz.”
Tunç: “DNA’nın uyuştuğu görüldü, bu kuvvetli şüphe”
Yargıtay’da yeni adli yıl açılış resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, S.G.’nin tutuklanmasıyla ilgili şunları söyledi:
“Adli Tıp’ın birtakım tespitleri var. DNA tespitleri var. Annesi ve babasıyla kan örnekleri alındı. Ve o araçta amcasının aracındaki DNA’nın uyuştuğu görüldü. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe. Bu şüphe nedeniyle de bugün Suç Ceza Hakimliği bir tutuklama kararı verdi.”