Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Ünsal Ban, AK Parti Erzurum Milletvekili olan eşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun kendisinden 70 milyon TL talep ederek boşanma davası açtığını duyurmuştu.
“Bundan sonra bende açık olmak zorundayım. Her şeyi yazma hakkım doğmuştur” diyen Ünsal Ban, açıklayacağı bilgilerle ilgili alacağı ölüm tehditlerinden Zehra Taşkesenlioğlu ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski başkanı olan ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun sorumlu olacağını söylemişti.
Zehra Taşkesenlioğlu: “Ünsal Ban’ın baskısı nedeniyle 2,5 milyon doları nakit teslim ettim”
İsmail Saymaz, Halktv.com.tr’deki yazısında Zehra Taşkesenlioğlu’nun boşanma davası dilekçesinde yer alan bilgileri şöyle anlattı:
“Taşkesenlioğlu, eski eşine evlilikleri sürerken 2,5 milyon dolar verdiğini iddia ediyor. Yaklaşık 45 milyon TL ediyor. Bir servet bu.
‘Ticari faaliyetlere girmek ve yatırım yapmak isteyen’ Ban’ın baskısı üzerine parayı nakit teslim ettiğini ileri sürüyor. Yani, para kayıtlara girmemiş. Belki çanta içinde… Belki ayakkabı kutusunda vermiş.
Taşkesenlioğlu’nun o tarihte TBMM’de olduğunu hatırlatmak isterim. Bir milletvekili neden yüklü bir meblağı bankada değil, elinde tutar?”
Zehra Taşkesenlioğlu nasıl böyle bir servete sahip oldu?
Saymaz, yazısına şöyle devam etti:
“Nasıl böyle bir servete sahip oldu?
Taşkesenlioğlu, 2005’te kurduğu ‘Maya Danışmanlık Araştırma Limited Şirketi’ ile ulusal ve uluslararası firmalara danışmanlık verdiğini söylüyor.
Bu servetin, siyasi kariyeriyle hiç mi ilgisi yok? Taşkesenlioğlu, Refah Partisi’ne girdiği 1992’den beri siyasetle meşgul ve yedi yıldır milletvekili.
Ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu da eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Bu aile AK Parti elitini temsil ediyor.
Taşkesenlioğlu, çeşme akarken tasını doldurmuş. Vergisini ödemiş mi? Mal beyanında belirtmiş mi? Bilmiyoruz.”
“Ünsal Ban, aldığı parayla başkaları adına kurduğu şirketleri canlandırdı, borsada hisse alıp sattı”
Saymaz, Ünsal Ban’ın mal varlığıyla ilgili Zehra Taşkesenlioğlu’nun dava dilekçesinde yer alan şu iddiaları aktardı:
“Taşkesenlioğlu, eski eşinin kendisinden aldığı parayla başkaları adına kurduğu şirketleri canlandırdığını, borsada hisse alıp sattığını, finans danışmanlık hizmeti verdiğini savunuyor. İlkin 750 bin TL’ye, daha sonra bunu satarak, 4,5 milyon Euro’ya tekne aldığını, Göcek’te marinaya park ettiğini anlatıyor.
Eski eşinin serveti şöyleymiş:
Ankara’da bir daire ve otel binası. Bolu’da çiftlik. Mengen Organik Tarım Anonim Şirketi. Dentak Eğitim Danışmanlık İnşaat Turizm Şirketi. Bir miktar hisse senedi. Dört araba.
Taşkesenlioğlu, malvarlığına tedbir konmasını talep ederken, 50 milyon TL maddi, 20 milyon TL manevi olmak üzere toplam 70 milyon TL tazminat istiyor.”
Ünsal Ban: “Taşkesenlioğlu ailesi tarafında baskı ve tehdit altındayım”
Saymaz, yazısının ikinci bölümünde Ünsal Ban’ın iddialarla ilgili kendisine açıklamalar yaptığı mülakatı yayımladı.
Saymaz’ın Ünsal Ban ile mülakatı şöyle:
“Zehra Hanım, sizi itham ediyor. Diyor ki şirketleri ve evleri var.
Bir şirkette yüzde 2,5 ortaklık payım var. Onun dışında payım yok. Kendini aklamak için… Siyasal İslamcıları az çok tanıyorsunuz İsmail Bey. Bir şey dememe gerek var mı?
Size 2,5 milyon dolar borç verdi mi?
Külliyen yalan! Verdiyse ilk önce şunu sormak lazım: Nerden buldun?
Diyor ki ‘danışmanlık şirketim var.’
Danışmanlık şirketinin cirosu yılda 200-300 bin TL hocam ya. Yabancı ülkeler falan, hep hikâye. Bir tane fatura kesilmemiş orada.
‘Evin direği erkektir, bütçe onda bulunur’ dediniz mi?
Benim entelektüel birikimime aykırıdır. Ben 30 yıldır öğretim üyesiyim. Benden böyle bir sözün çıkma imkânı yok. Evin direği… Birlikteliktir, sevgidir, saygıdır. Hiçbir kadın bu devirde böyle bir şeyi kabul eder mi? Hele hele bir milletvekilinin kabul edeceğine inanıyor musunuz? Ve iktisatçı olduğunu iddia eden birisinin.
Boşanma davasından bugüne baskıyla karşılaştınız mı?
Ailesi tarafında baskı ve tehdit altında kaldım ve kalıyorum da.
Ne gibi?
Türk adaletinin bu kadar hızlı olduğunu gördünüz mü, İsmail Bey? Bir günde yayın yasağı, bir günde tweet yasağı. Keşke adaletimiz bu kadar hızlı olsa. Keşke hızlı kararlar alsa da insanların yıllarca mağduriyetleri sürmese! Haksız mıyım?
Eski eşiniz sizce siyasi gücünü kullanıyor mu?
Bir saate karar çıkıyorsa siyasi gücün kullanılmasından başka bir şey olmadığı ortaya çıkar.
Özel hayatının lekelendiğini iddia ediyor.
“2,5 milyon dolar borç para verdim, geri istiyorum” diyorsan, bunun özel hayatın kirlenmesiyle ilgisi yok ki.
Böyle bir serveti yok mu?
İmkânı yok. Her yönüyle kanıtlayacağım zaten mahkemede.
Sizden 70 milyon TL tazminat istiyor.
Bu adam ne kazanmış da 70 milyon TL istiyorsun? 2019’da bu adamda hiçbir şey olmadığını söylüyorsun. Gerçekten ciddi soru işaret var.
Sizin tanışmanız siyasi bir mekânda mı gerçekleşti?
Twitter’da tanıştık. O beni takip etti, ben de onu. Arkasından teşekkür mesajı verdim. Ondan sonra ilerleyen bir evlilik süreci var.
O sırada milletvekiliydi değil mi?
Evet.
Siz de AK Parti’den milletvekili aday adayısınız.
Ben 2015’te aday adayı olmuştum. Basına çıktım, ‘100 bin lira maaş alan’ rektör diye. Yaklaşık 70-75 bin dolara tekabül ediyordu. Onun hikayesi çok faklı. Çünkü üniversite kurdum. Kurma karşılığı üç yıl bedava çalıştım. Onun ücretiydi. Ne yazık ki basın ‘100 bin lira maaş alan rektör’ diye algıladı. Eşim diyor ki ‘2019’a kadar beş kuruş yoktu.’ Ayda 75 bin dolar alan insandım. Bu yüzden yargılandım ve aklandım.
Sedat Peker: “Boşanma dilekçesi önce Soylu’ya gitti; Soylu, Ünsal Ban’ı kibar yollu tehdit ettirdi”
Sedat Peker de “Deli Çavuş” Twitter hesabından dün (24 Ağustos) yaptığı paylaşımlarda konuyla ilgili yeniden iddialar gündeme getirdi.
Zehra Taşkesenlioğlu, Ünsal Ban ve Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile ilgili 5 Temmuz’daki paylaşımlarını hatırlatan Peker, “SPK ile ilgili yolsuzluk dosyalarını yayınlayacağımı söylemiştim. Detaylarını seçim öncesi açıklayacağım bazı gelişmeler üzerine aniden boşanma davası açıldı” mesajını paylaştı.
Peker, Zehra Taşkesenlioğlu’nun boşanma dilekçesini sunduktan sonra ilk olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gönderdiğini ve Soylu’nun Ünsal Ban’ı bir arkadaşı vasıtasıyla “kibar yollu olarak tehdit ettirdiğini” öne sürdü.
Zehra Taşkesenlioğlu ve Ünsal Ban’ın kendisinin 5 Temmuz’daki paylaşımlarından sonra ailece tatile çıktığını öne süren Peker “sonra ne oldu da birden boşanma kararı verdiniz” diye sordu.
“Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun rüşvet gelirlerinden 180 milyar doları ve 5 yıldızlı oteli var”
Peker, Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun SPK Başkanı olduğu dönemde bir holding sahibinden sermaye arttırımı yapmak için çok büyük bir rüşvet istediğini, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun ise daha az bir rüşvet karşılığında holding patronunun talebinin yerine getirilmesi için araya girdiğini iddia etti.
Peker iddialarını şöyle sürdürdü:
“SPK’da işlem gören şirketlerin sahipleri en doğal hakkını kullanmak için, SPK’ya yani Ali Fuat Taşkesenlioğlu’na gittiklerinde, bu kişi eline kâğıt kalem alıp, sermaye arttırımı yaparsanız siz şu kadar kar edeceksiniz. Bana bu karın şu miktarını vermezseniz, sermaye arttırımı izni vermem diyor. Kaç tane şirketten ve holdingden ne kadar çok para aldılar biliyor musunuz?
Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun şu an 180 milyon dolar nakit parası var. Ayriyeten bir tane 5 yıldızlı oteli var. (Başkasının üzerinde) Bu otelin inşaatı bitti ya da bitmek üzere.
Ali Fuat Taşkesenlioğlu aslında kim? Eski enerji bakanımız Berat Albayrak’ın abisi Sabah ve ATV’nin başındaki, daha doğrusu Turkuvaz Medya’nın başındaki Serhat Albayrak’ın yakını.
Ancak ondan daha önemlisi fütü terör örgütü üyesi sayılmak için yeterli olan Bank Asya’nın 17 senelik genel müdürü. O bankaya para yatıran garipler fütü terör örgütü üyesi, Ali Fuat Taşkesenlioğlu ise devamlı yükselen bir sima, en son SPK başkanıydı.
Burada sorulacak doğru soru şu; Ali Fuat Taşkesenlioğlu 180 milyon dolar nakit, bir tane de 5 yıldızlı otel sahibi olduysa, kendisini koruyanlara kaç milyar dolar haksız kazançtan para aktarmıştır?”