Türkiye’nin Nobel Edebiyat Ödülü sahibi tek yazarı Orhan Pamuk’un yeni romanı Veba Geceleri, dün (23 Mart) itibariyle okuyucularıyla buluştu.
Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanına ilişkin ilk röportajını, T24’ten gazeteci Murat Sabuncu’ya verdi.
Pamuk’un röportajından öne çıkan satırlar şu şekilde oldu:
“Mutlu musunuz?” sorusuna cevap
“Ne yazık ki mutlu ve huzurlu değilim, zor soru. Benim gibi milyonlarca, on milyonlarca vicdan sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da yaşadığımız siyasi ortam yüzünden mutlu ve huzurlu değildir.
“Elbette bir devlet kendisine karşı darbeye girişenleri cezalandırır, cezalandıracaktır. Ama böylece hapishaneler dolmaya başladı. Aradan beş yıl geçti… Hiçbir yumuşama olmadı. Tam tersine, toplumun vidaları gittikçe daha çok sıkıştırılıyor. Hükümeti eleştiren gazeteciler ya da mesleği ne olursa olsun, kim olursa olsun bir bahaneyle içeri atılıyor. Bu nedenle ya da başka inandırıcı olmayan sudan bahanelerle içeri atılan muhalif gazetecilere haksızlık yapıldığını Anayasa Mahkemesi söylerse, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına da uyulmuyor. Anayasanın da göstere göstere ihlal edilmesi bizi yavaş yavaş keyfi bir düzene götürüyor.
“Keyfiliği meşrulaştırmak için Anayasayı değiştirmek istiyorlar ve buna reform diyorlar”
“Daha kötüsü bu keyfiliği fark ettikleri için Anayasayı da değiştirmek istiyorlar. Ve bütün bunlara da reform diyorlar. Vatandaş daha çok özgürlük ve daha çok demokrasi olacaksa reformu destekler elbette. Ama ben de pek çok başkası gibi bu reform vaatlerine inanmakta zorlanıyorum. Zaten mevcut yasalarla korkutup sindiremedikleri gazetecileri, döve döve susturmak artık moda oldu. Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da göstere göstere saldırdılar. Suçlular da devlet ve siyasiler tarafından ayıplanmadı.
“Böyle bir durumda ‘mutluyum, hayat çok güzel’ diyebilir misiniz? Bugün Türkiye’de mutlu, huzurlu olmak için düşüncesiz, akılsız ya da egoist olmalı kişi. Bu hükümetin bütün toplumu mutlu etmek gibi bir amacı da artık kalmadı, yok aslında.
“Altan, Kavala, Demirtaş gibi simge isimler Türkiye’nin hapiste yatan cesur insanları”
“Romancı Ahmet Altan -arkadaşım-, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi simge isimler var. Türkiye’nin hapiste yatan cesur insanları… Bu açık sözlü muhalifler, diğer bütün muhalif gazeteciler hapisten salıverilmedikçe, hapishaneleri dolduran sayısız siyasi mahkûm serbest bırakılmadıkça toplumun normalleşmesine, kendimizi iyi hissetmemize imkân yok aslında.
Ayasofya’nın camiye çevrilmesi
“Halk Partisi’nin sessizliğini hiç anlayamadım. Bir siyasi partinin en son yerel seçimde yüzde 55 oy aldığı bir yerde, oyunu daha da arttırmak için, yani yüzde 56 oy almak için yüzde 44 oy alan partinin fikirlerini benimsemesini, ya da benimser gibi yapmasını ben anlayamıyorum. Tabii arkada mevcut iktidarın o kadar adamı sudan nedenlerle rahatça hapse tıkmış olmasının ve Anayasa Mahkemesi’ni takmamasının yarattığı korku atmosferi var.
Pamuk’un iki bölümden oluşan röportajını izlemek için: