Ana SayfaHaberler“Otoriterliğe özenmemeliyiz, yerimiz demokrasiyi savunan uluslararası kurumların yeridir”

“Otoriterliğe özenmemeliyiz, yerimiz demokrasiyi savunan uluslararası kurumların yeridir”

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Şangay İşbirliği Örgütü’ne tam üyelik” hedefini değerlendirdi: “Dünya politik olarak ikiye ayrılmış durumda; demokrasiden yana olanlarla otoriter rejimlerden yana olanlar. Biz öteden beri demokrasiyi savunan bir partiyiz ve demokrasiyi savunan dünya içerisinde olmak zorundayız. Yerimiz demokrasidir, demokrasiyi savunan uluslararası kurumların yeridir. Dolayısıyla bizim otoriterliğe özenmememiz gerekiyor. (…) Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu olarak, AB'nin öngördüğü bütün standartları kendi ülkemize getirelim ve dönelim AB'ye diyelim ki; biz bütün standartları yerine getirdik, bize verdiğin sözü tut."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hedefimiz Şangay İşbirliği Örgütü’ne tam üyelik” açıklamasını değerlendirdi.

Gerçek Gündem sitesi yazar ve yöneticileri ile katıldığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili soru üzerine şunları söyledi:

“Dünya demokrasiden yana olanlarla otoriter rejimlerden yana olanlar diye ikiye ayrılmış durumda”

“Dünya politik olarak ikiye ayrılmış durumda; demokrasiden yana olanlarla otoriter rejimlerden yana olanlar. Biz öteden beri demokrasiyi savunan bir partiyiz ve demokrasiyi savunan dünya içerisinde olmak zorundayız.

İnsan hakları burada, gelişme burada, bilimsel gelişme burada, adalet burada, insana saygı burada, sosyal devlet olmanın gereği burada, düşünce özgürlüğü, üniversite özerkliği burada.

“Yerimiz demokrasidir”

Demokrasiyi güçlendirmek zorundayız. Demokrasi sürekli gelişen bir kavram. Biz öteden beri CHP olarak demokrasiyi savunan bir anlayışa sahibiz. Dolayısıyla bizim otoriterliğe özenmememiz gerekiyor.

Elbette o ülkelerle ekonomik, kültürel ilişkilerimiz olacak. Buna itirazımız yok. Ama yerimiz demokrasidir, demokrasiyi savunan uluslararası kurumların yeridir.

“AB üyeliği için AB’nin önerdiği bütün demokratik standartları ülkemize getirmek zorundayız”

Biz bugün Avrupa Konseyi’ne üyeysek, Avrupa Birliği’ne üye olmak istiyorsak, AB’nin önerdiği bütün demokratik standartları ülkemize getirmek zorundayız.

Ben şunu da söylüyorum zaten, biz AB’yi yeni fasıl açmasını beklemeden, Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu olarak, AB’nin öngördüğü bütün standartları kendi ülkemize getirelim ve dönelim AB’ye diyelim ki; biz bütün standartları yerine getirdik, bize verdiğin sözü tut. Avrupa’nın etik değerlerini sorgulayalım ondan sonra.

Dolayısıyla fasıl açarak demokrasiyi büyütmeyi doğru bulmuyorum ve kendi ülkeme de yakıştıramıyorum. Bu bizim irademizle olmalı.

Üçüncü sınıf bir demokrasi değil, birinci sınıf bir demokrasi. Almanya’da, Japonya’da, Kanada’da ne ise… O standartları kendi özgür irademizle getirelim. AB’nin ilk yapacağı iş, göreceksiniz iktidar olduğumuzda vize serbestisini getireceğiz ve bu demokratik standartları kendi ülkemizde hayata geçireceğiz.”

- Advertisment -