Bugün (26 Ağustos) “Ülker Kurumsal İletişim” imzasıyla Serbestiyet’e bir ‘düzeltme metni ulaştırıldı. Metin aynen şöyleydi:
“Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın İlay Aksoy’un Halk TV’de katıldığı bir programda dile getirdiği, gerçeği yansıtmayan iddialar, Serbestiyet haber sitesinde ‘Ülker Suriye’de dondurma üretip satıyor’ başlığıyla yer almıştır. Ülker’in Suriye’de herhangi bir fabrikası ya da üretim tesisi bulunmadığı gibi, Türkiye’de veya dış pazarlarda dondurma kategorisi altında hiçbir faaliyeti yoktur.
“Ülker Bisküvi halka açık bir şirket olduğundan, yatırımcının ve kamuoyunu doğru bilgilendirilmesi açısından, web sitenizde gerekli düzeltmenin yapılmasını önemle rica ederiz.”
Okurlarla küçük bir dertleşme
Gülme emojisi ilavesi olmaksızın espri yapmanın güçleştiği bir dönemdeyiz; sosyal medyanın hayatımıza getirdiği yeniliklerden biri de bu; muhatabımızın esprimizi anlamamasından, bizi ciddiye almasından korkuyoruz çünkü.
Belki de bu korkuyla, biz de, aslında düpedüz gülünç kimi fikir ve iddiaları ola ki bunları benimsiyormuşuz gibi anlaşılmasın diye doğrudan aktarmak yerine ‘Yüksek Analiz’ gibi bir disiplin başlığıyla sunuyoruz okurlara.
Şimdiye kadar başımızca bir iş gelmedi. Çünkü böyle metinleri tırnak içinde, olduğu gibi veriyoruz. Yani “Yüksek Analiz” sahiplerine itiraz edecek bir nokta bırakmıyoruz. Fakat son “Yüksek Analiz”lerimizden birinde baltayı taşa vurduk. Çünkü bu defa “Yüksek Analiz” serd eden kişi olan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy Halk TV ekranından Türkiye’nin büyük bir firması hakkında büyük bir iddia öne sürüyordu: İddiaya göre Ülker, Suriye’de dondurma üretiyordu. Hem muhalif, Türkiye’nin kontrolündeki yerde hem de devlet tarafında Ülker’in dondurmaları satılıyordu.
Ve olanlar oldu. Bizim gülümseyerek izlediğimiz bir video kaydı, onu haklı olarak bizden çok farklı bir hassasiyetle izleyen firmanın duvarına çarptı.
Açıklamayı yukarıda yayımladık… Şu anda yayında olan YouTube kaydında da gerekli düzeltmeyi yaptık. Biz de buradan şu dersi çıkartıyoruz: Bundan sonra “Yüksek Analiz” serd eden siyasetçi ve gazetecilerin beyanlarını daha dikkatle inceleyeceğiz, her duyduğunu hakikat diye televizyon kanallarından ya da gazete köşelerinden boca edenlere karşı tetikte olacağız😊)