CHP lideri Özgür Özel, bir sokak röportajındaki sözleri sonrası tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu’nu Aliağa Cezaevi’nde ziyaret etti.
Özel, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında MHP’li milletvekillerinin 2022’de verdikleri bir suç duyurusu sonucu, 2 yıl 6 aydan 3 yıl 6 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle dava açılmasına şöyle tepki gösterdi:
“Kemal Bey’e karşı yapılan bu suç duyurusu MHP’nin vaktiyle kendi tükenmişliğinin, gündemden düşmüş olmanın, milletin gönlünden düşmüş olmanın, suç örgütleriyle anılıyor olmanın, evlatlarının kanını Ankara’da sokak ortasında bırakmış olmanın ayıbını, kusurunu örtmüş olmak için yaptıkları ve gönderdikleri yerde de kendi etkileri altında olan, atanmalarına vesile oldukları birtakım silahşorları tarafından yazılmış, kabul edilmiş iddianameler üzerinden kurdukları bir kurgudur. İddianame Sinan Ateş’in kanını örtmez.
“Bir önceki genel başkanımızı hapse atmak için mevcut genel başkanın cesedini çiğnemeniz lazım. Hodri meydan. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu o sanık sandalyesinde oturur mu, bence oturmamalı. Hiçbirinin hakkı yok. Onun oturması gereken yere gidip ben oturacağım. Bu kadar net! Hepsi haddini bilsin! CHP’nin hangi genel başkanını korkuttunuz da, hangi genel başkanını sindirdiniz de bir önceki genel başkanını sindireceksiniz.”
2014’te yaptığı konuşma iddianameye girdi
MHP milletvekilleri İzzet Ulvi Yönter, Feti Yıldız ve İsmail Faruk Aksu’nun 5 Şubat 2022’de o dönem milletvekili ve CHP genel başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusu, Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçimlerinde milletvekili seçilmeyerek dokunulmazlığının kalkmasının üzerine işleme konuldu.
Başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede Kılıçdaroğlu’na, “Suç ve suçluyu zincirleme şekilde övme” suçlamasıyla 2,5 yıldan 3,5 yıla kadar hapis ve TCK 53. madde kapsamında siyasi yasak istendi. İddianamede, MHP’li Yıldız, Yönder ve Aksu ”müşteki” sıfatıyla yer aldı. Ağır ceza mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameyle ilgili davanın ilk duruşması 3 Aralık’ta görülecek.
2022’de verilen suç duyurusu sonucunda hazırlanan iddianamede, Kılıçdaroğlu’nun 2014, 2015, 2019 yıllarında yaptığı bazı konuşmalardaki ifadelerine yer verildi.
Kılıçdaroğlu’nun 21 Ekim 2014 tarihinde İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü’nün söyleşisinde söylediği ”YPG bizim için terör örgütü değildir. YPG, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” sözleri ile 2 Aralık 2015’teki Diyarbakır ziyaretinde, PKK’lılar için sarf ettiği “Barikatları kuran arkadaşlar” ifadeleri iddianameye girdi.
“Beyefendi hâkim yerine geçiyor, ‘bunları bırakamayız’ diyor”
Gerçekgündem’den Seyhan Avşar’ın haberine göre; Kılıçdaroğlu’nun 25 Eylül 2019’da Moda Deniz Kulübü’nde gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunu eleştirdiği şu sözleri iddianameye girdi:
“Yargının bağımsız olmadığını söylüyorum. Kendisi beyefendi hâkim yerine geçiyor, ‘bunları bırakamayız’ diyor. Sen misin hâkim, kürsüde oturan kişi mi hâkim? Hâkime, ‘Böyle karar ver, bak bırakmayacaksın’ diyor. Hâkim de bırakırsa başına hangi felaketlerin geleceğini biliyor. Hâkim de vicdan kiraya verildiği için olur diyor; ‘tutuklayalım, beyefendi böyle istedi, uzun süre hapiste tutalım’ diyorlar.”
“Diyarbakır’a gidip Kürdistan sözcüğünü kullanıyorlar”
Kılıçdaroğlu’nun, Demirtaş’ın mahkemede söylediği, “Ben Kürdistan dediğim için yargılanıyorum. Sayın Binali Yıldırım’ın da benim yanımda olması gerekirdi’’ ifadeleriyle ilgili 20 Haziran 2019’da Gazete Duvar’a verdiği söyleşide sarf ettiği şu değerlendirmesi de iddianameye girdi:
“Demirtaş haklı. Kürt kökenli ya da Kürt vatandaşlarımızın Ekrem Bey’e ilgi göstermesi onların hoşuna gitmiyor. Diyarbakır’a gidip ‘Kürdistan’ sözcüğünü kullanıyorlar ama Selahattin Bey aynı sözcüğü kullandığı için hapse atıyorlar. Bu aklın, mantığın alacağı bir şey mi?’’