Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün Habertürk canlı yayınındaki açıklamalarının ardından bugün sosyal medya hesabından “Süslü süleyman, saat akşam altıda sana bir hediyem var. Dediğim gibi, etlerini parça parça koparacağım (mecazi anlamda)” paylaşımını yapmıştı.
‘Düşmanlarını diskalifiye ettik’
Videoda Reşat Hacıfazlıoğlu’nun Soylu, Soylu’nun babası, koruma müdürü ve yakın arkadaşlarıyla görüşmeler yaptığı konuşuldu. Peker görüşmede, “Bu adamın yüzünden biz bu kadar şey yaptık. Bütün onun düşmanlarını diskalifiye ettik abi. Berat Bey ile ilgili durdur dedi durdurduk, yayınla dedi yayınladık. Abi pislik olur mu? Böyle bir şey olur mu abi ya?” ifadelerini kullandı.
‘Bizimki ne yapıyor?’
Peker’in konuşmanın başında Süleyman Soylu’yu kastederek “Bizimki ne yapıyor?” sorusuna Hacıfazlıoğlu “Şaşırdım ben de ya. Burada çok sıkıştırdılar onu” cevabını verdi. Peker buna karşılık “Anladım abi sıkıştırdılar ama ilk gün açıklama yaptı suç örgütü lideri diye. O pislik oldu mu ya” derken Hacıfazlıoğlu, “Onu ağzından kaçırdı sanıyorum ya” ifadelerini kullandı.
Konuşmanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
Hacıfazlıoğlu: Onu ağzından kaçırdı reis. Ben onu bugün Ahmet abiyle beraber oturduk konuştuk.
Peker: Ahmet kim?
Hacıfazlıoğlu: Ahmet abi onun yardımcısı, beraber onunla. Diyor ki onun olması mümkün değil yani onu bir şey yapmazlar ama ağzından mı kaçırdı nasıl yaptı bilmiyorum. Bayrama gelecek dedim.
Peker: Bakan yardımcısı mı Ahmet Bey?
Hacıfazlıoğlu: Yok yok onunla beraber, başkan yardımcısıydı, şimdi emekli oldu onunla beraber, onun işlerini yapıyor.
Peker: Abi bir Ankara’ya git sen bu işi toparla, biz bu adama güveniyoruz, bu adamın yüzünden biz bu kadar şey yaptık. Bütün onun düşmanlarını diskalifiye ettik abi. Abi pislik olur mu? Bizim kız çocuklarımız var, okula gidiyor o çocuklar, arkadaşları pisliğin oğlu diyecekler. Tamam suç örgütü filan anladık da abi.
Hacıfazlıoğlu: Onu ben konuşacağım onunla, nasıl öyle bir şey söyledi ben de şaşırdım ona.
Peker: Babasıyla, Hasan abiyle konuşsana abi bu nedir?
Hacıfazlıoğlu: Hasan abi hasta, yürüyemiyor, rahatsız Hasan abi. Yarın bir gün gelir buraya zaten, bir görüşeceğim onunla.
Peker: Ya da sen Ankara’ya git abi.
Hacıfazlıoğlu: Ankara’da değil o şeydeydi, yarın gelir tahminim. Ya yarın ya öbür gün gelir o. Burada babasına bakmaya, amcası da komada, babası da rahatsız.
Peker: Abi bizim Berat Bey’e olan şeyimiz onun için biliyorsun da abi?
Hacıfazlıoğlu: Biliyorum abi bilmez olur muyum? Burada da çok üzerine geldiler. Bunun öyle bir şey yazmasından ben de hayret ettim yani. Bu kadar kendini taşıyan adam nasıl öyle bir kelime kullandı şaşırdım ben de. Hatta bugün fazla şey yapmak istemedim, bugün bayramda gelecek konuşuruz dedi, tamam dedim. Anlattım ben de bugün. Ne yapacağız bilmiyorum ki, nasıl bir boşluğa düştü.
Peker: Eniştesi var ya, onu bir aradım, onunla konuşacaktı, Varis babaya dedim şunu bir bulun dedim.
Hacıfazlıoğlu: Şeyle eniştesiyle mi?
Peker: O çocuğu şarkıcı olan vardı ya yardımcı olmuştum, ona bir git konuş diyecektim. Bu nedir, niye böyle yapıyor diye.
Hacıfazlıoğlu: Ben de şaşırdım yani.
Peker: Abi bu adamın gençliğinden beri emeğimiz var da abi onda, bize nasıl böyle…
Hacıfazlıoğlu: Biliyorum abi işte. Sen bu Ağar’a karşı zaten şey yaptın, biz 6 ay nöbet tuttuk o ilde ya. Böyle bir şeyi nasıl yaptı ben de hayret ettim ya. Sen Varis’e dedin mi böyle böyle?
Peker: Ben dedim, onu bir söyle. O da şey yapmış, Süleyman Bey şey demiş, kimseyle konuşma demiş, o da korkudan herhalde yalan söyledi. Ona da o kadar iyiliğimiz var.
Hacıfazlıoğlu: Biliyorum ya, bunun böyle bir şey nasıl der, babasından şey yapmaz. Babası böyle bir şeye de müsaade etmez, babası seni sever Allah için yani.
Peker: Yav Hasan abiyle abi biz senin orada da 29 sene mi oldu, kaç sene 91’di da. İlçe başkanıydı babası o zaman 30 sene oldu neredeyse.
Hacıfazlıoğlu: Biliyorum sana ayrı bir sevgisi var sana Hasan abinin. Bu nasıl böyle bir hata yapmış anlamış değilim. Ben şey düşünüyorum, yukardakinin bastırmasıyla senin aranı açma maksadıyla böyle bir şey olduğunu olduğunu düşünüyorum. Burada üzerine çok aşırı derecede geliyorlar.
Peker: Abi bir arkadaş aradı böyle böyle çok üstüme geliyorlar. Abi pislik ne ya! çocuğumuz okula gidiyor da.
Hacıfazlıoğlu: Tamam o yanlış bir şey.
Peker: Tamam bize iyiliği var, bize dostluk yaptı, cenazede sana söyledi, tamam. Ama biz de ona dostluk yaptık da abi durup dururken heriflerle düşman olduk. Ona inandık dedi böyle böyle, o yapıyor dedi.
Hacıfazlıoğlu: Onun şeylen arasının olması mümkün değil, Ağar’la.
Peker: Diğer o bize konuda ne dedi, biz ona inandık damat bey konusunda.
Hacıfazlıoğlu: Sen ne yapıyorsun, nasıl durumun?
Peker: Abi benim durumum çok iyiydi de bu konudan sonra… Bu konudan sonra, e biz abi bu adama güvendik dönecektik, hani nisanda dönecektik abi?
Hacıfazlıoğlu: Hiç başka şeyden bir haber gelmedi mi? Hiçbiriyle bir irtibat kurmadın mı?
Peker: Herkes arıyor, kimseyle görüşmüyorum. Ya bir mücadeleye girdik abi, bu şeref meselesi, çocuğumuza silah doğrulttular da abi, karımızın özel eşyalarının odasına girmeye kalktılar da abi. Evimi narkotik köpeğiyle aradılar da abi, böyle şey olur mu! Böyle namussuzluk olur mu abi ya!
Hacıfazlıoğlu: Biz senden çok takip ediyoruz buradaki olayları.
Peker: Akrabaları ne diyor abi Süleyman Bey’in orada?
Hacıfazlıoğlu: Hepsi seni haklı görüyorlar yani, böyle sana bir haksızlık… Hatta bugün onun çok yakınıyla görüştüm, yav diyor bizde şaşırdık diyor böyle bir şey olmasına.
Peker: Gençliğinin ilk yıllarından beri büyük emek verdik o bizim dönüş biletimizdi abi ya.
Hacıfazlıoğlu: Bakacağım ben şimdi ona.
Peker: Berat Bey ile ilgili durdur dedi durdurduk, yayınla dedi yayınladık. Böyle bir şey olur mu abi ya?
Hacıfazlıoğlu: Valla haklısın, ben onun gerekli cevabını vereceğim ona.
Peker: Bu yakışmadı de ona.
Hacıfazlıoğlu: Yakışmadı.
Peker: 30 senedir sana iyilik yapıyoruz de, babanla başladık dostluk, iyilik yapmaya, sana yaptık, bu olmadı de abi da!
Hacıfazlıoğlu: Kesinlikle ben senden çok daha rahatsız oldum ya. Acayip rahatsız oldum. Yani onun öyle şey yapması çok yanlış yani, onu nasıl yaptığını da anlamış değilim ama. Yarından sonra bir bakacağım ona, neticeye vardıracağım onu, nasıl ağzından öyle bir şeyi kaçırdı, nasıl yaptı. Var mı orada bir sıkıntı reis?
Peker: Abi bana sıkıntı önemli değil. Bize ne fark eder, ömrümüz cezaevinde geçti abi, bize işkence mi yapacaklar ya? Bize sorun yok ama çocuklarım. Kız çocuğum konusundaki hassasiyetimi biliyorsun abi da. Kız çocuğumuz için dünyayı ateşe verdik herif bize pislik diyor ya. Böyle olur mu abi ya? Namuslu adam böyle bir şey yapar mı ya?
Hacıfazlıoğlu: Yapmaz, yapmaz. Ben ona gereken cevabı vereceğim.
Peker: Vallahi namussuz bu adam ya! Abi sen bu adamın yanına gitmedin mi? Bizim çocuklar gitmedi mi? Sokmuyorlardı illere siz gittiniz, siz gittiniz da. 20 küsür senedir emeğimiz var, 30 küsür senedir aileye emeğimiz var.
Hacıfazlıoğlu: Biz Mehmet Ağar’ın dayısı yapacaktı şey orada, başkan yapacaktı, biz orada Savaş 6 ay durduk orada, senden yardım istedik o zaman çektirdik olanı geriye. Bilmez mi onları ya, bana yalvarıyordu böyle ara ara ara diye. Ama böyle zaman değiştiriyor mu adamı ne yapıyor bilmiyorum ki artık. Ben de şaşırdım. Dünden beri.
Peker: Neyzen baba bu milletvekilleri için bir mebus şeyi var, bizim tam Süleyman arkadaş için söylemiş onu. tam ona söylemiş yemin ediyorum. Böyle olmaz abi ya?
Hacıfazlıoğlu: Bunu mu söylemiş ona?
(Peker gülüyor)
Peker: Böyle olur mu abi ya. Bizim geri dönüş biletimizdi o ya, o kadar emeğimiz var ona ya.
Hacıfazlıoğlu: Haklısın, bu konuda hak veriyorum sana ya.
Peker: Allah ne isterse o olacak abi, ben sabaha kadar bir düşüneyim. Abi sinirlenir ona dalarsam hakkını helal et, Allah’a emanet ol abi. Ben sabaha kadar bir düşüneyim. Abi ben sinirlenip ona dalarsam kusura bakma.
Hacıfazlıoğlu: Ben de dalacağım ona.