Sedat Peker’in iddiaları hakkında Jandarma Genel Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada “Yeldana KAHARMAN isimli kadının, Jandarmaya herhangi bir müracaatının kesinlikle söz konusu olmadığı gibi, helikopterle aldırılması iddiası da tamamen gerçek dışıdır” denilmişti.
Twitter hesabından açıklama yapan Peker şöyle dedi:
“Jandarma Genel Komutanlığı gibi nadide bir kurumun kamuoyunda yapılan bu tip tartışmalara savcılık yazısı olmadan dahil olması bence çok doğru bir davranış değil.
“Ben öldürülen kız kardeşimizin helikopterle alındığını iddia etmedim. Derin devletimizin başı mehmet ağarın oğlunu helikopterle aldığını söyledim.
“Ayrıca yeşilin jandarma karakolundan 6 sivili alıp yok ettiği gerçeği ve bunun gibi birçok olay ortadayken öldürülmüş bir kızın bir gün önce verdiği şikayet dilekçesinin yırtılarak yok edilemeyeceğine inanmak safdillik olur (hele ki mehmet ağar gerçeği ortadayken).”
Peker videoda şöyle demişti:
“Bir gün kızcağız jandarmaya gidip bana tecavüz edildi diyor. 18 yaşında. Kız şikayet ediyor, daha sonra helikopterle gelip bu kardeşi babası (Mehmet Ağar) aldırıyor. Kız ertesi günü ölü bulunuyor. Ne kadar enteresan ve ne kadar acı değil mi? Kendi kızımız için dünyaları yakarız dedik ama orada bir garipcağız öldü ve herkes biliyor. Kimse ağzını açmıyor. Hani kadın kuruluşları? Bir tane gördünüz mü bu olay için eylem yapan? E derin devletin başı. Adam ne istiyorsa o oluyor. Şimdi daha da derin oldu.”
Tolga Ağar: Hukuki süreç başlattım
Öte yandan Tolga Ağar bu sabah (7 Mayıs) bir açıklama yaparak Sedat Peker hakkında hukuki süreç başlatacağını söyledi. Ağar açıklamasında Yeldana Kaharman cinayetinden hiç söz etmedi. Tolga Ağar’ın açıklaması şöyle:
“Uzun süredir yurtdışında kaçak yaşadığı anlaşılan suç örgütü mensubu S.P. isimli kişi tarafından şahsıma yönelik iftiraları şiddetle reddediyorum. Hangi karanlık hesaplar için bu şeref ve itibar suikastına giriştiğinin açığa çıkması için hukuki işlemleri başlatacağım. Şaibe yaparak, ima yoluyla beni suçlamaya çalıştığı adı geçen gazeteciyi tanımam. Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır. Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Buradaki kurnazlık, siyasi husumet içerisinde olunan çevrelerin iftirasına destek vereceği ümididir. Daha düne kadar kendisine hakaret ederek itibarsız şahıs muamelesi yapanların, amaç siyasette malzeme olarak kullanma olunca, konu ile ilgili hiçbir araştırma, soruşturma lüzumu görmeksizin, hevesle üzerine atlamalarını derin bir üzüntü ile karşılıyorum. Kendi siyasi hesaplarına suç örgütü mensubunun beyanlarını dayanak yapmaya çalışanları kamuoyu vicdanına havale ediyorum. Türkiye’de herkes herkesi tanır, bilir ve değerlendirir. ‘Tezyif müzeyyifin kadri ile mütenasiptir’ yani ‘Hakaret, hakaret edenin gücü ve kişiliği ile orantılıdır’ kamuoyuna saygılarımla sunarım…”