Yurt dışında olan ve hakkında organize suç örgütü liderliği suçlaması bulunan Sedat Peker, YouTube üzerinden yayınladığı videolardan bugün yayınlanan (9 Mayıs) üçüncüsünde, 2014 yılında karakolda milletvekili Feyzi İşbaşaran’ın karakolda uğradığı saldırıyı üstlendi.
Eski AK Parti Elazığ milletvekili İşbaşaran, 2014 yılında Twitter’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığı polis merkezinden çıkışta AK Partili kalabalık bir grubun protestosuyla karşılaşmıştı. İşbaşaran, daha sonra ifadesinin alınması için adliyeye götürülürken aralarında eski AK Parti milletvekili Metin Külünk’ün de olduğu başka bir grubun saldırısına uğramıştı.
Saldırı olayına karıştığı iddia edilen isimler arasında yer alan avukat İsmail Barbaros Aslan’dı. Sedat Peker’in avukatlığını yapan Aslan, o dönem Hürriyet gazetesine, “Ben o kavgaya katılmadım. Evet oralarda bulundum; ancak aldığı darptan benim bir dahlim yok. Bunu gösteren bir kamera kaydı da görgün tanığı da yok. Bu iddialar ile ilgili polise ifade verdim. Zor bir gece geçirdim. Kendisi bizi suçladı; benden şikâyetçi oldu. Ben de kendisinden şikâyetçi olacağım” demişti.
Peker, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın ağabeyi, Turkuaz Medya Grubu Başkanı Serhat Albayrak’a yönelik yaptığı konuşmada “Senin yengenin annesine küfür etti diye, Sayın Cumhurbaşkanımızın eşine küfür etti diye ben karakolda milletvekilinin kemiklerini kırdırdım. Yetmedi, bir de mahkemede kırdırdım. Pişman değilim” ifadelerini kullanarak bu saldırıyı üstlendi.
İşbaşaran, Peker’in açıklamaları üzerine Twitter hesabından paylaşımlarda bulundu. “Sen benim muhatabım değilsin ama videoda adım geçtiği için bir iki şey yazmak istedim” diyerek paylaşımlarına başlayan İşbaşaran şunları paylaştı:
“Senin muhatabın, hizmet ettiğin Erdoğan, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve seni yıllarca kullanan polis teşkilatıdır. -Eşine, çocuklarına yapılanan üzüldüm ama sen de onları bırakıp kaçmayacaktın! Sen nasıl bir delikanlısın ki; Bir AKP milletvekili (Metin Külünk), parti teşkilatı ve polisle anlaşarak bir tetikçini gönderip gözaltında elleri kelepçeli birine saldırıyorsun? Benim kemiklerim falan kırılmadı ama bir polisin parmağı kırıldı, o polise üzüldüm.”
“Türkiye’de polis olmadan mafya olmaz. Polisin kanatları altında yıllarca çetecilik faaliyetlerinde bulundun, sana mafya da denilmez. Mafyanın, İtalya’da olduğu gibi kurumsal kimliği var, polisle, istihbarat ile işbirliği yapmaz ama sen polis işbirlikçisisin ve kullanılma süren doldu.”
“Bir de ‘Feyzi İşbaşaran beni şikayet ediyor’ diyorsun. Seni kime şikayet ettim veya ediyorum? Şikayet etmem gereken kişi ve kurumlar senin sahiplerin zaten. Erdoğan ve ailesini tehdit ediyorsun, seninle onların meselesi, beni hiç ilgilendirmez!”
“İstediğin kadar Hakan Fidan’a güzellemeler yap, seni oralarda daha fazla öttürmezler, gerisini Mit/polis abilerine anlatırsın. MİT/polis himayesinde mafyacılık oynamanın ömrü bu kadar! Umarım adil yargılanırsın ve cezaevinde başına bir iş getirmezler.”